O zamanlar ne sanal bir dünya ne de klip dönecek televizyon kanalları vardı. Öyle bir süreçte yaptığı kasetler çok satıyor ve büyük ilgi görüyordu. Şöhretinin zirvesinde dahi kibirden uzak; ayağında çizmesiyle elinde atmacasıyla poz veriyor, kültürümüzü tam anlamıyla yansıtıyordu.
DÜKKÂNI DAR YÜREĞİ GENİŞTİ
Kaseti çıkar çıkmaz çarşıya koşuyor ve satın alıyordum. İlk sevdalarımıza onun şarkıları eşlik etti. Mustafa Sırtlı, çocukluğumun sanatçısıydı. Onun türküleriyle büyüdük, âşık olduk, hüzünlendik, eğlendik. Hasbelkader şiir türkü yazmaya başladığım dönemlerde o Çayeli’nde küçük bir kasetçi dükkânı açmıştı. Sabahları yanına gider, saatlerce şiirler, türküler üzerinde konuşurduk. Evet, o küçük dükkân bana vazgeçilmez ve kocaman geliyordu.
GAYYA KUYUSUDA BİR ÇAYELİLİ
Çok farklı bir yeteneği vardı. Şiir yazmasının yanında üretilmiş bir şiirde var olan eksikleri bulur tamamlardı. Bu durumda benim için biçilmiş kaftandı. Unkapanı denen gayya kuyusuna takıldığım dönemlerde birçok Rizeli sözde sanatçı eserlerimi yağmalarken, kendi adlarıyla başkalarına pazarlarken o bana hep rehber oldu. Toplumsal olaylara çok duyarlı bir yapısı vardı. İlimize gelen şehitler için yazdığım “ Ağlıyor Karadeniz” isimli türkümü albümüne koymuş, albüme de aynı adı vermişti.
ÖLÜMSÜZ ESERLERE İMZA ATTI
Karadeniz bu kez duygularımızı dile getiren, ölümsüz eserlere imza atan ve içimizden biri olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen Mustafa Sırtlı’ya ağlıyor. Mustafa Sırtlı müziğe ilkokul yıllarında başladı. Dertliyim Efkarlıyım”, “Ali Dayı”, “Peştamalli Kız” gibi unutulmaz eserleri Karadeniz Müziğine kazandırdı.
HEP SADE YAŞADI
İstanbul’da yaşadı, İstanbul’da bulundu ama Çayeli’nden hiç kopamadı. Onun “Ali Dayı” türküsü ve şöhreti her tarafta yayılırken o sade yaşamını sürdürdü. Sanatçı erişilmez olur sözüne inat her zaman Çayelililerle iç içe yaşadı. Onun ürettiklerinin zerresini üretmeyenler Devlet Sanatçısı ilan edilirken o kendi değerleriyle mutlu olmayı bildi. Bir iki türkü ile yürüyüşü değişen Karadenizli sanatçılardan hiç olmadı. Son klipini çocukluğunun geçtiği baba ocağında eskiye özlemi anlatan ” Baktım Ağladım” isimli eserine çekmişti. On iki yıl yaşadığı baba ocağında çekilen klip ve eser büyük ilgi görmüştü.
MUSTAFA SIRTLI KİMDİR?
1954 yılında Rize ilinin Çayeli ilçesinde doğdu. Ailesinin ilk çocuğudur. İlkokul öğrenimini doğduğu yerde tamamladıktan sonra Lise öğrenimini Rize merkezde sürdürüyordu. 2. sınıfta iken babasını kaybeden Sırtlı acı kaybı ve çeşitli sebeplerden dolayı eğitim ve öğrenimini burada bitirmek zorunda kaldı. Müziğe olan ilgisi okul zamanlarından beri büyümeye başlamıştı ve Sırtlı 1981 yılında arabesk müzik tarzı olarak ''Fakirim Meyhaneci'' adlı ilk albümünü çıkarttı. 1985 yılında ikinci albümü “Peştamalı” ile tamamen Karadeniz müziğine yönelir. Bu eseri çok sevilir ve artık her yerde onun türküleri çalmakta o en güzel yerlerde sahne almaktadır. Ayrıca “Peştamalı” isimli eseri TRT Arşivleri’nde yerini alır ve çok sayıda sanatçı tarafından okunur. Puşili Kız, Selam Karadeniz’e ve Ali Dayı isimli yapıtlarıyla 1991 yılında o artık zirvededir. 26 albüm yapan Sırtlı günümüzde Karadeniz sanatçılarının en önemli isimlerinden birisi olmuştur. İkinci albümü. Karadeniz müziğine çok sayıda sanatçı ve eser kazandırmıştır. Unutulmaz eserlere imza atmış Kültür Bakanlığı Mahalli Halk Müziği sanatçısıdır. MESAM üyesidir. Beş yüz civarında resmi kayıtlı eseri vardır. Bir dönem yöresel televizyonlar “ Köyden Selam Var” adlı program yapmıştır. 22 Aralık 2012 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Eserler Allah (cc) rahmet eylesin.
MUSTAFA SIRTLI'NIN ALBÜMLERİ
Fakirim Meyhaneci , Peştamallı Kız, Ula Temel, Puşili Kız, Gelini, Tulum Oyun Havaları , Ali Dayı, Ara Uşağum Ara-Ayşem, Ayağında Çapula, Tulum İle Laz Düğünü, Gökteki Yıldızları, Ağlıyor Karadeniz, Gel Olalım Arkadaş, Anılarım-Enişte1, Anılarım-Enişte 2, Narino, Ağlamak İstiyorum, Horon Hemşin, Ayşem, Deli Kız, Aha Böyle ve Baktım Ağladım.
Fatih Sultan KAR / İST