Bir de amcamın hanımının annesi vardı. İnanır mısınız adını bile yakın zamanda öğrendim. Atinalı hala diye anılırdı. Bize Atinalı hala demek yetiyordu. O bizim Atinalı halamızdı. Tarih gibi bir kadındı. Meşhur Teletar ailesinin kızıydı. Velaya Topçu ailesine gelin gelmişti Fatma halamız. İbretlik sözleri vardı. Evlenecek kızlara, ''iğnenun deluğinden geçesunuz'' derdi. Kızlar, ''nasil geçeruz'' deyince ''siz değil, aklunuz geçecek'' derdi. Bu yüzdendir ki çocukluğumdan beri lazlar özeldir.
KEMER ÖTESİMİ DEDİN DUR ORDA
Lazlar benim için özeldir. Temiz yürekli insanlardır. Onlara Rize merkezde 'Kemer ötesi' diye hitap edilmesine hep tepki duymuşumdur. Sonraki yıllarda Kazım Koyuncu'yu tanıma, bir kaç eylemde birlikte yer alma şansım oldu. İsmail Avcı Bucaklişi sayesinde de Laz kültür tarihinde önemli bir yere sahip Mjora Panel Dizisini, Laz Kültür Derneği'nin kuruluş sürecini izleme, belgeleme ve arşivleme şansım oldu. Rize tarihini doğru şekilde kavrayabilmek için bölgenin tamamına ait belgeler, fotoğraflar ve kitapları biriktiriyorum. Elbette bu bağlamda çok eski bir yerleşim yeri olan Atina (Pazar) başta olmak üzere Ardeşen ve Fındıklı'ya dair fotoğraflar da arşivimde yer alıyor. Ve onları çok seviyorum.
OKUMA KENDİNİ GELİŞTİRME SONRADA TOPU KEMER ÖTESİNE AT
Çocukluğumda onlarla ilgili bir sürü yakıştırmalar dinledim. Bazı büyüklerim onları “Kemer Ötesi” diye adlandırdı. Çaykur’da önemli konumlarda yer aldıkları için Çaykur’a Lazkur yakıştırması yaparlardı. Bu yakıştırmalara o zamanlar da hep karşı çıkmışımdır. Daha sonraki yıllarda kendi gözlemlerim ve yaşadıklarım gösterdi ki Lazlar özüne sözüne sadık, mert ve eğitime önem veren insanlardır. Karadeniz’in doğu ucunda yaşayan bu kadim halk dili ve kültürü ile Karadeniz’de parlak bir renktir.
OYNA DİK OYNA
Lazların yaşadığı kesimlerde hayat iki ayrı eksende devam ediyor diyebiliriz. Sahil kesiminde yaşayan lazlar denizle, denizcilikle uğraşırken yüksek yerlerde ve dağ köylerindeki lazlar arasında yaylacılık yaygındır. Ama her nerede olurlarsa olsunlar onları birleştiren birçok ortak payda vardır. Onlar zor koşulların insanıdır. Bu koşullar hem deniz için hem kara için geçerlidir. Denizde hamsi neyse karada atmaca odur. Onları bir de horonda görmelisiniz. Tulumun sesini duyar duymaz önce ayaklar, sonra bütün gövdeleri harekete geçer.
Lazlarda okur yazarlık yaygındır. Zor koşullarda yaşayan bu insanlar okumayı bir kurtuluş olarak gördüklerinden çocuklarını gerekirse şehirdeki bir akrabalarının yanına bırakarak mutlaka okutmaya çalışırlar. Çok değişik şehirlerde ve kurumlarda çalıştıklarından ilk bakışta sayı olarak göze çarpmayabilirler ama bir yerde bir laz varsa mutlaka kendini fark ettirir. Sempatik ve esprili halleriyle olduğu kadar telaşıyla da...
Fatih Sultan KAR / İST.
ATİNALI HALA, TULUMCUNUN ÖLÜMÜ VE RİZE HATIRALARI
Çocukluğumdan beri Lazlar benim için özeldir. Köyümüze elektrik yeni gelmişti. Çocuk olmama karşın o günkü heyecanım hala aklımda. Hele hele unutamadığım bir insan vardır. Lazca konuşmaları ve esprileri hala belleğimdedir. Direklere elektrik aksamlarını ve tellerini en hızlı o bağlıyor, sonra da her direğin başında tulum çalıyordu. Herkes onu çok seviyordu. O, çocukluğumun kahramanıydı. Bir gün baktım köyümdeki insanların başı yerde. Pazarlı elektrikçi Ali Paşa öldü dediler. Çocukluğumun kahramanı ölmüştü.
Bu habere ifade bırak!
-
0KIZGIN
-
0ÜZGÜN
-
1BEĞENMEDİM
-
0BEĞENDİM
-
0İNANILMAZ
-
0SEVDİM
-
0HAHAHA
-
1ALKIŞ
YORUM EKLE