Köyden kente hızlı bir şekilde devam eden göç bir türlü durdurulamıyor. Şehirlere doluşan vatandaşlar zamanla kendi kültürlerini ve yeteneklerini unutarak asimile olmaya devam ediyor.

Özlem ÇETİN

Asrın en büyük sorunlardan bir tanesi de kırsal kesimlerden şehirlere doğru yapılan göç dalgalarının durdurulamaması. Ardı arkası kesilmeyen bu göç sorununa biran önce çare bulunmazsa yaşanan sıkıntıların hızla artacağı aşikar. Zamanında köylerde kendi kültürel özellikleri ve doğal yaşamlarıyla hayatlarını sürdüren insanlar şehirlere akın ederek fark etmeden hem kendilerine hem de kendi topraklarına karşı en büyük yanlışı yapmış oluyor.

Köyler bakımsız kaldı

Şehirlere yapılan göçlerle geriye kalan tarım arazilerinin bakımsızlığı yardım çağrısı vermeye başladı. Boş kalan tarlalar, dikenlerin kol gezdiği meyve ağaçlarıyla, otların kapak attığı çaylıkların görüntüsü insanın içini burkuyor. Yazın sadece topraklarına sahip çıkmak isteyen vatandaşların en fazla 3 ay kadarlık bir zaman diliminde köydeki işleri halletmeye çalışması veya bir başkasına devrederek işletmesi köyler için yeterli olmuyor.

Birçok gelenek unutuldu

Köy kültüründeki birçok geleneğin unutulduğunu söyleyen vatandaşlar, “ Eskiden bu topraklarda iğne atsan yere almazdı. Tarlalarda çapa sesinden duramazdık. Her işimizi kendimiz görürdük. Sebze meyve dedin mi serenderlere sığdıramazdık. Şimdiki gençlikte buralı olup da çay makasını tutmayı bilmeyenlerimiz var. Kendi arazilerinden haberdar değiller, birçoğu sorsan babalarının sınırlarını gösteremez” dedi.

Geri dönüş olmalı

Köy yaşayışının ve doğallığının bir dönüşü olması gerektiğini belirten köy sakinleri, “ Bu gidişatın hal çaresine bakılmazsa köyün getirdiği birlik, beraberlik, yardımlaşma ve birçok ahlaki değer de yok olacak. Şehirde insanlar anca kendi günlerini kurtarmanın peşine. Köyde bir insan görünce sevincimizden uçuyoruz. Şehirlere akın eden köy insanları buralardaki birçok değeri de zanaatı da unutuyor. Eskiler toprağın, ağacın, hayvanın dilinden anlarlardı. Hangi mevsimde ne yenir ne içilir bilirlerdi o yüzden hepsi çok sağlıklıydı ve uzun yaşarlardı; şimdi 5 yaşındaki çocuğa bakıyorsun olmayan hastalık yok yazık günah değil mi? İnsanlar köylerinin değerlerini bilmeli ve o topraklara geri dönmeliler” denildi.