• 26 Kasım 2024 Salı
  • Rize AÇIK
  • 00:00
    26 Kasım 2024 İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

İkizdere’den elinizi çekin!

Sit alanı olan İkizdere Vadisindeki İşkencedere’de vadinin yağmalanmasına engel olmak için nöbet tutan vatandaşların üzerine jandarma gönderilmesi TBMM’ye taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, taş ocağı adı altında insanların yaşadığı yerden çıkarılıp büyükşehirlerin varoşlarında ucuz işgücü olarak yaşam sürdürmeye zorlandığı iddialarını Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sordu.

İkizdere’den elinizi çekin!

İyidere’de yapımı planlanan lojistik liman inşaatının deniz dolgusunda kullanılmak üzere 20.03.2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Rize’nin İkizdere İlçesinde Cevizlik ve Gürdere köylerindeki 17 adet taşınmazın acele kamulaştırmasının Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığınca yapıldı. 

ÇOK DAHA YAKINDA TAŞ OCAKLARI VAR 

Liman inşaatına yakın yerlerde çok sayıda taş ocağı varken, çok daha uzak mesafede bulunan vadinin taş ocağı ruhsatı verilerek yağmalanmasına anlam veremeyen yöre halkı, yaşadıkları ve geçimlerini temin ettikleri topraklarını, köylerini, sularını, ormanlarını savunmak için vadinin girişinde nöbet tutmaya başladı. 21 Nisan 2021’de Cengiz İnşaat’a ait iş makineleri jandarma eşliğinde vadi girişine geldi. 

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesiyle konuyu TBMM gündemine taşıdı. Kamulaştırmaya konu arazilerin, biyolojik çeşitlilik açısından koruma altındaki İşkencedere Vadisinde bulunduğunu belirten Bekaroğlu, “Yine bu araziler, yaklaşık 100 hanenin geçimini sağladığı, çay ve diğer tarım uygulamalarının yapıldığı yerler olup söz konusu lojistik liman yapılacak yere uzaklığı 35 km’dir.” dedi.  

VADİ SİT ALANI, BÖLGE TURİZM MERKEZİ 

Bölgede çok sayıda turizm merkezi bulunduğunu, dünyaca ünlü Anzer balının üretiminin bu yörede yapıldığını, 2008’de kış sporları turizm merkezi ilan edilen Ovit dağının bu bölgede yer aldığını belirten Bekaroğlu, İkizdere Vadisinin 2010 yılında sit alanı olarak ilan edildiğini hatırlatarak, “İkizdere halkı, geleceğini tüm bu yaklaşımları da dikkate alarak turizmde görmektedir ve yaşamını buna göre düzenlemektedir. Buna karşın, vadide hidroelektrik santral projeleri ve faaliyette bulunan çok sayıdaki taş ocağı büyük tahribatlara yol açmıştır.” dedi. 

ASIL AMAÇ İNSANLARI YURTSUZLAŞTIRIP GÖÇE ZORLAMAK 

Son olarak Cumhurbaşkanı Kararıyla bölgedeki onlarcasına ilave olarak sit alanı olan İşkencedere Vadisi’nin taş ocağı yapılmak üzere acele kamulaştırılmasının; köylüleri, yaylacıları yöre insanını yurtsuzlaştıracağını ve bölgeden göç etmek zorunda bırakacağını ifade eden Bekaroğlu, “Halkın yüzlerce yıldır nesilden nesile yaşamını sürdürdüğü topraklara maden arama, yol yapımı, HES ve taş ocağı adı altında el konmasıyla insanlar yaşam alanlarından göç etmek zorunda bırakılmakta ve büyükşehirlerin varoşlarında ucuz iş gücü olarak yaşamaya mecbur kılınmaktadır.” dedi. 

İş makinelerinin vadiye dalarak yok etmesini engellemek; evlerini, yurtlarını, topraklarını, suyunu, vadisini, yani hayatını savunmak için vadide nöbet tutan köy halkının üzerine 21.04.2021 Çarşamba günü jandarma gönderildiğini kaydeden Bekaroğlu, Bakan Karaismailoğlu’dan şu sorularına cevap istedi: 

  1. İyidere’de yapılacak olan lojistik liman inşaatına çok daha yakın yerlerde halihazırda ruhsat verilmiş onlarca taş ocağı varken, daha uzak mesafede yeni taş ocağı açmanızın nedeni nedir? 
  2. Bölgede ruhsat verilmiş birçok taş ocağı bulunduğu halde sürekli olarak yeni taş ocağı ruhsatları verilmektedir. Mahkemelerin kamulaştırma kararlarını iptal etmesi üzerine bu kararların etrafından dolanarak Cumhurbaşkanı’na ‘acele kamulaştırma’ kararları aldırmak yoluyla koruma altında bulunan vadilerin, köylerin, yaylaların, derelerin talan edilmesinin gerçek nedeni nedir? İddia edildiği gibi, yörede yaşayan insanlar topraklarından koparılıp göçe mi zorlanmaktadır? 
  3. İyidere’de yapımı planlanan lojistik liman projesine çok daha yakın konumdaki mevcut taş ocaklarından malzeme temin edilmesi yoluna gitmeyi düşünüyor musunuz? 
  4. İnsanların yaşam alanlarının tahrip edilmesi sonucunda çevreye verilecek geri dönüşü olmayan zararlar nasıl telafi edilecektir? 
  5. Yaşam alanlarını savunan köylülerin üzerine jandarmayı göndermeye devam edecek misiniz? Güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirmekten neyi amaçlamaktasınız? Burada ortaya çıkacak istenmeyen olaylardan kim sorumlu olacaktır?

 

Bu habere ifade bırak!

  • 0
    KIZGIN
  • 0
    ÜZGÜN
  • 1
    BEĞENMEDİM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    HAHAHA
  • 0
    ALKIŞ
YORUM EKLE