Salih NAVDAR

Ardeşen Ziraat Odası Başkanı Turan Kabaoglu, çay sektöründeki sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdi.

     1984 yılında çay tarımının eksik bir kanunla özele açılması, üreticileri zor durumda bıraktı. Sivil toplum kuruluşları ve Ziraat Odaları, çay sektörü için kapsamlı bir kanun talebinde bulundu. 2009-2010 yıllarında hazırlanan bir tasarı, Ziraat Odaları’nın direnişiyle geri çekildi. 2022’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından gündeme getirilen bir başka tasarı da sivil inisiyatif ve odaların itirazları nedeniyle gündemden kaldırıldı. 

    Çay üreticileri, temel olarak *taban fiyat* ve *Çaykur’un kapasite artışı* taleplerinde bulunuyor. Ancak Kabaoglu, bu iki maddenin yetersiz kalabileceğini ve karşı tarafın tekelleşme riskine dikkat çekiyor. 

   *Üreticilerin Geleceği ve Çözüm Önerileri* 

Kabaoglu, üreticilerin bir sezon çay satmama gibi bir direnişe gitmesinin mümkün olup olmadığını sorguluyor. “Maliyeti kim karşılayacak? Hasadı yapılmayan çaylıkların bakımını kim üstlenecek?” diye soran Kabaoglu, bu tür bir direnişi destekleyecek bir üretici birliğinin olmadığını belirtiyor. 

    Çay sektöründe *standardizasyon eksikliği, **kaçak üretim* ve *sahte ürünler* gibi birçok sorun bulunuyor. Kabaoglu, bu sorunların güçlü bir denetim ve destek mekanizmasıyla çözülebileceğini düşünüyor. 

    *Üreticilerin Güçlendirilmesi* 

Kabaoglu, çay üreticilerinin büyütülüp desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. “Güçlü üretici kendi iş gücünü ayarlayabilir, fabrikalarla anlaşma sağlayabilir” diyen Kabaoglu, devletin bu modeli desteklemesi gerektiğini ifade ediyor. 

    Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözünü hatırlatan Kabaoglu, “Arazisi kalmamış, bölüne bölüne küçülmüş köylüye ‘Sen efendisin, haydi köye dön’ demenin anlamı yok. Köylüyü güçlendirmek lazım” diyerek sözlerini tamamlıyor.