Ridok Yönetim Kurulu Başkanı Şener Bülbül, “Ülkemiz insanından kesilen vergilerle yapılan bir yatırımın daha ne kadar kötü planlandığını acı olayları yaşayarak tecrübe ediyoruz. Aslında tecrübe etmek için bu acı olayları yaşamaya hiç gerek yoktu. Farklı seslere, farklı görüşten insanların eleştirilerine birazcık olsun değer verilseydi bu sonuçlar yaşanmazdı. Kaza ben geliyorum derken tedbir alınmaz ise sonucu kaza değil cinayettir” dedi.
Uyarılmışlardı
Bülbül, “Daha yapıldığı ilk günlerden itibaren, mahalle arasından geçirilen bu yolun birçok soruna gebe olduğu ve iyi planlanması gerektiği üzerinde birçok kişi uyarılarda bulunmuştu” dedi. Bülbül’ün açıklamalarının devamı şöyle, “Maalesef ki kulaklar sağır olduğu gibi kontrol görevindeki insanların gözleri de kör olmuştu. Evlerin balkonlarının kaldırımlarda kaldığı ve 50 santimlik kaldırımlarda yürümek zorunda kalan yayalardan tutunda, dolmuşlar için yolcu indirip bindirecek yeterli ceplerin olmayışından, her 100 metre de bir var olan yaya geçitlerinin plansızlığından, alt ve üst geçitlerin olmayışı, ışıklandırmaların yetersizliği, yolun su tutması gibi bir çok problemi görmeyen ya da görmek istemeyen bürokratlar. Otoparkı olmayan apartmanlara ruhsat verenler yüzünden araçlara otopark olmuş bir ucube dağ dibi yolu. Yanlış planlama yüzünden ölümlü kazalar yaşanan ayıplı bir yol dağ dibi yolu. Ranta kurban gittiği için milletimizin parasının heba edildiği bir yol dağ dibi yolu. Düzensiz bir yapılaşmaya izin veren sorumluların rezil ettiği bir yol dağ dibi yolu. Ve ne zaman biteceği, hangi amaçla kullanılacağı belli olmayan bir yol dağ dibi yolu. Bunca eksiği olan bu yola daha birkaç gün önce “Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı” ismi verilirken ne amaçlanmıştı. Cumhurbaşkanımızın ismini kullanarak yolun eksiklerinin üstümü örtülmeye çalışılıyor. Bu yolu kim planladı, kim kontrol edip teslim aldı? Sorumluları kimlerde
Bu yolun trafiğe kapatılıp eksiklerinin giderilmesi için daha kaç canın gitmesi gerekiyor diye soracağım fakat çok mu basit bir soru olur diye düşünüyorum. Şöyle güzel birkaç alt geçit yapılsa içinde dükkânlar olsa, dükkânlar kadın girişimcilere kiraya verilse, insanımız güvenli bir şekilde geçiş yapsa ilimize yakışmaz mı? Hatta birkaç tane üst geçit olsa özellikle okul önlerindeki geçitlerin üstü kapalı olsa çocuklarımız ıslanmasa çok mu şey istemiş oluruz. Yol yeniden asfaltlanarak su göllenmesinin önüne geçilse, minibüsler için cepler yapılsa, aydınlatmalar yapılsa, menfezler tamamlanarak tekrardan trafiğe açılsa akıllıca olmaz mı?
Bu yol planlanırken akıldan faydalanılmadığı aşikar. Aksini söyleyecek olanlar varsa biz dinlemeye ve bilgilenmeye hazırız. Lütfen hepimiz elimizi vicdanımıza koyarak hareket edelim. Ateşin düştüğü yeri yaktığı bir gerçek, düşeceği yerin belli olmadığı da bir gerçek. Bu yüzden işi ehline verip üstüne biraz daha fazla para ödeyelim. Kendi işimizde öyle yapmıyor muyuz?
Anladığım şudur ki; ”yetkisi olanların bilgisi, bilgisi olanların da yetkisi olmadığı” bir ilde yaşıyoruz. Yoksa yetkililer bilgili, bilgililer yetki olup ta böyle yanlışlar yapıyorsa; bunun adı yanlış değil ihanettir olur”
