Haber: Esin BAYRAK
Çayın başkenti olan Rize’de YÖK tarafından Çay İhtisas Üniversitesi olarak belirlenen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde (RTEÜ) çay üzerine çalışmalar devam ederken Rektör Prof. Dr. Yusuf Yılmaz siyah çay tüketimi ile ilgili önemli bir çalışmaya imza attı.
Yılmaz, siyah çayla ilgili dünya çapında yayınlanan önemli makaleleri tek tek inceleyerek hazırladığı "Siyah Çayın Sağlığa Olumlu Etkileri" başlıklı bilimsel derleme makalesi, International Journal of Food Science isimli uluslararası dergide ingilizce olarak yayımlandı. Yaklaşık 6 ay süren çalışmalar sonucunda siyah çay tüketimi ile doğru bilinen yanlışları ortaya koyarak çay tüketiminin önemini bilimsel olarak ortaya koydu. Yapılan araştırmalar, siyah çayın düzenli tüketiminin kalp sağlığını koruduğunu, kalp krizi, felç ve kanser riskini azalttığını, üstelik yaşam süresini uzattığını ortaya koyuyor. Siyah çay ayrıca bağırsak florasını iyileştiriyor, sindirimi kolaylaştırıyor, zihinsel ve fiziksel performansı artırıyor.
“ŞEKERSİZ ÇAY DAHA ETKİLİ”
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Rektör Prof. Dr. Yusuf Yılmaz günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan çayın, sadece bir içecek olmaktan çıkıp sağlık ve ruh hali üzerinde çok önemli etkilere sahip olduğunu belirterek “Yapılan araştırmalar, şekersiz çayın içerdiği polifenollerin insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri düzeylerini dengelemeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Özellikle diyabet riski taşıyan bireyler için çayın bu dengeli etkisi büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, siyah çayın ruh sağlığı üzerindeki etkileri de dikkate değer. Siyah çayın düzenli tüketimi stresi azaltma ve ruh halini iyileştirme kapasitesine sahip. Belirli çalışmalar, bu mucizevi içeceğin anksiyete ve depresyon gibi ruhsal durumların belirtilerini hafifletebileceğini gösteriyor” dedi.
“RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDE ÖNEMLİ ETKİSİ VAR”
Rektör Yusuf Yılmaz “Siyah çayın insanlar arasında bağ kurma işlevi de inkâr edilemez. Sosyal etkileşimlerin ruh sağlığı üzerindeki olumlu katkıları bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Çayın etrafında oluşan sosyal bağlar insanların bir araya gelmesine, paylaşımda bulunmasına ve böylece ruh sağlıklarının desteklenmesine olanak tanıyor. Sağlıklı bir yaşam için çayınızı şekersiz tüketmek hem bedeninize hem ruhunuza iyi gelecek! Çayın her yudumuyla huzur ve sağlık bulun, çayın şifasını sigaranın dumanına teslim etmeyin ve temiz bir nefesle sağlığınıza değer katın” dedi.
“GÜNDE EN AZ 2-4 ÇAY İÇİLMELİ”
Çayın her yudumunda sağlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz “İçeriğindeki antioksidan, antienflamatuar ve mikrobiyota düzenleyici etkiler bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Araştırmalar günde en az 2-4 bardak çay içenlerde ölüm riskinin belirgin bir biçimde azaldığını gösteriyor. Özellikle metabolik sendromu olan bireyler için çayın, kalp hastalığı ve kanser gibi ciddi hastalıklardan kaynaklanan ölüm riskini düşürdüğü gözlemleniyor. Düzenli siyah çay içenlerde kalp hastalıklarına yakalanma riskini önemli ölçüde düşebilir. Bu doğal içecek, kötü kolesterol (LDL) ve trigliseridi azaltarak damar sertliği ve tansiyonu düşürme yeteneği ile kalp krizi ve felç riskini azaltma potansiyeline sahip. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki çayı süt veya şekerle tüketmek bu etkileri zayıflatabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir” dedi.
“METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR”
Rektör Prof. Dr. Yılmaz “Siyah çayın metabolizma hızlandırıcı özelliği, yoğun iş temposuna sahip bireyler için can simidi olabilir. İçerdiği kafein ve L-teanin enerji seviyelerini yükselterek zihinsel ve fiziksel performansı artırıyor. Bu bileşenler yorgunluğu giderirken dikkati artırıyor ve stresin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Yapılan çalışmalar siyah çayın düzenli tüketiminin zihinsel açıklığı ve konsantrasyonu artırdığını, ayrıca aromasının gerginlik, endişe ve stresi azalttığını gösteriyor.Siyah çay sadece kalp-damar sağlığı ve zihin için değil sindirim sistemi için de önemli faydalara sahip. İçindeki tanenler midedeki rahatsızlıkları hafifletme potansiyeline sahipken, bağırsak florasına da olumlu katkıda bulunuyor. Özellikle ağır yemeklerden sonra içilen bir bardak siyah çay sindirimi kolaylaştırabilir ve mide rahatsızlıklarını hafifletebilir. Siyah çaydaki flavonoidler ise bağırsak mikrobiyotasını olumlu etkileyerek bütirat üreten bakterileri artırır. Bütirat bağırsak epitel hücrelerinin sıklık ve bütünlüğünü artırarak, zararlı maddelerin kana geçişini önler. Böylece çay sızdıran bağırsak sendromunu engelleyebilir, bağırsağı iltihaplanmadan korur ve farklı mekanizmalarla damar sertliğini azaltmada da rol oynayabilir. Demek ki günde en az 4-5 bardak çayı sadece keyif için değil sağlığımıza olan faydaları nedeniyle içmeliyiz” dedi.