Rize Pazar’ın delisi (halk deyimiyle) Çamlı Hakkı’yı bütün Pazarlılar tanır. Hakkı nasıl olduysa bir gün Ankara’ya gider. Sokakta yatarken onu gören bir Pazarlı: “Hakkı, sen burada ne yapıyorsun?” der ve para vermeye kalkar. Hakkı başını kaldırır ve kendisini tanıdığını belli etmemesini isteyerek: “Sus der, Pazar’i rezil etmeyelum”. Şimdi bende 12. Rize Günlerinin hazırlayanlara sesleniyorum. Bundan sonraki etkinliği bu şekilde yapacaksanız yapmayın “Rize’yi Rezil etmeyelim”.
RİZE BU DEĞİL
*Gelinen noktada Rize Günleri amacının dışına çıkmıştır. Rize ilinin tanıtımına katkı yerine, ilimizin imajına zarar vermektedir. Rizelilerin Rizeli olmayan insanlara belediyeden ücretsiz olarak alıp parayla kiraladığı stantlarda sözde Rize ürünü, sözde Rizeli usta hazırladı mantığıyla bizim insanımız aldatılmakta tabiri caizse kazıklanmaktadır.
NERDE SANAT NERDE KÜLTÜR
*Bir etkinlikler diğer etkinlik arasında bir yıl gibi (korona döneminde üç yıl) zaman varken iyi hazırlanılmamış, Rize’ye değer katanlar dışarıda tutulmuştur. Yayınlanan ve etkinlik alanın girişinde yer alan program listesinde kültür, sanat, spor ve Rize tarihine yönelik konulara konuklara neredeyse yer verilmemiştir. Artık ufkumuzu açalım. Bu etkinlik bitti. Bir daha ki etkinliğe hazırlanmak için en az 365 gün var. . Bir yılda yapılacak iş belli. Bir yıl içinde gün gün takip edersiniz; Rize ilini kültür sanat spor ve her alanda kim yukarı taşıdı ise onları orayı vitrine etkinliğe taşısın.. Şimdi herkes bir tarafa işinin başına dönmeden yapılması gereken bu etkinliğin analizini yapmaktır. Ortada bir emek olmasına karşın bu yapılan etkinlik çok zayıf ve başarısız olmuştur. Tanıtımda Rize ile özdeşleşen değerler yoktu. Yemek içmek bölümünde Rizeli satıcılar yoktu. Rizeliliği istismar eden ve ürünlerinin Rize ile ilgisi olmayan satıcılar vardı.
UZAYA ÇAY GÖNDERDİK AMA…
*Bu etkinliğin ve nerdeyse her etkinliğin kurtarıcısı Tahta Araba, Dev Rizespor Bayrağı sallayan Rambo kardeşim ve atmacacı amcamız olmuştur. Onlara katkıları için teşekkür ediyorum. Rambo kardeşimiz, Rizespor canımız ve atmaca sembolümüzdür. Onlar olmadan Rize tanıtımı olmaz. Ama üstüne bir şey katalım artık. Ha kattığımız alay konusu olmasın. Çayının çayın sorunları dağ gibi iken bir sivil toplumunun yapması gerektiği gibi uzaya çay gönderme yerine yetkililere çare bulmaları yolunda mesaj gönderelim.
VEFA SEMTİ YENİKAPI’YA ÇOK YAKINDI OYSA
Rize deyince aklımıza gelen Ekrem Orhon, kısa zaman önce kaybettiklerimiz Ahmet Mesut Yılmaz, Bülent Koç, Tuncay Mataracı, Şenol Birol, Muharrem Kürkçü, Ayhan Alptekin, Cimilli İbo gibi değerlerimizi etkinlikte göreniniz oldu mu? Çok bir zor birebir ölçülerinde onlara ait sözleriyle etkinlik alanında onları hatırlatmak... Bir vefa değil mi?
GASTRORİZE’DEN ÇAKMA RİZELİ STANTLARA
1-3 Temmuz 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen 1. GastroRize Ulusal Rize Gastronomi Günleri'ne Rize yeme içme kültürünü tanıtım için güzel bir başlangıç olmuştu. Ardında Emitt 2021 Turizm Fuarı ve Rize’nin onur konuğu olduğu Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’na Rize yeme içme kültürü en güzel şekilde temsil edilmişti. 12. Rize Günleri’nde ise bütün bu güzellere artı sağlanacağına Rize ve Rizeli adı altında gıda ürünü satan bütün dükkanlar yabancılara kiralandı ve faiş fiyatlarla satış yapıldı. Yemek içme bölümü tam bir panayırdı.
RİZE’NİN HER RENGİ BİZİM
2019 yılında Maltepe"de yapılan Rize Günleri etkinliğin açılış protokol fotoğrafına ve 2022 Yenikapı etkinliği açılış protokol fotoğrafına lütfen bir bakın. Değişen bir şey olmadığını göreceksiniz. Rize’nin her renkte değerli isimleri var. Ama nedense hep aynı isimler, aynı simalarla yol alınıyor.
RİZELİ ÇAYLIKTA RİZE GÜNLERİ YENİKAPI’DA
25-29 Mayıs 2022 tarihlerinde Yenikapı’da yapılan bu etkinliğin zamanlaması oldukça yanlıştır. Rize’de yeni Havaalanı turizme canlılık kazandırdı. Mayıs ayın başıyla birlikte büyük şehirlerden Rize’ye göç başlar. O tarihlerde yapılması gereken en güzel iş insanları turizm tercihlerini Rize’den yana yapmalarına katkı sağlamaktır.
RİZE KOCAMAN BİR ŞEHİR KOCAMAN DÜŞÜNMEK LAZIM
Güzel insanlar Rize yetiştirdikleriyle güzellikleriyle kocaman bir şehir. Biz neden kocaman düşünmüyoruz. Rizeli sayısız yazar edebiyatçı kardeşimiz var. Şairleri Şeref Bilsel var, Veysel Çolak var. Emin Şir var. Var da var. Fotoğraf sanatında Cemal Gülas var. Az farklı düşüneni kenara bırakıyoruz. Herkes aynı düşünce gökkuşağı nasıl oluşurdu. Rizeli önemli yazarlar var. Program açıklanıyor. Fuar alanının girişine asılıyor. İçinde edebiyat kitabıyat adına ne var. Rize üzerine yayıncılık kimsenin tekelinde değildir. Birileriyle yol alıp Rize için sürekli eser üreten isimleri kenarda tutarsanız ötekileştirmiş olursunuz. Bizim eleştirilerimizle birkaç yazar etkinliğe sonradan dahil edildi. Program listesinde adları yok. Girişte asılan program akışında yoklar.
Bunlar benim tespitlerimdi şimdi de sizlerle Rizeliler bana ulaştırdığı notları paylaşıyorum.
*Bu arada yaptıklarının çok eksik olduğunu bulundukları yerden göremiyorlar.
*Önceki yıllarda Çayeli Yanıkdağ Köyü'ndeki son sepet ustalarından biri olan Bekir Hervenik orada hem yaptığı sepetleri sergilemiş, hem de canlı olarak sepet yapmıştı. Bu sene neden getirilmedi?. Seneye getirilsin.
*Etkinliğe sıradan ticaret hakimdi. Oradan yapılması gerekenin onda biri bile yapılmıyor. Belli isimler yayıncılığın ve diğer işleri kendi tekelin olduğunu sanıyor.
*Çadırın içinde yeteri kadar havalandırma olmadığı için resmen boğulduk. Söylenecek çok şey var ama söylesek de değişmiyorlar. Seni anlasalar bu hatalara düşmezler.
*İlçelerin stantları dışında kalan yöresel yemek ve gıda satışları yapılan yerlerde Rizelilerin dışında başka şehirden esnafların ne işi vardı.
*Stant isimleri yerli, içindekiler yabancıydı. Rize Dükkan tabelaları aldatmacaydı.
*Stantlarda ağır abiler ve ablalar oturmuş muhabbet ediyorlardı. Her hangi bir tanıtım için bir gayretleri yoktu. Kitap tanıtımı çok yetersizdi. Yağ ve peynirler aynı merkezden gelmiş gibi duruyordu (Samsun gibi) Fiyatların ucuzluğu cep yakıyordu.
*Yıllardır yazıp çiziyoruz. Rize Valiliğine, Turizm Müdürlüğüne ve Belediyeye mailler attık. Rize Günleri birilerinin rant kapısı olmasın. Dilimize tüy bitti ama siyasi güce sırtını dayayıp, Rize’yi Rizeliyi rezil etmeye devam ediyorlar.
* Kendini Rize’ye adamış, Rize’yi terk etmemiş ve halen onlara hizmet eden biz Rizeli yöresel müzisyenlerde yok. Atma türkücüler yok. Daha ne için var bu günler…
*Bu iş kültürel tanıtımın dışına çıktı, tamamen ticarete dönüştü. Artık bu tür faaliyetlerden vazgeçmek gerek. Giderek işin aslı kaybolup yozlaşıyor.
*Sivil Toplum Kuruluşlarına büyük iş düşüyor. Onlar da dümen suyuna girmiş, bu rant ve siyasete çanak tutuyorlar. O Günlerden fotoğraf ve selfi paylaşıyor, Rizeli adı altında Rizelilere satış yapan çakma Rizeli esnafı dillendirmiyor, tepki koymuyorlar.
*Satıcıların çoğu dışardan gelmiş. Rize sözde Rize sütlacı satıyor. Sordum “Dükkanın nerede? “Çaktırma. Rizeli değilim” dedi.
*Tüm stantlarda çalışanlara “Rize’nin neresindensiniz” diye sorduğum. Bir çoğu “Merkez Mahallesi’ndeniz” (orası neresi bilemedim) dedi. Ürün fiyatları çok yüksekti. ayrıca ürünlerin bizim hakiki Rize ürünleri ile alakası yoktu. Kulaktan duyma yer isimlerini etiketlemişler. Bu aldatmacaya organizasyon nasıl izin verdi. Bürokrat kesim diye adlandırdığımız kişilerin gövde gösterisi yapıp fotoğraf çektirmeleri etkinliğin en tanıtıcı yönü oldu.
*Bir satıcı “Rize kömesi” yazmış. Oysa Rize'de ceviz ağaçta çürüyor.
*Sevgili Fatih kardeşim bu güzel içtenlikle ifade ettiğin satırların altını imzalıyorum. Hatta eaz bile yazdın. Rize sevdası yürekten olduğunu kanıtladın...
*Benzer sözleri katıldığım tüm toplantılarda söyledim. Rize'nin horon, hamsi ve muhlamadan ibaret değildir. Rize kültürünü tanıtımının bu yönüyle hep eksik kaldığını ilettik. Ama beyhüde..
*Yazdıklarınız çok doğru tespitler. İşi ehline değil, tanıdık birine yaptırınca böyle oluyor. Kültürel faaliyetlerin tarafı olmaz. Sadece yöreye özgü olması dikkate alınır.
*Bu etkinlik bize Rize’de küme ve pestil yapıldığını gösterdi. Yine Rize Sütlacı ve Pidesi satılan ürünlerin Rize ile ilgisi yoktu. Yemek içme stantları arasında Kemence ve Marka53 stantlarını koymuşlar. Oysa Rize için iki önemli stantı arka plana attılar.
*Yeme içme bölümü tam bir felaket, Rize’ye ait tek bir marka yoktu. Diğer bölümlerde zayıftı. Rizeli olmayan dostlarımızı iyi ki davet etmemişiz.
Not: Amacım sadece durum tespiti yapıp hatadan ders çıkarılmasını sağlamaktır. “Kendisini oraya davet etmediler o yüzden yazdı” diyen olursa “beni tanımıyordur” derim. Beni davet ettiler. Yaşanan bir süreçten dolayı teşekkür edip, katılmadım..
Fatih Sultan KAR / İST