• 28 Kasım 2024 Perşembe
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    28 Kasım 2024 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

Hemşin kendini aştı

-Rize’nin tarihi ilçelerinden biri olan Hemşin ilçesi son yıllarda yapılan yatırımlar ile çıkmaz sokak olmaktan kurtuluyor.

Hemşin kendini aştı

-Rize’nin en eski yerleşim yeri olarak bilinen ve bugün nüfus itibarı ile en küçük ilçelerinden biri olan Hemşin ilçesi tarih boyu göç vermeye devam etti. İlçede son yıllarda yapılan yatırımlar ile ilçe kendini turizme açmaya başladı. 8 köyü bulunan ilçede tarihe rastlamak mümkün.

Özlem ÇETİN

RİZE: Tarih boyu isminden söz ettiren ancak turizmde isminden söz edilmeyen Rize’nin en eski ilçelerinden biri olan Hemşin artık kendini turizmde de açmaya başladı.

    Rize’nin 11 ilçesinden biri olan ve tarih boyu isminden söz ettirmesini bilen Hemşin ilçesi sürekli göç veren ilçelerden biri oldu. Tarihi konakları ve tarihi insanları ile ismi unutulmayan ve pastacısı ve fırın ustaları ile bilinen Hemşin son yıllarda turizme yöneldi. Bölge coğrafyasının tarıma uygun olmaması ve nüfusun sürekli göç vermesi nedeniyle gelişemeyen ilçe son yıllarda yapılan yatırımlar ile turizme ve tarıma yöneldi. Organik bölgeye dönüşmesi ile Hemşin ilgi odağı olma yolunda ilerlemeye başladı.

HEMŞİN?

İsmini hep duyduk. Pastacısı, fırıncısı ile meşhur olan Hemşin’in tarihi dokusuna bir dokunalım. Hemşin tarihte hangi evreleri geçirdi?

Mitolojik dönemlerde Hemşin coğrafyasının ismi Dambur olup merkezi şimdiki Hala Köyü civarıdır. Fetih öncesi Hemşin tarihi hakkında doğrudan belge olarak adlandırılabilecek bir doküman yoktur. Bu hususta verilen bilgiler bazı seyyah ve papazların notlarına dayandırılmakta ve bilgiler çoğu zaman da birbiriyle çelişmektedir.

M.S. 620 yılında Hamam Bey'in önderliğinde Hemşinlilerin ataları olarak gösterilen Amad-Uni (Hamedanlı)'lerin göçü gerçekleşir. Hamam Bey ve kabilesinin bu göç olayını anlatan temel kaynaklar; Mamikonyan, Asoghik ve Ghewond'un eserleridir. Bu kroniklerde geçen ve toplamı bir paragraftan ibaret olan bu göç anlatısının gerçekliliği her zaman tartışılır bulundu; ama birçok araştırmacı ve tarihçi Hemşin adının, bahsi geçen göç olayının önderi olan Prens Hamam'dan türediği konusunda hemfikirlerdir. Yöreye 'Hamam'ın şenlendirdiği yer' anlamında 'Hamam-Şen' denmiş ve bu kelime günümüze kadar Hemşin şeklinde geldi. Yine de bu teoriye itimat etmeyip, Hemşin adının Farsça kökenli 'Hem' birleştirici edatı ile 'oturulan yer, şenlik olan yer' anlamındaki 'Nişin' sözcüğünün kaynaşmasından oluştuğunu önerme yapan yerli tarihçiler de mevcut.

1400'lü yılların ortalarına kadar tüm Doğu Karadeniz yöresine olduğu gibi Hemşin coğrafyasına da Kıpçak ve Kuman Türklerinin yerleştirildiği bilinir. Bu Türk kökenli insanlar Roma İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığı benimsemiş, güneydeki Ermenilerle olan sıkı ilişkilerden ötürü kısa zamanda Gregoryen mezhebine geçmişlerdir.

Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde Hemşin yöresi, güneydeki Erzurum-İspir dolaylarına hâkim olan Akkoyunlu Türkmenleri ile ticari ve kültürel ilişkiler geliştirip zamanla Müslümanlaşmaya ve yeniden Türkleşmeye başladı.

1461 yılında Osmanlı Devleti’nin Trabzon Rum İmparatorluğunu fethetmesi ile birlikte Hemşin bölgesi de Osmanlı'ya dâhil oldu. 1481 tarihli Tapu Tahrir Defterleri'nde Hemşin bölgesinin zeamet olduğu ve zaim olarak başında Karaca Nişi adlı kişinin bulunduğu görüldü.

1515 tarihli tapu tahrir defterinde ise Hemşin'in serasker Ali Koruk'un idaresinde bulunduğu bilinir. Daha sonra 1518 yılında Hemşin bölgesi Trabzon Sancak Beyi'ne 'has' statüsünde tahsis edildi.

1530 tarihli icmal (özet) tapu tahrir defterinde Hemşin kazası yine 'has' statüsünde Trabzon Sancağına bağlı görülmektedir. Hemşin'in detaylı şekilde köy köy kayıt edildiği ilk tapu tahrir defteri bu icmal defterdir. Bu kayıtlara göre Hemşin kazası 'Nahiye-i Hemşin', 'Nahiye-i Kara Hemşin' ve 'Nahiye-i Eksanos' olmak üzere üç nahiyeden müteşekkildir. Ancak Hemşin nahiyesi bünyesinde 'Nahiye-i Kuşova' adında bir nahiye daha görülmektedir. Neticede 1530 yılında Hemşin Kazası'nın 34 köyünde 671 hane ile 11 mücerred yaşamaktaydı. Bunlardan 214'ü Müslüman, 457'si Gebran (gayrimüslim) hanesi idi. Mücerredlerden de 3'ü Müslüman, 8'i Gebran idi. Ayrıca kazada bulunan Kale-i Bâla ve Kale-i Zîr'de görevli komutan, imam-hatip, subay, fenerci, demirci, topçu ve erlerden oluşan 70 kişilik Müslüman görevliler ile birlikte Müslüman nüfus 287'ye ulaşıyordu. Bu durumda Müslümanlar nüfusun % 38,1'ini, Gayrimüslimler de yüzde 61,9'unu oluşturmaktaydı.

1554 yılına ait tapu tahrir defteri Hemşin'e ait mufassal (detaylı) bilgilerin bulunduğu ilk arşiv defteriydi. Bu defterde Hemşin Kazası'ndaki nahiye sayısı 4, hane sayısı 721, mücerred sayısı 113 olarak görülüyordu. 1554 tarihinde Hemşin, Kara Hemşin, Eksanos ve Kuşova nahiyelerinde toplam 31 köy kayıtlara geçti. Hemşin merkez kazası köyleri Çoço, Abişlovih, Nekürit, Pendaviç, Zuğa, Aşodovinç, Viçena ve Arovih, Kara Hemşin nahiyesi köyleri Çat, Tat, Askarakiç, Elovid, Varoş, Vartor, Bolvaç, Mollaveys, Baş, Makribodam ve Cimil, Kuşova nahiyesi köyleri Melmenat, Hala ve Çinçiva, Eksanos nahiyesi köyleri Kumanos, Tolonis, Mesahor, Hunvali, Çutniz, Kağandan, Balahor, Hahunç ve Meydan şeklindeydi.

Hemşin'le ilgili mufassal kayıtların bulunduğu ikinci arşiv belgesi 1520-1566 yıllarında saltanatta bulunmuş Kanuni Sultan Süleyman Han devrinde yapılan tahrire aitti. Üzerinde tarih olmadığından net olarak tarihini bilemediğimiz bu defterin başında Kanuni'nin tuğrası bulunmaktaydı. Bu defterde yer alan Hemşin kazası kayıtları incelendiğinde kaza dâhilinde 30 köy ve 2 mahallede 1105 hane, 429 mücerred, 18 zemin ve 57 değirmenin bulunuyordu. Bu defterde de kaza 4 nahiyeye bölünüyordu. Bunlar Kara Hemşin, Eksanos, Kuşova ve Mihmanos şeklinde sıralanıyordu. Adı ilk defa kayıtlara geçen Mihmanos'un önceki tahrirlerde Hemşin merkez nahiyesi yerinde bulunduğu köylerinden anlaşılıyordu. Buradan Hemşin merkez nahiyesinin bu yıllarda 'Mihmanos' adıyla kayıtlara geçtiği görülüyor.

Hemşin'e ait mufassal tahririn bulunduğu son Tapu Tahrir Defteri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivinde bulunan 122 numaralı defterdi. Üzerinde tarih bulunmayan bu defterde Hemşin'in Batum sancağına bağlı bir kaza olduğu görülmekteydi. Bu deftere göre Hemşin Kazası'nın 31 köyü ve 2 mahallesi bulunmaktaydı. Bu yerleşim yerlerindeki hane sayısı 1307, zemin sayısı 16, değirmen sayısı da 57 idi. Hemşin Kazasına ait bu tahrirde önceki tahrirlerde Kara Hemşin olarak anılan nahiye Hemşin adıyla, Hemşin adıyla anılan nahiye de Mihmanos adıyla kaydedildi.

1681 tarihli Avariz vergi kayıtlarına göre Hemşin kazası, Gönye livasına bağlı bulunmaktaydı. Bu defterde Hemşin'de 25'i köy, 25'i de mahalle olmak üzere 50 yerleşim yerinin adı zikredilmekte ve bütün yerleşim yerleri altlarında orada bulunan avarız haneleri verildi.

1700'lü yıllarda tüm Karadeniz bölgesinde olduğu gibi ayan aileler ortaya çıkmış ve bu aileler yönetimin büyük bir kısmını devlet adına gayrı resmi olarak üstlendi. 1788 tarihli bir fermanda Hemşin Kazası'ndan Siçanoğlu el-Hac Hüseyin'in adı da zikrediliyordu. Bu fermanla Siçanoğlu Hüseyin'den 100 asker istenmişti. 1789 tarihinde çıkarılan başka bir emirde ise Hüseyin Ağa'dan 600 asker talep ediliyordu. 1827/28 yılında Hemşin'den talep edilen asker sayısı ise 1000 kişi idi. Bunlardan 450'si Ayân Halid Ağa, 350'si Eksanoz deresi muhtarı Mahmut Ağa, 100'ü Kabahisarzade Süleyman Ağa ve 100'ü Farezade (Siçanoğlu) Memiş Ağa'dan talep ediliyordu.

1836 yılında sonuçlanan nüfus sayımına göre Hemşin kazasının nüfusu 6045 idi. 1859 yılında Hemşin, nahiye statüsünde Atina'ya (Pazar) bağlandı. 1861'de Hemşin ileri gelenlerinin dilekçeleri ile bu duruma itiraz edildi ve 1862 de Hemşin tekrar kaza yapıldı. Ancak 1869 tarihli ilk Trabzon Vilayet Salnamesi'nde yine nahiye olarak görülüyordu.

1876 tarihli Trabzon Vilayet Salnamesi'ne göre Hemşin'in 43 köyü bulunmakta, bunların sadece 9'u bugün ki Hemşin sınırları dâhilindedir. Bu 9 köy, Gumno, Bodollu, Tezina, Zuğa-Ortaköy, Badara, Saneva, Tepan, Nefs-i Zuğa ve Sağırlı adlı köylerdir. Bu köylerin toplam nüfusu 1485'ti.

1886 tarihinde halkın arzuhali sonucunda Senoz bölgesi Hemşin'den ayrılarak Mapavri'ye bağlandı.

1916 tarihinde ülkedeki bütün yer adlarının değiştirilmesi planlandığında Hemşin nahiyesinin adı 'Kadı Nahiyesi' olarak düşünüldü ancak Rus işgalinin patlak vermesi yüzünden bu tasarı tatbik edilemedi.

1924 yılında Hemşin bucak statüsünde Pazar'a bağlandı. 1990 yılında ise yeniden ilçe konumuna yükseltildi.

 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE