Dursun Ali Aksu, köy okulunda uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yazı işleri müdürü olarak 1981 yılında emekli oldu. Boş kalmamak için kendisine 30 metrekarelik dükkânda marangoz atölyesi açan Aksu, ahşap işçiliğine başladı. Arı peteği, kazma, kürek ve balta sapı yapan emekli öğretmen, işi ilerleterek, kapı, pencere ve sandık da imal etti. 40 yıldır mobilya ve ahşap ustalığı yapan Aksu, yaşına rağmen çalışmayı sürdürürken, çalışma azmi de gençlere örnek oluyor.
“5 Saat Yürüyerek Okula Giderdim”

Zor bir hayat yaşadığını anlatan Dursun Ali Aksu, yol yokken, okula patikalardan gidip geldiğini söyledi. Aksu, "O zaman okullar uzaktaydı. 5 saat yürüyerek okula giderdik. Öğretmenlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptıktan sonra emekli oldum. Sonra mobilyacılık mesleğine girdim ve halen devam ediyorum. Evvel zamanda inşaatlara kapı pencerede yapıyordum. Şimdi hazır plastik kapılar pencereler var. Arı kovanı, kazma, kürek, balta sapı ve buna benzer şeyler yapıyorum. Aynı zamanda çay tarımında kullanılan makasları biliyorum” diye aktardı. 
“Tembelleri Hiç Sevmem”

Tembelliğin ve ihtiyarlığın ilacının olmadığını dile getiren Aksu, “Kime gitsen 'Tembel ilacı ver bana' desen yoktur. Tembelliğin de ihtiyarlığında ilacı yok. Tembelleri hiç sevmem. İnanın ki tembel birini görsem ona küsmüş gibi olurum. Ben yolda yürüsem bile kendime iş bulurum" dedi.