ARTVİN-Artvin Haziran Meclisi Artvin Barosu Kongre Salonunda düzenlediği ve kentin ekolojisinden, kültürel hayatına kadar çeşitli sorunların ve çözüm önerilerinin ele alındığı ‘Artvin Kent Çalıştayı’’nın sonuç raporu yayınladı.
Yayınlanan raporda düzenlenen çalıştayda ‘Kent kimliği ve planlama, kent ve demokrasi, kent ve ekonomi, kent ve ekoloji, kent ve hukuk, kent ve eğitim, kent ve kültür-sanat, kent ve kadın, kent ve gençlik” başlıklarıyla sunumlar gerçekleştirilip Artvin’in geleceğine ve kentin inşasına dönük ortak yaklaşımların saptandığı vurgulandı.
Çalıştay’da işlenen konular; aşağıdaki sıra dahilinde özet olarak sunuldu:
“Çalıştay; insan hayatına ve ekolojiye değer veren, kamusallıktan ve katılımcılıktan yana olan, şeffaf bir ekonomiyi, üreticiyi ve emeği savunan, bilimin ve toplumsal aydınlanmanın merkezi olacak bir yerel yönetim fikriyatı geliştirme noktasında katkı sağlamıştır.
Çalıştayımızın sonucu geniş bir şekilde ele alınacak olup yapılan sunumlar bir kitapçık halinde raporlanacaktır. Çalıştayımıza CHP Artvin Belediye Başkan Adayı Demirhan Elçin de katılıp ‘Kent ve Demokrasi’ adlı sunumu gerçekleştirmiştir. Çalıştayımızda Artvin’e dair yapılan tanımlama ve önerilerin bir kısmı şu şekildedir.
Kent meselesi 21.yy’nın en önemli meselelerinden birisidir. Sermaye sınıfı kendi sürecini devam ettirme noktasında kentleri yağmalıyor. Kamu denetiminin hiç olmadığı, betonlaşmanın kentleri sardığı, yerel yönetimlerin bütçelerine el konulduğu bir süreçten geçiyoruz. Bu olumsuz tablo karşısında demokratik yerel yönetim mücadelesini güçlendirmek ve kentlerimizi sermayenin tahakkümü altından kurtarmak geleceğimiz için zorunluluktur.
Artvin halkı katılımcılığa teşvik edilmelidir, Artvin'i yönetme fikrinden ziyade Artvinlilerin; kentin inşasına ve geleceğe ilişkin planlamalarda karar sürecine dâhil edilmesi önemlidir. Halkla birlikte yönetme mekanizmalarını hayata geçirebilmek ve mahalle meclislerinin inşası demokratik yerel yönetim sürecinin temelini oluşturmaktadır.
Artvin'deki kent hayatının şehrin asgari ihtiyaçlarına yanıt vermediği saptanmış. Park yeri, otopark, toplu konut, AVM ve eğlence mekânları gibi sorunlar birinci öncelik olmadığı bu tip sorunlar karşısında kapitalizme alternatifler yaratacak bir zihniyetten ziyade halkın asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecek toplumcu, kamucu bir anlayış geliştirilmelidir. Örneğin; Artvin’de park sorunu yeni otoparklar yaparak değil toplu taşımayı ücretsiz hale getirerek çözüme kavuşabilir.
Artvin'in doğasının, biliminin, kültürünün bozulma süreci yaşadığı ortadadır buna izin veren politikaların her zaman karşısında durulmalı ve Artvin'e dönük uygulanacak her konuda Artvinlilerin ve bilirkişilerin görüş ve önerilerin alınması gerekmektedir.
Artvin’de AKP belediyeciliği özelinde kenti muhafazakârlaştıran, Ensar vakfı gibi kurumlara kamu olanaklarını sonuna kadar açan, dincileşme ve seküler hayata müdahale eden bir anlayış söz konusu. Bütün kamu dairelerini, toplumsal hayatı, yurtları, okulları hatta festival alanlarının bile kodlarını değiştirmeye çalışan bir yapı söz konusu.(Artvin Belediyesi bir iş adamının belediyeye bağışladığı misafirhaneyi Ensar Vakfı yurduna çevirmişti) Şehirdeki cadde isimleri ve yeni açılan yerlerin isimleri bile bu doğrultu da dönüşüyor. Bu kuşatmanın karşısında yerel yönetimlerde aydınlanmayı, laikliği, bilimi savunan bir anlayışla yeni bir hayat örülmesi Artvin’in kent yapısı için son derece önemlidir.
Kooperatifleşme süreci ile üreticinin katılımcı sürece dâhil edilmesi planlanmalıdır. Hali hazırda faaliyetini sürdüren kadın kooperatifi gibi oluşumlar desteklenmelidir. Bu sayede hem de Artvin'de tükenmek üzere olan tarımsal hayat yeniden canlanma imkânı yakalayabilir. Üreticiler ürünlerini aracılara, rantçılara kaptırmadan doğrudan doğruya yurttaşlara, sağlıklı ve kolay bir şekilde ulaştırabilir.
Artvin'de 300'den fazla alanın madencilik sahası olarak belirlendiği ve HES, baraj, taş ocağı gibi projelerle Artvin'i parça parça edip yok etme politikalarının karşısında başta Cerattepe ’deki maden projesi olmak üzere doğa üzerinden yapılan rantsal üretimlerin karşısında durulmasının Artvin’in bütünlüğü ve kentsel hayatın devamı için son derece kritik bir önemde olduğu ortadadır. Madencilikten ötürü temiz ve sağlıklı içme suyunun temini noktasında sorunlar oluşmuş, madenlerden ötürü yeni içme suyu ve artıma tesisleri projelendirilmiştir. İçme suyu ve doğal yaşamın diğer zorunlulukları ve sağlıklı, yaşanabilir bir kent adına bu projelere topyekûn itiraz edilmesi gerekmektedir.
İçinden geçtiğimiz neo-liberal süreçte seçmenler müşteri olarak görülüyor. Yerel yönetimlerde uygulanan temsili demokrasi seçilen insanların takibini engelliyor. Halkın katılımcı bütçe anlayışı çerçevesinde ortaya koyacağı özveri ve bunun üzerinden geliştireceği uygulamalar yerel yönetimlerde işlevselliği olan bir modeldir. Belediyenin kaynakları ve harcama öncelikleri halkın doğrudan tercihleri ve katılımı üzerinden şekillenmelidir. Belediye, kimi pratiklerde görüldüğü gibi internet sitesinden de yararlanarak birçok konu hakkında halktan anında görüş alabilme ve katılımcılığı sağlama imkânına sahiptir. Belediyecilikte şeffaf ekonomi modeli de kaynakların nereye ve nasıl kullanıldığını çeşitli platformlarla kamuoyuna açıklanarak uygulanabilir.
Merkezi yerel yönetim anlayışının karşısına kendi demokratik yerel yönetim tarzını geliştirebilen, hesap sorulduğu zaman cevabını verebilecek, kağıt üzerindeki çöp toplamak, alt-yapı hizmeti gibi görevlerinin dışında sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, baro gibi kurumlarla her zaman görüş alışverişinde bulunabilecek mekanizmaların geliştirilmesi; belediyecilik, katılımcılık ve ortaya çıkartılacak yeni bir hayat perspektifi açısından son derece önemlidir."
Ele alınan konular şöyle devam etti:
"Artvin’de taşımalı eğitimin sürmesi, köylerdeki çocukların gidiş, geliş 2 saat yol çekmeleri ve yatılı okulların yaratılamaması öğrenciler açısından pedagojik anlamda büyük bir sıkıntı ortaya çıkarıyor. Bu problemin ortadan kalkması noktasında merkez köylerdeki çocuklar için yatılı okulların hayata geçirilmesi gereklidir.
Artvin’de açılan üniversitenin yaklaşık 4 bin civarında öğrencisi var ve gerekli barınma olanaklarının eksikliği dolayısıyla kentte cemaat-tarikat evlerinin sayısının hızla artmasına ve öğrencilerin Tügva, Türgev gibi kurumların yurtlarında kalmasına neden oluyor.
Bu sıkıntının bir yönü de öğrencilere barınma olanağı sağlamak yerine apartları, yurtları tamamen kar etmek için inşa eden politikalardır. Tüm bunlara karşı belediyenin öğrencilere sağlıklı barınma olanaklarını yaratması da büyük bir ihtiyaçtır.
Artvin’de eğitim alanında da gün geçtikçe gerici bir dönüşüm yaşanıyor. Bu durum karşısında okul-aile birliklerinde söz sahibi olabilmenin dışında Artvin’de veliler üzerinden geliştirilebilecek örgütlenmenin önemi büyüktür.
Artvin Merkez’de özel okul bulunmuyor, velilerin örgütlenmesiyle devlet okullarında yaşanan sıkıntılara ve istismarlara karşı müdahalede bulunabilirler.
Kentte öğrenciler açısından ulaşımın oldukça maliyetli olduğu her gün çarşıdan, seyitler mevkiindeki üniversiteye gitmek zorunda kalan öğrencinin günlük yol maliyetinin 7-8 lirayı bulduğu bu nedenle öğrencilerin yaşadığı bu sorunun bir an önce çözülmesi gereklidir. Öğrencilerin de tıpkı her birey gibi ucuz ve kaliteli ulaşımdan yararlanmasının bir hak olduğu bilinerek ulaşım hizmetleri hayata geçirilmelidir.
Artvin kültürel zenginlikleri bir hayli fazla olan özellikle halk oyunları ve yöresel müziği ile ön plana çıkan bir kenttir. Ancak kentin bu dokusuna rağmen müziğe ve halk oyunlarına ilgili olan gençleri profesyonelliğe adım attıracak, sanatçı olarak yetiştirebilecek imkânlar bulunmamaktadır. Bu nedenle belediye eli ile açılacak konservatuar kentte önemli bir boşluğu doldurabilecektir. Bu konservatuarlar kentte müziğe ve sanata olan ilgiyi arttırmakla beraber bugün yerelde yaşayıp geçim sıkıntısı yaşayan eğitmenlere de bir istihdam alanı oluşturabilir.
Artvin’de özellikle gençlerin sanatsal faaliyetlerini icra edebilmeleri için mekânsal problemlerin yaşandığı ortadadır. Hem kültürel çalışmaların hem de müzik, tiyatro, edebiyat, resim, fotoğraf gibi sanatsal faaliyetlerin merkezi olabilecek kültür-sanat evleri kentte büyük bir ihtiyaçtır. Bu mekânlar Artvin’de sayısı gittikçe azalan tarihi evleri korumak için de bir fırsattır. Artvin’deki tarihi evlerin dokusu bozulmadan restore edilip kültür-sanat evleri olarak kullanılması Artvin’in geleceği ve kültürel mirası açısından son derece önemlidir.
Artvin’de toplanma alanı oluşturabilecek, insanların buluşabileceği, büyük konser ve mitinglerin düzenlenebileceği, acil durumlarda bir araya gelebileceği bir kent meydanı büyük bir ihtiyaçtır. Kentteki plansız yapılaşma, kamusal alanların imara açılması her geçen gün zenginleşen yerli müteahhitleri yaratmış böyle bir çarpıklığın olmasına sebebiyet vermiştir. Halkın vergileriyle toplanan milyarlarca lirayla vaat edilen büyük projeler yerine şehirde her türlü etkinlik için bir fırsat olabilecek kent meydanı yerel yönetimlerin önceliği olmalıdır.
Artvin’de gençlerin katılımcı olarak kentin bir parçası olabileceği alanlar yaratılmasının ihtiyacı da ortadadır. Bunun için öncelikli olması gereken de yerel yönetimler de gençliğe söz hakkı tanınması, gençlik meclisinin oluşturulması, gençlerin her türlü sorununu çözebilecek olanakların yaratılması gerekmektedir. Bu süreç aynı zamanda üniversite okumak için dışarıdan Artvin’e gelmiş binlerce gencin sorunlarıyla da bire bir ilgilenip kendilerini şehirden soyutlamalarının önüne geçip üniversite gençliğinin ticari faaliyetler dışında da kente ortak olmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda lise, ilk ve orta kademedeki öğrenciler içinde dershanelere gidemeyenlere dönük eğitimlerin verilebileceği dayanışma mekânları geliştirilebilir.
Artvin’de mevcut kapasitenin üzerindeki öğrenci alımı, yeterli devlet yurdunun olmayışı ev kiralarını uçuklaştırmış, başta öğrenciler olmak üzere kentteki birçok kesimi barınma konusunda sıkıntıya düşürmüştür. Bu koşullardan ötürü öğrenimini yarıda bırakıp memleketine dönen birçok öğrenci bulunmaktadır. Kentteki barınma sorununu giderecek yurtların yapılması ve sosyal mekânlarından gençlerin yararlanabileceği tesislerin inşası Artvin’de yerel yönetimlerin müdahale etmesi gerekli bir alandır.
Artvin’deki kadın ve kent sorunlarını; sığınma evinin olmayışı, iş olanaklarının kısıtlı olması, ev emekçilerinin ekonomiye katılmalarının önünün kapalı olması gibi problemlerle sıralamak mümkündür. Kadınların sosyal hayatta daha fazla yer bulabildiği, toplumsal cinsiyet eşitliğini önemseyen, katılımcı, çoğulcu, kadın meclisi olan bir yerel yönetimle bu sorunlar en aza indirilebilecektir.
Artvin Haziran Meclisi olarak gerçekleştirdiğimiz kent çalıştayı sonucunda ortaya çıkan fikirlerin ve önerilerin, gerek yerel seçim sürecinde gerekse sonrasında, hayatın her alanında uygulanması adına takipçisi ve taşıyıcısı olacağız. Önümüzdeki günlerde Haziran Meclisi olarak bu fikriyat çerçevesinde faaliyetlerimizi planlayıp bir çalışma programı oluşturacağız.”