Turgay Terzibaş
Yapılan basın açıklamasında “Öncelikle bugün bizimle birlikte olan bizim bu haklı haykırışta yanımızda olan cefakâr cay müstahsili ve bizim sesimizi bölgemizin dışına çıkıp Türkiye’ye duyuracak olan siz basın mensuplarımıza şahsım adına değil yüzbinlerce mağdur evine ekmek parası götürmeye çalışan çay müstahsili adına sonsuz teşekkür ederiz. Bizlerin bugün burada toplanmasının temel nedeni bugün özellikle özel sektörün uygulamaya sokmuş olduğu sömürü düzenine karşı kendi haklarımızı savunma mücadelesidir. Bölgemizin tek geçim kaynağı olan yaş çay üzerinde oynanan bu oyunlara bir dur zamanı gelmiş ve geçmiştir. Sadece kendi şirketlerinin menfaati üzerine kurulu politikaları acımasızca uygulamaya sokan özellikle özel çay fabrikaları vatandaşın aklı ile adeta dalga geçmektedir. Evet belki bizlerin bir çoğu ilkokul mezunu evet belki bizlerin bir çoğu eli nasırlı çay müstahsiliyiz ama unuttukları bir şey var bizlerin bir ailesi var bizlerinde okula giderken bizden para isteyen bir çocukları var hepsinden önemlisi bizlerin de oynanan oyunları görüp analız etme yeteneği var.
Bugün varlıklarını bize borçlu olan biz olmasak kendilerinin de olmayacağını bilen özel sektörün vatandaşın tarlaya birden girerek çayı toplamasını bahane ederek müstahsilinin alı terini hiçe sayıp devletin açıkladığı fiyat altına düşüren devasa sirkatlerin kılını basına almaları gerekmektedir. Sezonun yoğun olduğunu ramazandan dolayı vatandasın tarladan bir an önce çıkma isteğini kimse sakın bahane etmesin. Bu tavır vatandasın iç güdüsel bir davranışıdır. Tabi ki bununda bu şekilde yapılması yanlıştır. Ama bunların hiç birisi yas cay fiyatlarının düşürülmesi için mantıklı bir neden değildir. Vatandaşın asıl büyük tepkisi özel sektörün yaş çay alamaması değil fiyatı düşürmesidir. Fabrikalarda izdihamın yaşanmasının fiyatın düşürülmesine hiç bir bağlantısı yoktur. Tek bağlantısı nasılsa vatandaş sıkışmış biz ne dersek onu yaparlar düşüncesidir.
Çay müstahsili bu son dönemde yalnız bırakılmıştır. Gürcü işçiler adeta çay müstahsilin patronu konumuna gelmiş neredeyse bizlere verilen zammın tamamını almak istemektedirler. Sivil toplum kuruluşların hepsi buna sessiz kalmıştır. Tüm sivil toplum örgütleri muhtarlar dernekleri hatta sıyası partilerin temsilcilerinin bu gelişmeler karşısında suskun olmasını da hayretler içinde karşılıyoruz. Fabrikatörler istediği fiyatı belirler şirket sahipleri istedikleri zaman çay alırlar. 2450 Tl olan çay 1500 Tl düşer herkesin elinde koca koca yetkiler. Peki biz kımız bize kimse bir şey sormaz nasıl biz olmadan kendilerinin olmayacağını unuturlar.
Bugüne kadar çay kanunu için özellikle bölgemizdeki siyasilerin vermiş olduğu mücadeleyi biliyoruz. Bu kanunda ki en önemli madde “özel sektör devletin açıklamış olduğu fiyatın altında cay alamayacaktır maddesi idi” ancak bu gün bu kanunun çıkmamasının mağduriyeti yaşanmaktadır. Tüm Rize, iktidarı, muhalefeti ile el ele verdiği bu kanunun hala çıkartılamamış olması bazı özel şirket temsilcilerinin Ankara’da sergilemiş oldukları bir oyunumudur? Buda bilinmez
Sonuç olarak bizler sadece alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bizler evlerimize götürecek ekmek paramızın gasp edilmesine karsı çıkıyoruz.Bizler devasa binalarda holdinglerde oturup bizlere zavallı gözü ile bakıp yarım saat içinde üç farklı fiyatla karşı karşıya kalmamıza karsı çıkıyoruz .Bu tavrımızın hiç bir siyasi temeli yoktur. Bu tavır sadece ve sadece mübarek ramazan ayı öncesi haklı mücadelemizin bir yansımasıdır son olarak müstahsillerimize de seslenmek istiyoruz. Özel sektöre çanak tutmayalım ,daha yavaş hareket edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle yüzbinlerce çay müstahsili adına hepinize teşekkür ederken bu sorunların bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.
Peygamber efendimizin bir hadisi ile açıklamamamıza son noktayı koymak isteriz. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur.
İnsanlar, Allah’ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Hâlbuki bu, kıyamet günü onlara bir ateştir, başka bir şey değil.” (buhari, humus, 7)”