Rize üzerine araştırmalar yaparken yollarımız sahaflarda kitaplar arasında kesişen Oflu hemşerilerim İsmail Dervişoğlu ve Tayfun Kurt ile unutulmaz hatıralarımız oldu. Her ikisi de şimdi aramızda yok. İyi kitaba ulaşma kavgalarımıza heyecan katan İsmail Dervişoğlu ve kuralcı sahaf Tayfun Kurt ağabeylerimiz ilgili hatıralarda yol almak istedim.
İSMAİL DERVİŞOĞLU’NU AN(la)MAK
O bir bilge, kitap kurdu yüreğimize taht kurdu
Sonsuz idi arayışı bilgiyi aradı durdu
Çalıştığım kurumun Basın İlan Kurumu ile ilgili işlerini takip ettiğimi ve Karadeniz tarihi üzerine araştırmalar yaptığımı bilen bir arkadaşım “hemen her gün Sultanahmet’e gidiyorsun. Cumhuriyet Eğitim Müzesi’ne mutlaka uğramalı orada Beşikdüzü Köy Enstitüsü’ne ait eski fotoğrafları görmelisin” dedi. Ertesi gün ilk iş olarak müzeye gittim. Maksadımı yerel şiveyle anlatınca orada görev yapan Oflu İsmail Dervişoğlu “Allah’ın Rizelisi ne işin olur Beşikdüzü Köy Enstitüsü ile” dedi. Onunla ilk karşılaşmamız bu şekilde gerçekleşti. Sonraki günlerde diyaloglarımız gelişti. Aramızdaki abi-kardeş yakınlığımız on üç yıl sürdü.
GENE ALDIN İŞE YARAMAZ KİTAPLARI
Labirent Sahafta, saatlerce kitapları tek tek inceleyerek aralarında bana yarayacakları ayırdım. Acil bir telefon geldi ve oradan ayrılmam gerekiyordu. Kapıda namı değer ofli ile karşılaştım. Hemen gözü ayırdığım kitaplara takıldı. “Bakayım yine işe yaramaz kitapları mı seçtin” dedi. “Abi yetişmeliyim” dememle birlikte elimdeki poşetle kaptı ve sahaf arkadaşım Aziz ile benim üzerime doğru salladı. Kitaplar havada uçuştu. Ayırdıklarımın bir kısmı de diğer kitaplara karıştı. “Sana kaç defa dedum Rizeli’nin havası Ofli’ya sökmez” sözleri daha kulağımda..
NALBANTOĞLU İLE KİTAP KAVGALARIMIZIN BEN TARAFI
Onu bende değerli kılan en büyük özelliği işte böyle ası olmasıydı. Gördüğü yanlış karşısında ezilip büzülmez, düşündüğünü net olarak dile getirirdi. Bu özelliğinin yanında Kitap Severler Partisi’nin Genel Başkanı, Kırkambar Sahaf Bayram Koç’un müdavimi, Muhittin Nalbantoğlu ile kavgalarımızın ben tarafı, Hasan Ali’nin tatlı belasıydı o. Kültür dünyamıza sayısız eserler kazandıran teşvik ve eleştirileri ile çalışmalarıma katkı sağlayan, arayışı bitmeyen bir bilge adamdı.
KİTAP VE ADAM BİRİKTİRMEK
Kitap ve adam gibi adam biriktirme çabalarından dolayı para biriktirme gayreti hiç olmadı. Onunla azda yolsa aynı yolda yürüdük ve birlikte tozlu raflarda kitapları karıştırdık. Çok okuma daha çok bilgiye ulaşma gayretine, donanımlı kütüphanesine ve onca ürettiği kitaba karşın hep hesapsız kitapsız yaşadı. Aslında gerçek hayatı unutup dünya işlerine dalmanın ne kadar boş olduğunu bir kez daha hatırlattı bize. Örneğin “bütün hedeflerim gerçekleşse, hatta Kârûn kadar zengin olsam ne çıkar. Bir daha dünya gözüyle Dervişoğlu'nu göremeyeceğim.
HAMSİDAN SEN KİTAPTAN BEN ANLARIM
“Kitabın iyisini ben hamsinin iyisini sen anlarsın” der, takılırdı bana. Oflu ile Rizeli fıkraları gibi şakalaşmalarımız olurdu. İkimizde zor adamdık ama hiç küs olmadık. Kırkambar Sahaf’ta kitapları karıştırırken sanki müdahale edecek “ yine beş para etmez kitapları mı seçiyorsun” diyecek hissini taşıyorum. Güzel ağabeyim Oflu hemşehrim İsmail Dervişoğlu 25 Şubat 2015 tarihinde İstanbul’da vefat etti. O eserleriyle yüreğimizde hep yaşayacak.
TOZLU RAFLARIN ASI KARADENİZLİSİ
Çınardibi Sahaf’ın sahibi Tayfun Kurt günümüzde yok olmaya yüz tutan sahaf kültürünün son temsilcilerindendi. 2007 yılının sonunda Çınardibi Sahaf kapandı. 04 Eylül 2008 Perşembe günü ise farkında olmadan aramızdan uçup gitti. Daha önce kaybettiğimiz pek çok değer gibi...
GÖNLÜNE GİRDİN Mİ OLAY TAMAM
Tayfun Kurt’un en önemli özelliklerinden biri kitaplarla ilgili tüm bilgileri bilgisayar ortamına aktarmış olması, dolayısıyla aradığınız kitaba hiç vakit kaybetmeden ulaşmanızı sağlamasıydı. Mekanı, sohbeti sim sıcaktı. Gönlüne bir girdin mi senin aradığın kitabı senden çok tasa eder, bulup sana ulaştırırdı. Çınadibi Sahaf’ın Kadıköy macerası on yıl sürse de Tayfun Kurt, bu işe daha Üsküdar’da Moda Pasajı’nda başlamış, bu işin tam bir kurdu olmuştu. O, dükkanı için satın aldığı kitaplar gibi okurun da iyisini seçerdi.
MANAVDAN DOMATES SEÇER GİBİ KİTAP SEÇTİRMEZDİ
Kitaba verdiği değeri dükkana astığı sahafname kuralları ile kanıtlamıştı. Çınardibi Sahaf’a gidip ne aradığınızı bilmeden manavdan domates biber alır gibi rafları karıştırmaya kalkarsınız kendinizi bu kuralların karşısında bulurdunuz. Eğer kitaplara gereksiz yere dokunup karıştırmadan ne istediğinizi söylerseniz kendisi bir kaşif edasıyla aradığınız kitabı bulup verirdi. Kendisinin yazdığı ve mekanına astığı meşhur sahafname'sinde Karadeniz'in hırçın suları gibi Oflu kimliğini ortaya çıkaran Kurt, aslında bunu kitap sevgisiyle ve kitaba verdiği değerle açıklıyordu.
SAHAFNAMEDEN BİR KAÇ BAŞLIK
Bakmak ve karıştırmak farklı kavramlardır. Lütfen birbiriyle karıştırmayınız. Müşteri psikolojisiyle dilediğiniz gibi hareket edip istediğiniz her şeyi yapabileceğinizi, her tarafı karıştırabileceğinizi düşünmeyiniz. Bu koşullar size uygun gelmiyorsa lütfen dükkanı terk ediniz.
ENES BATUR SEVENLER GİREMEZ
Çinardibi Sahaf, bir tarihte Enis Batur ve onu sevenlerin girmesini yasaklayan tabelasıyla nam salmıştı. Tayfun Kurt’un kuralları şan şöhret tanımazdı. Çınardibi Sahaf’ın dipnotu: İnsan kitapla doğru ve güzel bir ilişki kurabiliyorsa, dünyaya ve diğerlerine de iyi davranıyordur, iyi okur- iyi insan masalı.Tayfun Kurt paragöz değildi. Alamayacağınızı söylediğiniz, sadece fiyat ve bilgi almak için sorduğunuz kitabı üşenmeden arayan, ‘lazımsa al sonra ödersin’ diyen biriydi. Aynı zamanda araştırma yaptığınız konuda size kitap ve yazar tavsiye edebilecek birikime sahipti. Ve kitabın ondan gerçekten yararlanacak kişiye ulaşması için çaba sarf ederdi. Dükkân tabelasının altında: “Hayatı anlamanın en iyi yolu kitap okumaktır. İnsan okur”, yazısı bulunan Tayfun Kurt, yazık ki rahatsızlığından sonra 2007 yılı başında sahaflığı bırakmıştı.
Deli dolu olduğu doğruydu, ama suyuna gider, kitapları ve okumayı sevdiğinizi hissettirirseniz size ne kadar farklı yaklaştığını görürdünüz. Çınar Dibi Sahaf Moda Cad. Sarraf Ali Sok. No:15 Moda adresi birçok kitapseverin gönlünde hatıraları tazeliğini hep koruyacak, Ofli hemşehrim Tayfun Kurt hiç unutulmayacak...
İkisini de rahmetle anıyorum..
Fatih Sultan KAR / İST
