Gürgenli köyünde 1965 yılında bir hayırsever tarafından inşaatına başlanan Haytef Cami yapılırken, derenin diğer tarafındaki Beşikçiler köyünde ise 1646'da yapılan cami aynı tarihlerde yıkılarak yeniden inşa edildi. ‘Köylerin kendi camileri olsun’ denilerek inatlaşan vatandaşların derenin ikiye ayırdığı köylerde 100 metre arayla inşa ettiği iki cami görenlerin ilgisini çekiyor. Köyde yaşayanlar ise bugün karşılıklı iki caminin israf olduğunu belirterek görenlere bu durumu izah etmekte zorlandıklarını söyledi.
Cemaat çok az
Beşikçiler Merkez Cami'nin tarihinin çok eski olduğunu belirten cami imamı Hasan Hüseyin Özalp "Bu cami 1965 yılında yeniden yapıldı. İlk yapılış tarihi 1646’dır. Şu an köyde yaklaşık yüz hane yaşamakta. Kışın bu rakam 25-30’a kadar düşüyor. Caminin vakit namazlarda çok az cemaati olurken, cuma namazlarında yaklaşık 25 kişi gelip namazını kılıyor" dedi.

‘İkinci bir camiye ihtiyaç yoktu’
Mustafa Yılmaz da bölgede 100 metre arayla yapılan iki camiye ihtiyaç olmadığını belirterek, "Buna sebep olanlardan Allah bunu soracak. Burada sorumlunun Müftülük olduğunu düşünüyorum. Birbirine bu kadar yakın camiye kadro vermeyecekti. İkisinden birine verecekti. Şimdi orada devletimizin 5 bin lirası gidiyor. İkisinde birer saf cemaat oluyor ya da olmuyor" ifadelerini kullandı.

‘İzah etmekte zorlanıyoruz’
Gürgenli köyünde oturan İsmail Şimşek ise o tarihte eski caminin yıkılıp Kuran kursu yapılacağını anlatıp, "Bu camiyi yapan adam o köye yapacaktı. Buranın yapımı belli aşamaya kadar çıktı. Orası da ayrı köy olduğu için onlar da ‘Biz de cami yapacağız’ dediler. O nedenle burada iki cami başlayıp yapıldı" diyerek karşı köyün cemaatinden bazılarının kendi camilerine gelmediğini söyledi.

Beşikçiler köyünde oturan Osman Yılmaz kendi camilerinin daha eski tarihli olduğunu belirtti, "2 camimiz oldu. Gelenlere bu durumu anlatmakta güçlük çekiyoruz. Gelenler ‘Niye karşılıklı iki cami var?’ diyor. Biz de açıklamaya çalışıyoruz" dedi.