Fatih Sultan KAR / İST.
Türk Futbolunun ilk dönemlerinde ‘Güneş’, pek çok ilimizde çok sevilen bir kulüp ismi olarak benimsenmiş, bu adla pek çok spor yuvası sporumuza hizmet vermiştir. Rize Güneşspor 1 Nisan 1948 Tarihinde kuruldu. Kurucusu ve Başkanı Şemsettin Çepni, Rize’nin ilk futbolcularındandı. ‘Futbolun Cörçil’i’ olarak da nitelenen Çepni, bir dönem Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü görevini de yürütmüştü. Sözünün eri, mert ve saygın kişiliğinden dolayı Şemsettin Hoca diye anılırdı. Güneş Matbaası ve Güneş Gazetesinin sahibiydi.
Yavuz Şimşek ve Şenol Birol’un ilk durağı Güneşspor’du
1949 yılından başlamak üzere Mehmet Salih Şamlı, uzun yıllar Güneşspor’un kalesini koruyarak, kulübün simge isimlerinden biri oldu. Ablası Rize’ye tayin olan Yavuz Şimşek (1963), Güneşspor’daki yöneticilerin dikkatini çekiyordu. Güneşspor’la ilk sezonunda Rize Lig şampiyonluğunu elde ediyordu. Şenol Birol’un yanısıra, Manchester Fatihi olarak da ünlenen, Fenerbahçe’nin eski kalecilerinden Yavuz Şimşek’in takımdan yetişmeleri, Güneşspor için sürekli bir gurur kaynağı olmuştu. Ayrıca Beykoz’da da top koşturmuş olan Ayvazağa Recep Ali Ayvaz Güneşspor patentli idi. Ayrıca siyaset dünyasının renkli ismi Gümrük ve Tekel Eski Bakanı Tuncay Mataracı ile Rizespor iki kurucusu Muharrem Kürkçü ve Atıf Taviloğlu Güneşspor formasını başarı ile taşımışlardı.
Fenerbahçe’nin eski kalecilerinden Manchester Fatihi Yavuz Şimşek bir şemsiye karşılığında Güneşspor’da
Kaleci Yavuz Şimşek’in de kırık parmakla kalesini koruduğu Güneşspor’un Türkiye Amatör Lig Şampiyonası’nda grup birinciliğinin ardından çeyrek final oynaması, Rize Futbolu için unutulmaz bir sevinç kaynağı olmuştu. Yavuz Şimşek’in Güneşspor macerası yıllar sonra Radikal Gazetesi’nin 25.09.2001 tarihli futbol ekinde,” İlk transfer Rize Güneşspor’a. Karşılığı ne yatacak yer ve bir şemsiye.Hep yağmur yağardı Rize’ye. Hep yağardı” şeklinde yer almış.
Gerçekten adı gibi ışıltılar saçan Güneşspor, Rize futbolunda pek çok gence spor ocaklığı yaptığı gibi, parlak başarıları ile gurur kaynağı oldu. Güneş’in eski kalecilerinden Mehmet Salih Şamlı, üzerinden yarım asırdan daha fazla bir süre geçen bir unutulmaz deplasman maçını naklederken, aynı günleri yeniden yaşıyor gibiydi:
Mehmet Ali Mataracı Giresunspor’u dize getirdi
“Yıl 1953. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü Ordu ilinde, Orduspor’la, Güneşspor olarak maç yapacağız. Yenileceğimize hükmediliyordu ki, büyüklerimiz başımızda bulunmaktan imtina idiyordu. Velhasıl, kafile başkanlığını rahmetli Ömer Oğuz üslendi. Ordu’ya hareket ettik. İdareciler demir armudu, çay vesaire Ordu Valisi’ne ve Ordu’lu hemşehrilerimize yolladılar. Onlar da bir sepette, eski tip bir otobüsün içinde. Ordu takımında zamanın meşhur oyuncuları var. Kaleci Necip santrfor, sonradan Ordu Bölge Müdürü oldu.Sarıyer’de oynayan Cevdet, Genç Milli Metin, zehir gibi takımları var.
Bizim takımda yalnız Fener’den Sedat’ı takviye olarak almışız. Ben Kaleci Mehmet Salih Şamlı (Topal), libero Tuncay Mataracı, solbek Sedat Hüseyinoğlu, sağbek Lütfü Tabağ (Deveci), sağhaf Musa Dal, Solhaf Ali (Göreleli), santrfor Mehmet Ali Mataracı, Soliç Erol Akgüre, sağiç Murat Kumbasar (Elmiş), solaçık Aynur Çolak, sağaçık Murat hoca ile maça çıktık.
Kalapotomoz (İyidere) köprüsü üzerinde Güneşsporlu’lar bizi krallar gibi karşıladı
Maç 3-2 galibiyetimizle bitti. Aleyhimize dört penaltı veren hakemin haksızlığına Allah da razı olmadı. Penaltının ikisini ben kurtardım. Akif Tuzcu da bizden yan hakemdi. Bizim gollerin ikisini, santrfor oynayan Mehmet Ali Mataracı attı. Üçüncü golü ise Erol aslen Giresunlu attı. Maç sonrası Ordu’da bulunan bütün hemşehriler bize sarılıp öpüyorlardı. Hemen hareket ederek Giresun’daki Güveli Otel’e geldik, geceyi orada geçirdik.
Ertesi günü akşam üstü Rize’ye geldik. Kalapotomoz (İyidere) köprüsü üzerinde Güneşsporlu’lar bizi karşıladılar.
Rahmetli Şemsi hoca, Ali Tufan, Osman Kumbasar, Azmi Bilgin ve pek çok taraftar sarılıp öptüler bizi.
Topal sakın topu bırakma!..”
Maçta enteresan bir olay da, sahadaki suları süpürge ile süpürmüşlerdi. Süpürge, kalenin arkasında bir vatandaşın elinde duruyordu. Penaltıyı yakalayınca, süpürgeli adam, süpürgeyi belime yapıştırdı. Sedat Hüseyinoğlu da bana bağırıyordu: Topal sakın topu bırakma!..”
1940’ların sonunda kuruluşu ile, Rize futboluna hareket getiren Güneşspor, aynı dönemde 6 takımın katılımı ile yerel lig maçlarının renkli bir havaya bürünmesine de olanak sundu. Güneşspor, kulüp ileri gelenlerinin büyük fedakarlıkları sonucu deniz kenarında mükemmel bir lokale de kavuşmasıyla, gerçek anlamda bir çekici güç oldu. Rize ileri gelenleri ve çok kalabalık bir taraftar kitlesinin hazır bulunduğu bir törenle 21 Nisan 1958’de işletmeye açılan lokal, kulübe bir gelir kaynağı da oluşturdu. 1968 yılında Rizespor profesyonel