Mustafa BAYRAK
RİZE: Tv53 Youtube kanalında 53 Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Bayrak’ın sunduğu “Gündem Rize” programına konuk olan Çay ve Çay Üreticilerini Destekleme ve Dayanışma Derneği Başkanı ve eski Siyasetçi Zeki Mayi, gündemde olan Çay Kanunu Teklifi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Rize’de siyasetçilerin Cumhurbaşkanının Rizeli olmasına rağmen Rize’ye hizmet almamak için direndiklerini söyleyen Mayi, “İstişare kültürü yok. Birkaç kişi bir araya gelerek Rize ile ilgili kararlar veriyor. Bu günleri çok arayacağız. Ortak aklı devreye sokarak bir araya gelmeliyiz, yoksa Rize’ye yazık olacak.” dedi.
Rize’deki yerel siyasetçilerin bir araya gelerek istişare kültür ile çayın tüm sorunlarını masaya yatırarak çözüm bulabileceğini ve mevcut kanun üzerinde düzenlemeler yapılarak yeni bir çay kanununa gerek duyulmadan sorunların giderilebileceğini söyleyen Mayi, “Yerel siyasetçiler siyasi anlamda birbiriyle itişmeyi, ötekileştirmeyi, dalaşmayı bir kenara koymalıdır. Türk çaycılığının kalbiyiz. Bir kanun yapılıyor, sonra tepkiler gelince bir yanlış olduğu anlaşılıp geri çekiliyor. O kanun çıksaydı 30 ton çayı olan üretici 5 yıl sonra 10 ton çay veremeyecek duruma gelecekti.” dedi.
Çayımızı kurtarmamız lazım
Çayın asıl sorununun kota, kontenjan ya da taban fiyat olmadığını ifade eden Mayi, “O sorunlar bir şekilde çözülür, asıl çayımızı kurtarmamız lazım. Çaykur’un özelleştirilmesini isteyen küresel bir baskı var. Özellikle gümrükleme noktasında Dünya Ticaret Örgütü yüzde 45 verginin kaldırılmasını, yüzde 10’a düşürülmesini istiyor. Biz bu yüzde 45 gümrükleme ile çayımızı koruyoruz. Çayımızı Milli ürün statüsü haline getirirsek Dünya Ticaret Örgütü hiçbir şey diyemez. Çayımıza Milli Ürün statüsü verirsek Çaykur’u da çayımızı da Dünya Ticaret Örgütünün baskısından kurtarmış oluruz.” dedi.
Çaykur milli ürün statüsüne alınmalı
2006 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile özelleştirme statüsüne alınan Çaykur’un bu statüden derhal çıkartılması gerektiğini söyleyen Mayi, “Çaykur’un özelleştirme kapsamından çıkartılıp Kamu İktisadi Teşebbüsü kapsamında özel statü kazandırılması lazım. Tabii siyasilerin de eli üzerinde olmaması lazım. Bir Çay Kanunu teklifi çıktı, herkes eline kağıt kalem almış ya da sosyal medyadan düşüncelerini paylaşıyor ama samimiyetle çözüm üreten yok. Bunun için 40 yıldır sorunlar devam ediyor. İl Başkanlığı dönemime baksınlar, müstahsil açısından çayın en iyi dönemleridir. Artık Rizelinin, Sivil Toplum Kuruluşlarının her şartta çay kanununa karşı çıkması lazım. Mevcut kanun revize edilip bütün sorunlara çözüm üretilip içine konulabilir. Çay kanunu demek tıpkı türün ve şeker pancarında olduğu gibi ürünümüzün sonunun gelmesi demektir.” şeklinde konuştu.