RİZE: Emeklilerin ekonomik ve sosyal sorunlarını daha çok önem verilmesinin talep edildiği, Başkanlar Kurulu toplantısında, 2019 yılının Cumhurbaşkanımız tarafından “Yaşlılık Yılı” ilan edilmesi emeklilere ve yaşlılara verilen önem olarak değerlendirildi.
Yaşlılık yılı nedeniyle Cumhurbaşkanı himayelerinde “1. Yaşlılık Şurası” Genel yönetim kurulu katılımıyla, Ankara’da toplandı. Şurada yaşlı ve emeklilerimizin sorunlarına Cumhurbaşkanlığı tarafından bütüncül çözüm getireceği inancındayız denildi.
Başkanlar Kurulu Toplantısında müzakere edilen konulara ilişkin taleplerimiz şu şekilde sıralandı.
Mahalli İdarelerle görev alacak yöneticiler; emekli ve yaşlılara sahip çıkacak politikalara öncelik verilmesi. Yaşlılara yönelik “pozitif ayrımcılık” doğrultusunda projeler üretmeli, yaşlı ve emeklilerimizin toplumsal ve kurumsal yaşamda aktif olarak yer almaları sağlanmalı. Özellikle, 65 yaş ve üzerine ücretsiz ulaşım hakkının kanunun öngördüğü şekilde her yerde aynı şekilde uygulanması istendi. Emekli aylıklarında eşitsizliğe çözüm getirilmesi için 2000 sonrasında emekli olanların intibakları yapılmalı. Pirim kazançları ve prim ödeme gün sayıları aynı olanlara, emekli oldukları tarihlere bakılmaksızın, intibak kriterleri belirlenerek emekli aylıkları yeniden hesaplanmalı. 2000 öncesi emeklilere yapılan intibak kuralları, aynı şekilde 2000 sonrasında emekli olanlara da uygulanmalı.
2000 sonrası dönemde emekli olanların taban aylıklarına ilişkin seri bilinmemekte ve Aylıkların, 1000 liranın altında kalmasının yarattığı mağduriyete çözüm olarak getirilen ve Şubat 2019 itibariyle ödenen 1000 lira yetersiz kalmıştır. Esas olan taban aylıkların günün koşullarına göre tespit edildi. Asgari emekli aylığının insanca yaşanmaya yetecek bir seviyede belirlenmesi öncelikli taleplerin başında yer aldı.
Gelir ve aylıkların artışında, altı aylık tüfe oranlarının dikkate alınması, aylıkları düşük kalan emeklileri korumaktan uzak kaldığı belirtildi. Enflasyon sepetinin, emeklilerin harcamalarını temsil yüzdesi sınırlı kaldığından, genel enflasyona göre yapılan artışlar yetersiz kaldı, Emeklilerin gıda harcaması payı, yüzde 38 olmasına rağmen tüfe sepetindeki oran düşük kaldığından, genel enflasyonu aşağıya çeken bir özellik göstermekte. Bu nedenle, ücretliler ve aylık alanların harcamalarını esas alan ücretliler geçinme endeksi oluşturulmalıdır. TÜİK tarafından yapılan hesaplar, emeklileri mağdur eden bir uygulamaya dönüşmüştür denildi.
KDV ve ÖTV oranları yüzde 8-18 arasında değişmesine rağmen, emeklilere vergi iadesi karşılığı olarak ödenen ek ödeme yüzdeleri olan 4-5 arasında değişen oranlar, en az yüzde 8-9’a yükseltilmelidir. 2006 öncesi dönemde, emeklilerin harcamalarına yüzde 15 vergi iadesi yapılması dikkate alındığında, ek ödeme oranları yetersiz kalmıştır. Bu uygulamayla, emekliler vergi iadesi mağduru olmuştur. Emeklilere dini bayramlar öncesinde ödenen ikramiyeler, 2019 yılı ve sonraki yıllar için emekli aylıkları artışına endekslenerek güncellenmelidir. Sağlık hizmeti alınmasında aylıklarından kesilmekte olan katkı payları, emekliler üzerinde büyük bir yük olmuştur. Emekli aylıklarının yetersiz kaldığı bir dönemde, ikinci kez sağlık primi ödemesine dönüşen katkı paylarından, emekliler muaf tutulmalıdır. Sosyal güvenlik sisteminin normu gereğince, kamu çalışanlarına ödenen aile yardımı, tüm emeklilere de, aile yardımı desteği olarak getirilmelidir denildi.