Fikret KARABULT
RİZE: Rize Eğitim –İş Sendikası Şube Başkanı Hamza Kutay sendika olarak 16 yaş gününü kutladıklarını söyledi.
Rize Eğitim- İş Sendikası Başkanı Hamza Kutay yaptığı açıklamada “ Aydınlık bir Türkiye kavgasına katkı sağlayacağı umuduyla can suyu verdiğimiz fidanımız Eğitim-İş, bugün serpildi; eğitim emekçilerinin ve ülkede kalbi Cumhuriyet'ten, demokrasiden yana atan her kesiminin tepesinde koca bir çınara dönüştü. Zor bir dönemde, ülkede siyasal İslam'ın sembolü olan bir parti iktidara geldiğinde kurulan sendikamız, yine bu 16 yılını Türkiye için de demokrasi için de zorlu olan dönemlerden geçerek geçirdi. Ama ilkelerinden, duruşundan, kararlılığından bir an olsun taviz vermemesi, sendikamızı sadece eğitim emekçilerinin umudu değil, toplumsal muhalefetin de göz bebeği haline getirdi. Bugün mutlu olduğumuz kadar gururluyuz. Çünkü: Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferlerinin çatısı olan Eğitim-İş, 16 yıl boyunca Cumhuriyet'e, kurucularına ve değerlerine yönelik hiçbir saldırıya sessiz kalmadı. Kuruluş ilkelerinin hakkını verdi, Cumhuriyet'e düzenlenen sistematik saldırılara karşı hem toplumsal muhalefet alanında hem yargı alanında direngen bir tavır sergileyerek Cumhuriyet alerjisi olanların öfkesini, aydınlık bir Türkiye isteyenlerin ise sevgisini kazandı. Eğitim-İş, 16 yıl önce kurulsa da kendisini var eden mirasın hakkını her zaman verdi. 16 yıl boyunca hem eğitimde hem toplumsal alandaki duruşu ve faaliyetiyle, TÖS'ün, TÖB-DER'in, Köy Enstitüleri'nin öğretilerinin tarihte yok olmadığını ve yok olmayacağını gösterdi. Göğe başını dimdik kaldıran, iktidarların kopardığı fırtınalarda bir dalı bile kırılmayan bu ulu çınar, onu ilk besleyen kökler karşısında her zaman öğrenme hevesiyle eğilmeyi bildi” dedi.
Eğitim baş konumuz oldu
Kutay açıklamasında “Eğitimin ülkenin başat sorunu olduğu tespitiyle kurulan sendikamız, 16 yıl boyunca sadece eğitim alanına sıkışıp kalan bir demokratik kitle örgütü olmadı. Sınıf mücadelesini demokrasi kavgasından ayırmadan, ülkeyi ilgilendiren her toplumsal olay ve gelişmede; emekten, demokrasiden, halktan, adaletten, Cumhuriyet'in ilkelerinden yana net ve kararlı bir duruş sergiledi. Sendikamız, eşitlikçi bakış açısını kendi alanında da gösteren bir vizyonla ilerledi. Ağır sömürü çarkları arasına sıkıştırılan öğretmenlerimizin sesi ve umudu olmakla yetinmedi, eğitimin tüm paydaşlarının hakkını savundu. Tüm eğitim emekçilerinin mesleki haklarının sözcüsü olup, insanlık onuruna yaraşır ücretler alması için mücadele etti. Sendikamız 16 yıl boyunca öğrencilerin de sesi oldu. Başöğretmen ‘in biz öğretmenlere emanet ettiği yeni nesilleri, adaletsiz eğitim sisteminin ve onu daha da adaletsiz eştirmeye çalışanların karşısında yalnız bırakmadı. 16 yıl boyunca mücadelesinin odağına laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitimi koyan ve bu reçeteyi yılmadan savunan sendikamızın haklılığı, eğitimdeki eşitsizliğin arttığı, tarikatların eğitimi arka bahçe gibi kullandığı, yoksul çocuklarımızın akranlarıyla bilgi anlamında arayı kapatamadığı şu günlerde daha da anlaşılır oldu. Toplumdaki bu farkındalık eşiği ayrıca sendikamızın özgül ağırlığını artırdı, sözümüzü büyüttü. Bugün mutlu ve gururluyuz çünkü kimilerinin ütopik bulduğu bir düş ile kurulan Eğitim-İş, bugün ülkede Cumhuriyet'in kazanımlarını geri alma, demokrasiyi ülkede yeniden tesis etme, kimsesizlerin kimsesi olsun diye kurulmuş bu Cumhuriyet'te eğitimde hiçbir yavrumuzu kimsesiz bırakmama düşünü ören ve örgütleyen bir özne haline geldi. Bu kıymetli çatıya omuz vererek onu güçlendiren, sendikanın bir parçası olmasa da dostluğunu esirgemeyen herkese ve her kesime şükranlarımızı sunuyor, 16 yılın kıvancını onlarla paylaşıyoruz. Bu yeni yaşımızda sizlerin de desteğiyle daha da güçlü, daha da etkin ve daha da kararlı bir demokratik kitle örgütü olacağımıza tüm yüreğimizle inanıyoruz” dedi.