Doğu Karadeniz'deki 4 ilde, 830 bin dekar alanda yapılan çay tarımında yıllardır kullanılan kimyasal gübrenin yerine TEMA Vakfı tarafından oluşturulan örnek bahçelerde yeni bir organik gübreleme modeli uygulandı. Kimyasal gübrenin zararlarından toprağı korumayı amaçlayan uygulama ile otları kesilen, kazılan ve tarım kireci ile işlendikten sonra geriye kalan lif, sap ve tozlarından oluşan çay atıklarının serildiği deneme bahçelerinde, 3 kat fazla çay verim elde edildi. Rize’nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi’ndeki örnek bahçelerde 5 aylık uygulamanın sonuçlarını gören üreticiler, yeni üretim modeline yöneldi. Uygulamanın bölgeye yayılması halinde çay tarımında 80 yıldır kullanılan kimyasal gübreden vazgeçilmesi gündeme geldi. TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Nevzat Özer, "Bölgede yürüttüğümüz 'Her Dem Toprak İçin Projesi’ ile çay atıklarının gübre olarak uygulandığı bahçelerden verim fışkırıyor" dedi.
Doğu Karadeniz'de, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan çay tarımında 1970’li yıllardan itibaren uygulanan kimyasal gübre sonucu asitleşme oluşan topraklarda verim kaybı oluşmaya başladı. Çaykur tarafından 10 yıldır yürütülen proje ile kademeli olarak organik tarıma geçiş çalışması başlatıldı, 40 bin dekara yakın arazide organik çay tarımına geçildi. Bölgede tartışılan ve zarar veren kimyasal gübrelerden toprak yapısının arındırılmasını amaçlayan organik çay üretimi için çalışma yürüten TEMA Vakfı, 'Her Dem Toprak İçin Projesi’ başlattı. TEMA Vakfı tarafından Rize'nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi'nde 1.5 dönüm üzerinde oluşturulan örnek bahçelerde yeni bir organik gübreleme modeli uygulandı.
Verim 3 kat arttı
Kimyasal gübrenin zararlarından toprağı korumayı amaçlayan uygulama ile otları kesilen, kazılan ve tarım kireci ile işlendikten sonra geriye kalan lif, sap ve tozlarından oluşan çay atıklarının serildiği deneme bahçelerinde, kimyasal gübre kullanılan bahçelere göre 3 kat fazla çay verim elde edildi. Dekara 600 kilogram yaş çay yaprağı hasadı yapılan çay tarımında bu rakam bin 700 kilogramı aştı. TEMA Vakfı'nın 1,5 dönüm uygulama bahçesinde kimyasal gübre verilen alanda ise ürün rekoltesi düştüğü gözlendi. Örnek bahçelerde 5 aylık uygulamanın sonuçlarını gören üreticiler, yeni üretim modeline yöneldi. Üreticiler, çay bahçelerine koştu, yeni gübreleme metodunu uygulamaya başladı. Uygulamanın bölgeye yayılması halinde çay tarımında 80 yıldır kullanılan kimyasal gübreden vazgeçilmesi gündeme geldi.
Tema vakfı temsilcisi özer: bahçelerden verim fışkırıyor
TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Nevzat Özer, bölgede yürüttükleri 'Her Dem Toprak İçin Projesi’ ile çay atıklarının gübre olarak uygulandığı bahçelerden verim fışkırdığını belirterek hiç kimyasal gübre kullanmadıkları halde yüksek verime ulaşıldığını söyledi. Özer, "Bahçelerden bitkinin besinine, suyuna ortak olan yabancı otlar çıkarılıyor. Toprağın güneşe, havaya ihtiyacı vardı. Karadeniz toprakları diğer bölgeler gibi değil organik maddece çok zengindi. Ama organik maddenin çözülüp bitkiye besin olabilmesi için hava, ışık ve kimyasal gübrelerin yok ettiği toprak canlılarına ihtiyaç vardı. Onun için mutlaka çapalanması gerekiyordu. Diğer taraftan bitki besin maddesi açığını kapatacak en önemli gübre yine bitkinin kendisiydi. Topraktan aldığı besinlerle ürettiği çayın bir kısmı fabrikalarda işlenip insanlara sunulurken lif, sap, toz gibi atıkları kompost yapılarak toprağa verilebilirdi. Bir ton çay atığı bir dönüm çaylığın iki yıllık gübre ihtiyacını karşılayabilirdi. Bütün bunlar; yabancı ot temizliği, çapalama, tarım kireci ve çay atıkları ile biraz da organik gübre örnek bahçelerine özenle uygulandı. Dekara 600 kilogram yerine, 1700 kilogram yaş çay hasadı yapıldı. Hiçbir kimyasal yok, her şey yerli ve milli. Doğanın, toprağın gücünü harekete geçirmek yeterli. Çay tarımı 70 yılda bölgenin kaderini değiştirdi, göçü, yoksulluğu önledi, ekonomik sosyal gelişimin dinamiği oldu. Türk halkı dünyada herkesten daha çok sevdi çayı. Bu topraklardan nice 70 yıllar daha çay, bereket fışkırması için toprağı verimli ve üretken kılmak zorundayız" dedi.
Kork: üretici, 4 bin liraya varan ek gelire sahip olacak
TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Ahmet Ali Kork, fabrikalardan artan çay atıklarını olgunlaştırarak kazdıkları toprağa tarım kireci ile birlikte uyguladıklarını belirterek şunları dedi:"Çay atıkları zenginlik içermektedir. Doğaldır ve bitkinin kendisidir. Yaprağından çay elde ediliyor, kalan sapı toprağa geri ekiliyor. 1.5 dönümlük örnek bahçenin bir dönümünde bu çalışmaları yaptık. Kalan kısmını da şahit olarak bıraktık. Sonuç olarak şunu gördük; üçüncü sürgünde bile 3-4 kata varan bir verim farkı var. Kimyasal gübreyi bile aşan bir verim söz konusu. Biz aslında bilinen şeyleri tekrarladık. Birçok akademik çalışmanın önerdiği şeyleri yaptık. Uyguladığımız çok farklı şeyler değil ve vatandaşlarda bu farkı gördü. Yoldan geçerken bile fark edilebilecek bir yükseklik farkı var. Umuyoruz ki bütün bölgede, toprağa sahip çıkan, tarım tekniklerini doğru kullanan bir tarım şekliyle organik tarımdaki verim kaybını durdururuz. Üretici sadece bir dönümlük yerde 2 iş gününü ekstra olarak bu işe ayırdığı, çapa yaparak ve gübresine verdiğinde bu ona verim olarak geri dönecek. Üretici 2 gün çalışarak 4 bin liraya varan ek gelire sahip olacak"
Üreticiler heyecanlı
Uygulamaya tanık olan çay üreticisi Vesile Kork, "Daha önce kimyasal gübre kullanırken verim iyi geliyordu ama yapılan bu yeni çalışmayla ortaya çıkan verim bizi hayrete düşürdü. Kimyasal gübreden daha verimli ürün ortaya çıktı. Bu yeni uygulamadan memnunuz ve bizde bahçemizde uygulayacağız" dedi.
Güngör Yücel de "Organik tarıma geçtikten sonra ben kendi tarlalarımda verim alıyorum. Bu yöntemle verim ve kalitede artış yaşanıyor. Bende bu yöntemi uygulayacağım" diye konuştu.
Ali Balcı ise "TEMA Vakfı buraya gelip düzenleme yaptıktan sonra farkı görünce ben de kendi bahçemde aynısını yapmaya başladım. Yapılan uygulamanın bir farklılığı var. Ürünümüz artacak" ifadelerini kullandı.
Bahçelerinde verimin artacağını belirten Mehmet Baltacı da "Bunun kıymetli bir şey olduğunu düşünüyorum. Kuruluşlar bazı yöntemler üretiyor ancak bu yöntemlerin sürdürülebilir olup olmaması noktasında bizim kuşkularımız vardı. TEMA Vakfı burada elini taşın altına koydu. Burada bazı çalışmalar yürütüyor ve bunu takip ediyor. Bu çok önemlidir. Biz bu çalışmaları görüyoruz ve bu çalışmanın aynısını ben kendi bahçemde yapacağım" diyerek projeyi uygulayan ekibe teşekkür etti.