Uzun yıllar Rizespor’da yöneticilik ve As Başkanlık yapan ve iki dönem de Rize Baro başkanlığı görevinde bulunduktan sonra İstanbul’a yerleşen Hüseyin Karaahmetoğlu; Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Başkanlığı görevini yürütürken yanlışın yanında olmadığı için görevinden alınmıştı.Kendisiyle sahibi olduğu Karaahmetoğlu hukuk bürosunda yeşil-mavili kulübün dünü bugünü ve birçok konuda konuştuk.
İSTANBUL’DAN YÖNETİLİYOR
Rizespor’un bugün içinde bulunduğu duruma gelmesinin bir değil bir çok nedeninin olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Av. Hüseyin Karaahmetoğlu, “Rizespor son yıllarda hep İstanbul’dan yönetiliyor. Oysa Rize’den yönetilmelidir. Futbol şubesi bile İstanbul’dan yönetiliyor. Rize’den kopuk bir yönetim şekliyle çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Ben bunu yıllardan beri sürekli gündeme getiriyorum. Futbol takımıyla çok oynanılıyor. Her sezon yeni bir takım oluşturuluyor ve iskelet bozuluyor. Bir takımın her yıl 10’un üzerinde transfer yapması ve kadronun sürekli değişmesi iskeletin oturmasına engel oluyor” dedi.
FAVORİ GÖRÜLÜYORDU
Av. Hüseyin Karaahmetoğlu, her sezon yapılan yeni takımla başarıyı yakalama düşüncesinin çok yanlış olduğunu da belirterek, “Kadronun sürekli bozulup yapılmasıyla gelinen nokta ortada. Her yıl güç bela kalınan süper ligde Rizespor hata yaparken rakipleri doğruları yaptı. Rizespor’da yönetim, teknik kadro ve futbolcularla köprü vazifesi dışarıdan gelen menajerlerle kurmaya çalışmak başarısızlığın ana nedenlerindendir.”
ŞİRKETLEŞMEYE SICAK BAKMIYORUM
Yeşil-Mavili takımda futbol şubesinin başına futbolu iyi bilenlerin olması gerektiğini de kaydeden Karaahmetoğlu, “Profesyonel olarak iyi bir yönetim ekibi oluşturulursa başarı sağlanır aksi taktirde hayal kırıklığı devam eder. Harcanan emek ve paralarda boşa gitmeye devam edeceğini söyledi. Mali yapının önemli olduğuna da dikkat çeken Karaahmetoğlu, “Yöneticilik yaptığım dönemlerde ekonomik sıkıntılar yaşıyorduk ama kulübü borçlandırmadan başarı sağladık. Bu borç yükü belki kulübü kendine getirir ve alt yapısına önem verir. Zaten bu borç yükü Rizespor’u alt yapıya çok fazla önem vermeye itecektir. Rizespor kendi çocuklarına şans verip güvenmek zorundadır. Şunu açıkça söylemek istiyorum. Ben kulüplerde şirketleşmeye sıcak bakmıyorum. Futbol kulüpleri şirket olarak yönetilmemeli.
KALİTELİ İSİMLER VAR
Türkiye’de bugüne kadar şirket olarak yönetilen kulüplerin durumlarının ne olduğunu herkes gördü. Şirket kulüpleri hep başarısız olmuştur. Rize Sportif A.Ş.’nin artıları var. Çünkü Türk iş dünyasında kendilerini kanıtlamış isimlerle şirket oluşturulması dezavantajları artı yöne çekmiştir. Şirket yönetiminde çok kaliteli isimler var. Şirket ile futbolu bir birine örtüştürmek lazım. Yönetim bunu yapabilirse Türkiye’de her kulüpte başkan olacak yetenek ve kapasitede isimler var. Ancak her şeyin başı profesyonel bir yönetim göstermek. Takımın sevk ve idaresi Rize’den yapılırsa başarı sağlanacağına inanıyorum. Yönetim şekli Rize’ye aktarılmalıdır.
FEDAKARLIK YAPMAK GEREK
Rizespor’u şehre ve halka açmanın ana kural olduğunun altını çizen Av.Hüseyin Karaahmetoğlu, “Halkın sevdiği işi bilen insanları katarsan bu takım başarılı olur. Bu şekliyle giderse ben yine aynı sıkıntıların yaşanacağını düşünüyorum. Rize’de futboldan anlayan diyalogları ve ilişkileri iyi olan isimlerin yönetim kadrosunda yer almaları gerekiyor. Çünkü Rizespor gibi bir kulüpte alınganlık değil, fedakarlık yapmak gerekiyor. Bir yönetimde ahbap, kardeş ve akrabalık ilişkileri son derece tehlikelidir. Rizespor aile şirketi değil spor kulübüdür. Son yıllarda hoca seçimlerinde yapılan yanlışlar başarısızlıkta önemli rol oynadı" dedi
Fatih Sultan KAR / RİZE
