1895 yılında İstanbul'un Fatih İlçesi Taşkasap semtinde doğmuştur. Aslen Derepazarı ilçesi Çaklı (Çukurlu) köyündendir. Babası Ali Alâaddin Efendi ve annesi Havva Hanım'ın beş çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya gelir. Sadeddin henüz dokuz yaşında iken babası ”şi-i pençe” denilen hastalığa yakalanmış, tedavi sonuç vermeyince aile Rize Derepazarı Çaklı Köyü’ne dönmüştür. Henüz 10 yaşında iken hafız olan Sadeddin Kaynak, yine o yaşlarda babasını kaybeder. Babasının vasiyeti üzerine ailesiyle İstanbul’a döner ve küçük yaşta hafızlığa başlar. Dini bilgisini pekiştiren Kaynak, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tahsilini de devam ettirir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Diyarbakır’da yedek subaylık yapar. Cumhuriyet kurulduktan bir süre sonra da Sultan Selim Camii'ne önce ikinci, sonra da 1928 yılında baş imam olur. Dinî müzik ile din dışı müziği birlikte öğrenmiş ve icra etmiştir.
ÇOK YÖNLÜ BESTECİ
1926 yılında; ilk bestesi olan hüzzam şarkısı "Hicran-ı Elem"i yazmıştır. Saadeddin Kaynak, dini bir muhitte yetişmiş, Sultan Selim Camii'nin baş imamı iken 1930'larda da, altı yıl yaptığı imamlıktan ayrılır. İlahiden marşa, film müziğinden türküye kadar birçok alanda eser vermiş bir sanatkârdır.
İLK TÜRKÇE EZANI O OKUDU
İlk Türkçe ezanı da seslendiren Sadetddin Kaynak'tır. 1930 yılında Paris'te konser verir. 1940-1950 yılları arasında seksenin üzerinde film müziği bestelemiştir. 1947'de hacca gider. 1950 senesinde de Sultanahmet Camii imamlığı için talepte bulunur ve 2-3 yıl bu görevi yapar. 1926 senesinde Sultan Selim Caminin eski imamının kızı Zehra ile evlendi. İlki 1927'de doğan Emine Cavidan, 1929 yılında dünyaya gelen Ali Yavuz'la birlikte 1931'de doğan Ömer Feyyaz ve 1938 yılında doğan Mustafa Günaydın adında dört çocuğu olur. Feyyaz ile Günaydın arasında doğan Cengiz ise henüz iki buçuk yaşında iken vefat eder. 1941'den itibaren eşinden boşanmak istedi ama bir türlü mahkemeler boşamadı yıllarca ayrı yaşadılar. Sadeddin Kaynak, bakıcısı Gülfiye Hanım ile evlendi.
ÖLÜMSÜZ ESERLERE İMZA ATTI
Sadeddin Kaynak’ın "Çile bülbülüm çile", "Ayrılık yaman kelime", "Deli gönül gezer gezer gelirsin", "Ağla gözlerim ağla", "Telli turnam" gibi 42 ayrı makamda yazdığı 632 kadar eseri bulunmaktadır. Sadeddin Kaynak, Sultanahmet Camii imamı iken 1953 senesinde felç geçirir; 3 Şubat 1961 tarihinde İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ölmüştür. Merkez Efendi Mezarlığı'na defnedilmiştir.
İSTERİM Kİ BU SENE ÖLEYİM
Sanatçının ölümünden on iki gün sonra yayınlanan 16 Şubat 1961 tarihli Hayat mecmuasında Orhan Tahsin, Kaynak’ın vasiyetine yer verir. 16 Aralık 1958 günü hazırlanan vasiyetin son bölümünde şunlar yazılıdır: Peygamber altmış üç sene yaşadı. Ben de altmış üç yaşındayım. Allah’tan diliyorum ki bu sene öleyim. Tamam altı yıl oldu felç geçireli, bu senenin sonunda altı sene dolacak.” Saadeddin Kaynak bu belgenin hazırlandıktan üç yıl sonra vefat etmiştir.
KENDİ KENDİNE NOTA ÖĞRENDİ
“Son Asır Türk Musikişinasları” kitabının yazarı Mahmut Kemal İnal, kitabında Sadeddin Kaynak’ın özgeçmişini, sanatçının göndermiş olduğu mektubu aynen koyarak yayımlamıştı. Kaynak yazmış olduğu mektupta şunları anlatmaktadır: “Hafız Melek Efendi beni tatmin etmiyordu. Kasımpaşa’da Küçük Piyale Camii imamı olan Hafız Cemal Efendi ‘ye dersler almaya başladım. Bu zattan da müteaddit duraklar, ilahiler ve dört beş fasıl meşk ettim. İlk geçtiği eser Tabi Mustafa Efendi’nin Beyati Semaisi “Çıkmaz deruni dilden efendim mehabbetin”dir. Bu zat da beni tatmin etmemeğe başladı. Zekai Dede’nin çıraklarından Darüşşafakalı Kazım Bey’e intisap ettim. Bu zattan çok nadide eserler meşk ettim. O esnada Sultan Selim baş imamlığına tayin oldum. Artık hocalara devamın güç olacağına kanaat getirerek kendi kendime notayı öğrenmeye başladım. Evvela bildiğim eserlerim üzerinden notasını okumaya başladım. Müteakiben bilmediğim eserlerin notasını çözmeğe, daha sonraları bestelediğim eserlerin notasını yazmaya başladım. 1926 yılında Berlin’e gittim. Yolda avukat Ali Şevket namında bir zata rastladım. Bana kendisine ait olan “Hicranı elem sine-i pürhunumu dağlar” mısrasıyla başlayan güfteyi verdi. Bunu aynı yolculuk sırasında Hüzzam makamında besteledim. Pathe, Columbia, Odeon firmaların plak doldurdum. Balkan Harbi sıralarında Darülfünun Ulum-i Şeriyye şubesine sınavla girdim.
PARİS'TE KONSER VERDİ
Mektebi ikmal etmeden askere gittim. Diyarbakır’a ihtiyat zabiti olarak gönderildim. Mardin’de Diyarbakır’da, Elazığ’da ve Harput’ta bulundum. Buralarda halk musikisini, esas kaynaklarından tetkik ettim. Müteaddit vesilelerle Milano’ya Viyana’ya ve Paris’e seyahatler ettim. Buralarda Garp musikisiyle yakından temas ettim. Paris’te konser verdim. İstanbul’a döndükten sonra film musikisi bestelemeye heves ettim. Mısır’dan getirilen seksen beş adet filme müzik yaptım. Beş sene müddetince İpekçi Kardeşler film şirketine bağlı kaldım. Bu esnada yerli filmler için eserler de besteledim. Yerli filmlerden “Allah’ın Cennetinde” Arap filmlerinden “Leyla ile Mecnun”da film sahasında ilk bestelerimi verdim.
ATA İSTEDİ ORDUYA NUTUK VERDİ
Bu esnada rahmetli Atatürk beni çağırdı. Bir Kur’an-ı Kerim verdi. İmzasını koydu. Kur’an’ı Kerim’de muharebeye, savaşa dair ayetler in tercümelerini tespit ederek, ordu kumandanlarına bir nutuk vermemi emretti. Atatürk’ün karşısında, ordu kumandanlarının hazır bulunduğu bir mecliste bu emri yerine getirdim. Atatürk “Yahu, Kur’an’da neler varmış da bizim haberimiz yok” dedi. Feridun Fazıl Tülbentçi’nin yaptığı “Yavuz Sultan Selim Ağlıyor” filminin bestesi esnasında beyin kanaması geçip felç oldum. İki sene evvel 1953 tarihinde Sultanahmet Camii’ne ikinci imam tayin olmuşum.
BİRİKMİŞ PARAM YOKTUR
Hafız Sadeddin Kaynak, uzun süren hastalığı sonunda 3 Şubat 1961 tarihinde vefat etti. Vasiyeti üzerine Merkezefendi Mezarlığı’na gömüldü. Vasiyetinin son bölümü şöyledir.: “Bu evde benim bir pardesüm, iki kat elbisem, bir bavulum, bir radyom, bir buzdolabım var. Bunları eşim Gülfiye’ye bırakıyorum. Benim evimde birikmiş param yoktur.
KABRİM HAZIRDIR
Merkezefendi’de kabrim hazırdır
Emri hak vaki olduğunda Sıraselviler’deki apartmanımın 1, 3, 9 numaralı dairelerinden kiralar alınıp cenazemin teçhiz ve tekvinine sarf edilsin. Cenaze namazım Nuruosmaniye Camii Şerifi’nde kılınsın. Merkezefendi’de kabrim hazırdır. Kabir taşımı Gülfiye yaptırır. Yazılacak şey şudur:
Sultan Selim Camii Şerifi Baş İmamı, Sultanahmet Camii Şerifi ikinci imamı ve hatibi, meşhur bestekâr Hacı Hafız Sadeddin Kaynak’ın ruhuna Fatiha.”
Fatih Sultan KAR / İST.