R?ZE: Rize Ticaret Borsasi ve Dernekler federasyonunun ortakla?a düzenledi?i Ye?il Altin Türk çayinin markala?masi ve uluslar arasi tanitim 2023 vizyonu çali?tayi Rize de ba?ladi.
Rize Ticaret borsasinda ba?layan toplantiya Gümrük ve Ticaret Bakani Hayati Yazici, Rize valisi Seyfullah Hacimüftüo?lu, Rize belediye ba?kani Halil Bakirci, Çaykur genel müdürü ?mdat Sütlüo?lu, çay sektöründe yer alan firmalar ve bazi sivil toplum örgütleri katildi. Toplanti 5 gün sürecek ve bilim adamlarinin görü?lerine yer verilecek.
Toplantinin açili? konu?masini Dernekler federasyonu ba?kani Süleyman Basa yapti. Basa çay in gelece?inin belirlenmesi için çok yönlü çali?malar gerekti?ini söyledi.
Borsa ba?kani Mehmet Erdo?an ve çay sektöründe yer alan özel çay firmalari ile bazi bürokratlar katildi. Bölgemizde çay tarimi yapan 200 bin aile için çay geçim kayna?i olmaktan uzakla?mi?tir ve giderek bir külfete dönü?mektedir. Ne yazik ki, insanimiz gün geçtikçe çaydan umudunu kesiyor. 70-80 yil önce ba?layan Türk Çaycili?i bugün bir yol ayrimindadir. Ya yüksek gümrük duvarlariyla korumaya devam edece?iz ve ‘Biz kaliteli üretim yapip dünyaya satamiyoruz, kendi vatanda?imiza zorla satmaya devam ediyoruz’ diyece?iz. Ya da dünyadaki de?i?ime paralel olarak, gerçekçilikten uzakla?madan, ekonomik realiteler i?i?inda harekete ederek, iklim avantajimizi kullanaca?iz ve kaliteli Türk Çayi’ni dünyaya yüksek fiyatla sataca?iz.
Hedef 50 bin ton ihracat, 500 milyon dolar gelir
Erdo?an”2023 yilinda ülkemiz neden 300 bin ton çay üretmesin? Üretti?i 300 bin ton çayin 50 bin tonunu ihraç eden bir ülke neden olmasin? Neden ülkemiz bu ihracattan 500 milyon dolar döviz kazanmasin? Neden bölgemizin refahini bu yolla yükseltmeyelim” dedi.
Rize Belediye ba?kani Halil Bakirci ise Çay in 1970 li yillarda para yapti?ini ondan önce karin doyurmanin zor oldu?unu vatanda?a verilen çay tohumlarini vatanda?in çekinerek uç, bucak yerlere dikildi?ini söyleyerek” 1970 li yillar sonrasi çay yeti?tiricili?i artti” dedi.
Çay i?letmeleri genel müdürü ?mdat Sütlüo?lu ise “ Güneydo?u ya gelen kaçak çaylar da zehir var, bu bilimsel olarak ortaya kondu, kaçak çay mutlaka önlenmeli ve Türk çay i iyi anlatilmali, bir yerlerde eksik yaptik, çayimizi iyi anlatamadik, her yil 50 bin ton kuru çay ihraç etmemiz gerek, Türk çayinda zirai mücadele yoktur, biz bunu anlatamadik, Çayimizi organik yapma ?ansimiz var, çay tariminda kimyasal gübre yerine organik gübre kullanimina geçmeliyiz” dedi.
Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yilmaz ise Üniversite bünyesinde ara?tirma birimi kurulmasina ve çay in her türlü ara?tirilmasina destek vermeye hazir olduklarini söyledi.
Rize Valisi Seyfullah Hacimüftüo?lu ise konu?masinda üreticinin çay a sayginli?inin artmasi gerekti?ini söyleyerek” Çay üreticisi 1970 li yillarda çay a de?er verdi, son yillarda bu de?er ortadan kalkti, önce üretici üretti?i ürüne saygili olmali ve de?er vermeli” dedi.
Toplantida konu?an Rize dernekler federasyonu ba?kani Süleyman Basa çay in gelece?inin belirlenmesi için çok yönlü çali?malar gerekti?ini söyledi.
Gümrük ve Ticaret bakani Hayati Yazici konu?masinda ise konu?masinda yapilan üretimin Dünya pazarinda yer almasi için üretimin tüm a?amalari ile pazarlamayi iyi yapmaliyiz ve kalitede markala?mamiz gerek diyerek” Yoksul ülkeler bile belli ürünlerine marka alabiliyorsa, Dünya da benzeri olmayan ve zirai mücadelesi olmayan Çayimizi marka haline getirmek için çali?mamiz gerek, hedefimiz, hem üretimde hem de Dünya pazarlari sunumunda Türk çayini alternatif olmayan bir içecek haline getirmek olmali, ülkemizde sudan çok içilen sa?lik yönünden bilimsel olarak yararlari kanitlanan organik Türk çayini bir marka olarak dünyaya tanitmak olmali, bu 10 markadan biri mutlaka Türk çayi olmalidir” dedi.
Yazici konu?masinda amaçlarinin Türk çayini rekabetçi duruma getirmek, kisacisi çayi di? pazarlarda daha fazla açabilmek olmali, ürün çe?itlili?ini artirmaliyiz, iç pazarimizda demleme çay yayginken, Avrupa pazarinda po?et çay talebi daha fazladir, Turkish Tea olarak adlandirilacak olan Türk çayi ve altinda olu?acak markalarla, Türk çay içme kültürü ve di?er geleneksel unsurlarimizi dünyaya tanitmaliyiz, bölgemizde yeni yatirimlar yapilarak göçü önlemeliyiz, Dünyanin 5 inci büyük çay üreticisi olan ülkemizin Vietnam çayinin markala?ma yönünde ki tecrübesine dikkat çekmek istiyorum. Güneydo?u Asya ucunda ki bu ülke üretti?i çayi “ Cheviet”( Ceviyetk) marka haline getirmi?tir, bunu yaparken Vietnam kültürünü de Dünya ya tanitmak istemi?tir. Vietnam çayinin markala?ma süreci, bizim de Rize çayinda gerçekle?tirmek istedi?imiz atilima iyi bir örnek te?kil etmektedir. Dünya genelinde çay üretimine bakti?imizda; 2009 yili itibariyle 3 milyon 14 bin hektar olarak ölçülen çay ekim alanlarinin % 47’sinin Çin’de bulundu?unu görüyoruz. Ülkemizde 75 bin
2010 yilinda ülkemizin çay ithalatinda ilk üç sirayi; Sri Lanka (%56), Kenya (%13) ve ?ran (%11) almaktadir. 2011 Ocak-A?ustos döneminde en fazla ihracatin gerçekle?tirildi?i ilk üç ülke sirasiyla Belçika, Hollanda ve Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti olmu?tur. Çayin, ülkemiz, Do?u Karadeniz ve özellikle ?ehrimiz için çok önemli bir geçim kayna?i oldu?u hepimizin malumudur. 2009 itibariyle 198 bin 601 tonluk net kuru çay üretimi yapan Türkiye, dünya üretiminde 5. sirada yer almi?tir. Çayin ülke ekonomilerindeki konumu ve çay tariminin verimlili?iyle ilgili önemli göstergelerden biri olan hektar ba?ina elde edilen ürün bazinda Türkiye 2 bin
Toplanti uzmanlarin konu?malari ile devam etti. 5 gün sürecek olan toplanti sonunda bazi kararlar alinmasi bekleniyor.