• 26 Kasım 2024 Salı
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    26 Kasım 2024 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

ABDULLAH AVCI’NIN RİZE VE RİZESPOR HATIRALARI

ABDULLAH AVCI’NIN RİZE VE RİZESPOR HATIRALARI

*Güveç yemeğe geldim.
* Babam Rize Salarha Dörtyollu, annem ise Güneysulu’dur. Annemin köyü ile Cumhurbaşkanımızın köyü komşudur. Başbakanımız Kasımpaşa’da da oturduğumuz yerin iki sokak arkasında oturuyordu
* Mehmet Ali Karaca’nın evlendiği günü unutamam. Kamptan göndermiştik onu, kız kaçırması için. Aslında kız onu kaçırmıştı.
* Aha, Rize'deki saçlarımın katili.
 Abdullah Avcı, Türk futbolunun zirvesindeki hemşehrimiz. Kendisiyle Rize hatıraları ve Rizespor üzerine 2012 yılında bir söyleşi yapmıştık. Futbola 1979–80 sezonunda Vefa genç takımında başlayan Abdullah Avcı, üç yıl sonra A takıma yükseldi. İki sezon Vefa A takımında top koşturan Avcı, Karagümrük'e transfer oldu. Karagümrük'te geçen iki sezonun ardından 1986–87 sezonunda eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın kardeşi ve Rizespor Kulüp Başkanı Turgut Yılmaz'ın ısrarıyla 50 milyon lira bedelle Rizespor'a transfer edildi. Rizeli olan Avcı, efendiliği, dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile kısa sürede dikkat çekmeyi başardı ve takımın en sevilen futbolcularından biri oldu. Biz sorularımızı sormuş o içtenlikle cevaplamıştı ve ortaya güzel bir söyleşi çıkmıştı...
 Rizeli arkadaşlarınızla bir aradasınız, neler hissediyorsunuz?
Yirmi dört yıl sonra bütün Rizeli arkadaşlarla bir araya gelebiliyorsak bu durum Rize’de güzel günler yaşadığımızın resmidir. Buradaki arkadaşlıkların, dostlukların hala devam etmesi hem benim hem de buradaki arkadaşlarım adına mutluluk vericidir. Rizeliler zaten cana yakın ve kendi değerlerine sahip çıkan bir yapıya sahiptir. Rize’ye evimiz gibi hala gelip gidiyoruz. Kasımpaşa’da doğdum ama Güneysu’da, Aron’da yakın akrabalarımız var. Kasımpaşa’nın yüzde sekseni Rizeli zaten. Çocukken okullar tatil edince köye giderdik. Babam Rize Salarha Dörtyollu, annem ise Güneysulu’dur. Annemin köyü ile başbakanımızın köyü komşudur. Başbakanımız Kasımpaşa’da da oturduğumuz yerin iki sokak arkasında oturuyordu. Kendisini futbolculuk yıllarında izleme şansım oldu. Saygın kişiliği ve futbol başarısını bir arada götürüyordu. Futbol oynamaya devam etseydi bugün iyi bir santrfor olabilirdi.
 1986 yılında Rizespor'a transfer oluyorsunuz…
1986 yılında bu şehre futbolcu olarak hizmet etmeyi nasip oldu. Dostluklarımız her daim güzel oldu.19 85-86'da ben Karagümrük'te oynuyordum, ikinci ligde. Büyük takımların istediği, iyi bir oyuncu ve aynı zamanda gol kralı idim. Bonservisim Karagümrük'te idi. Beşiktaş'la anlaştık, satışımı bekliyorum. Transferlerde prosedürler vardı.  O ara devreye Rizespor, Antalyaspor girdi. Derken kendimi bir anda toprak sahası olan Rizespor'da buldum. 21 yaşındaydım. O zamanlar hatırı sayılır düzeyde siyasi isimler devreye girebiliyordu, ayrıca ben de Rizeliydim. Rizespor'un formasını giymekten oldukça mutluydum. Çok güzel anılarım oldu. Rize’ye futbolcu olarak geldiğimde Turgut Yılmaz Rizespor’da başkandı. Mesut Yılmaz da devlet bakanı idi. Benim Rizeli olduğumu öğrenince transfer etmek istediler. Orada ilk dönem iyi geçti. Tanju, Samsun'da gol krallığına oynuyordu. İki basamak altında da ben gidiyordum. Hatta Galatasaray'ı yendik o yıl. 36. dakikada penaltıdan Galatasaray'a attığım gol sonrasında hep aşağı doğru gittik. Fırsat herkesin ayağına gelir, benim de geldi ama olmadı.
 Rize'de nasıl bir ortamla karşılaştınız?
Rize’ye gelince takımda güzel bir kardeşlik ortamı buldum. Biz yirmi dört saat her şeyi paylaşan bir arkadaş grubu idik. Bugün hala o isimlerle büyük bir keyifle görüşüyoruz. Mehmet Ali Karaca esprileriyle bu arkadaşlıklara renk katardı. Harun, Hasan., Mehmet, Süleyman, Hasan Fehmi ağabey ve bütün arkadaşları, o günleri hep yad ediyorum. Rize’de futbolcuyken bir yıl Hakan Tecimer’in evinde kaldım. Mehmet Ali Karaca’nın evlendiği günü unutamam. Kamptan göndermiştik onu, kız kaçırması için. Aslında kız onu kaçırmıştı. Hala evliler, onları mutlu görmek bizi de mutlu ediyor.
Unutamadığınız bir maç var mı?
 Keyifli bir dönemimiz vardı. Hasan Vezir, İsmail, Turgut, Muharrem, Metin, Hakan, Harun, M. Ali Karaca, Turist Mehmet, Kaleci Phall. Hele unutamadığım bir maç var ki Galatasaray ile toprak sahada oynadığımız maç, 1986-87 sezonuydu. İlk golü penaltıdan ben attım. Hakan ikinci golü attı ve maçı 2-0 kazandık. Toprak saha, ikinci yıl çim saha oldu. Takımdaki arkadaşlarımı hiç unutmadım. Arkadaşlıklarımız hala devam ediyor.
 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE