Sütlüce Köyünde gerçekleşen festivale katılmak için memleketi Rize’ye gelen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Ziraat Çay Bahçesi’nde Çaykur'a ait Çayla restoranı ziyaret etti. Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nun tesisi gezdirdiği Demircan, mekanın oldukça güzel tasarlandığını ifade ederek emeği geçen Sütlüoğlu'na teşekkür etti. Sütlüoğlu ve Demircan ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
RİZE ÇOK DEĞİŞTİ, GELİŞTİ
Karadeniz insanını 'adil, cesur, kahraman, merhametli, aklı çok çalışır ve hızlı intikal eder, hızlı tepki verir ama özünde samimidir, organiktir, doğa şartlarından dolayı liderdir, hemşerisini sever, bağlıdır, kendinden olmayanı da kucaklar” sözleriyle tanımlayan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu'nda doğdum büyüdüğünü belirterek Anadolu'nun özeti olan İstanbul'un da özetinin Beyoğlu olduğunu ifade etti. Rize ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Demircan, şunları söyledi:
"Rize çok değişti, yolları, ulaşımı sahilleri, binaları , yaşam tarzı. Rize'de ters göç var artık. Rize'de yaşamak isteyen İstanbullular, burayı yaşanabilecek yer görüyorlar, karmaşadan yoruldular burada istediklerini buluyorlar. Ulaşım kolaylaştı, konaklama yeme içme ihtiyaçları karşılanıyor. Rize çok hızlı büyüyor iyi yere gidiyor. Cumhurbaşkanımızın büyük öngörüsü var. Ovit tüneli ve yapımına başlanan havaalanı burayı ayrıca bir bağlantı noktası haline getirecek. 10 yılda Rize nereye gideceğini tam kestiremeyebiliriz."
"İŞİNİZİ İYİ YAPACAKSINIZ"
Belediyecilik hayatı ve gelecekle ilgili hedeflerinin sorulduğu Demircan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsan aşkla bir işe başlar. Önce küçük bir alanı yönetmek ister, onu başarınca daha büyük işler yapmak ister. Bazen yatay büyürsünüz bazen dikey. Hangi alanı bulduysanız oradan gidersiniz. Bazen bir yerde çok durursun daha büyük işler yaparsınız. Bazen fırsatınız olur dikey büyürsünüz . Daha büyük projelere muhatap olursunuz. Her zaman yol vardır. Yeter ki çalışma iradeniz olsun. Ben siyasette şunu gördüm ve inandım siz size verilen görevi sınırları zorlayarak maksimum şekilde iyi bir şekilde yapacaksınız. Ondan sonrada laf üretmeyeceksiniz, sizin takdirinizde olan şey işini iyi yapmak, kendi kendinizi bir yere getiremezsiniz , sizi bir yere halk getirir lideriniz getirir. Hiç düşünmüyordum Beyoğlu belediye başkanı oldum, bu sınırlarda kalmak lazım, söylemde eylemde. Bunun ötesi haddi aşmak olur. Size verileni iyi yapın sonrasında gelir."
"BU TOPRAKLARDA MANEVİ BİR ZIRH VAR"
Türkiye, doğu ve batı aksında lojistiğin ve ticaretin gelecek vadeden bir ülkesi olduğuna dikkat çeken Ahmet Misbah Demircan, "Herkes bu coğrafyada pozisyon almak istiyor. Büyümenin getirdiği zorlukları yaşıyoruz. Bunun yansıması olarak terör çıkıyor karşımıza. 15 Temmuz hain darbe girişimi, sınırlarımızda yaşananlar. Bu topraklarda manevi bir zırh var. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda mısrası çok şey anlatıyor. Bu toprakları atalarımız kanlarını vererek aldı. Kimse bir tek çakıl taşını vermez. Bu tehdidi hissetti halkımız ve her yerde sahaya indi. 15 Temmuz akşamı demokrasi dediğimiz şey eğer dünyada varsa ve bir destanı yazılacaksa son yazılanı budur. Bunu böyle görmemiz lazım."
"HARİKA BİR DOĞAMIZ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yöre mimarisine uygun yapılaşma yapılması çağrılarını değerlendiren Demircan, şu açıklamalarda bulundu:
"Harika bir doğamız var. Hiç bir yapı koymazsak bir cennet, koyduğumuz yapı yöreyle uyumlu olmalı. Bu uyumu yakaladığımız sürece tabiatın güzelliği ortaya çıkar. Aykırı davrandığımızda tabiata nankörlük olur. Çok kötü bir yapıyı estetik dokunuşlarla cazip bir hale getirmeliyiz. Bunu önemsemeliyiz. Binalara vereceğimiz görüntü kendi kişiliğimizle de ilgilidir. Doğru örnekler doğru yapılar insanları da motive edecektir. İnsanlar birazda bir birlerine bakarak doğruyu görüyorlar. Bende kendi köyümde Karadeniz evleri mimarisinde bir örnek bularak yaptım. Rize'de eskiden tuğlalı yapılar vardı, şimdi onlar yok,yeni yapılanlarda çok güzel binalar var. Beyoğlu'nda 20 sene önce eski binaları yıkalım bunlardan kurtulalım duygusu hakimdi. Sonra o eski binaların restore edildiğinde cazibe alanı haline geldiğini görünce turistlerin o binalara gelmek istediğini anlayınca yaklaşım değişti. Aynı duygu buraya geldiğinde buraya ayrı bir farklılık katacaktır. Bu bizim fırsatımız. Bu kadar doğa harikası bir yerin kalkınması turizmle olacaktır. O mekanlarda yaşamak isteyecektir. O mekanların örnekleri artığında nasıl bir turist patlaması olacağını süreç gösterecektir."
SÜTLÜOÜĞLU: YÖRESEL MİMARİYİ GELİŞTİRMEMİZ LAZIM
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu'da yöresel mimarinin ve dokunun korunmasının önemine değindi. Cumhurbaşkanının bu konuda hassasiyetine dikkat çeken Sütlüoğlu, "Rize'de bu değişim Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile ilk örnek kamu binalarında yaşanmaya başlandı. Yerel mimarinin motiflerinin kullanılması istendi. Böylece yerel mimari artık ön plana çıkmaya başladı. Bizde Çayla'yı yaparken yerel mimariyi kullandık. Bu motifleri işledik. Harika bir tabiat var burada. Dünyanın hemen her tarafını gördüm Bu kadar güzel yerler yok. Bu güzelliğe yakışır bir mimariyi yaşatmak ve geliştirmek önemli. Ahşapla taşla güzel bir mimariyi geliştirmişler bunu sürdürmemiz lazım. Turistte betona ilgi duymaz. Bu yöreye has yerler arıyorlar. Ben belediye başkanı iken özellikle yöresel mimarinin gelişmesi için bir çalışma yapmıştım , taş ahşap içeren. Köy evleri için altında ahır var. Üste koku gitmeyecek şekilde baca tahliyeli bir sistem. Çatı katı ot deposu oradan ahıra ot gönderebilecek bir sistem içeriyordu. Maketini de hazırlamıştım. Görenler köy evi dediğimde şaşırıyordu. Bu işleri kolaylaştırmak ve teşvik etmek lazım. Çok katlı binalara zaten yerel bir kimlik veremezisiniz. Çok önceden Pazarla Ardeşen arasındaki Hamidiye bölgesi ile ilgili bir teklifim olmuştu. Pazarla Ardeşen'i birleştirelim, Hamidiye'yi merkez yapalım . Burayı yerel mimari ile müze şehre dönüştürelim. Buraya gelen Ayder'e çıkmadan burayı gezsin. Ama olmadı." dedi ve yöre mimari dokusuna sahip çıkılması çağrısında bulundu.
