Yıllarca siyaset ve sporun içinde yer alan Rize’nin Ali Babası Ali Çillioğlu hayat hikâyesinden kesintileri bizimle paylaştı.
Ali Baba Çillioğlu sporda çok sıkıntılı dönemler yaşadıklarını belirterek “ Ligde kalma, futbolcu oynatma, prim ödeme, futbolcunun havasını alma, sahada motive etme gibi her konuda yüksek tempoda çalıştık. Rizespor sokakta kaldığı dönemlerde elimizde sepetlerle sokağa çıktık. Rizespor’un 11 numaralı üyesiyim” dedi.
Mustafa BAYRAK
RİZE: Rize’nin renklerinden, Renk Elektrik olarak tanıdığımız herkesin işine koşan, iyiliği elinde tespih yapan Ali Baba Çillioğlu ile bugün yola çıktık.
Rize’nin renkli ismi her zaman Rizeli’nin yanında. Rize denince gözleri parlayan, Rize dostu ve tarihi Rize ile donanmış Ali Baba Çillioğlu. Yeniden süper lige dönen Çillioğlu Rizespor için gözlerinin içi gülüyor. Puştluğa can dayanmaz, biz bu günleri gördük geçirdik diyor.
Tarihi yaşayarak anlatıyor “Rizespor hastasıyım”
Ali Baba ile Rizespor’un geçmişine doğru takvimden yaprakları bir bir kaldırdığımızda gün yüzene çıkmamış birçok anısı karşımıza çıkıyor. Ali Baba tarihi anlatıyor. Rizespor’un 11 numaralı üyesiyim diyor. Yani benden önce 10 kişi üye olmuş, bu takım sokakta kaldığı dönemlerde her zaman takımın yanında yer aldım. Ben Rizespor hastasıyım, Rize hastasıyım diyor.
Rizespor’un şampiyonluğunda büyük emeği var. Yöneticilik zamanında yokluklar altında kendi cebinden maddi ve manevi neler yapmış.
Unutamadığı anıların çoğu eski Atatürk stadında geçmiş. Tabi Rizespor’un ilk süper lig sezonunda İstanbul deplasmanlarında alınan zaferlerde eski bakan Tuncay Mataracı ile neler yaşanmış, neler. Hangi ünlü futbolcuyu tek başına taksiye atarak, Rize’ye kaçırdıktan sonra, nasıl transfer yapmış? Maç öncesi konuşmalarında kimleri Rizespor’un menfaati doğrultusunda tehdit etmiş? Şenol Güneş’e neler demiş, neler? Şampiyonluk yolunda kale arkasında mermiyi ağza alarak hangi kaleciye silah çekmiş? İstanbul Maçka oteli önünde kalabalık Galatasaray taraftarına karşı tek başına nasıl mücadele vermiş?
Şenol Birol ismi yaşatılmalı
Ali Baba vefalı bir insan, vefalı olduğu kadar Rizeli düşkünü. Hemen Şenol Birol’a değiniyor. Şenol Birol için “ O bir efsane, efsaneler yaşatılmalı. Bugün bir efsane Rize de yaşıyor ise o efsane yaşatılmalı, o efsaneye sahip çıkılmalı. Rize değerlerine sahip çıkmalı. Şenol Birol Rize’nin bir büyük değeri ve bu değer sağlığında bilinmeli, ismi sokağa verilmeli” dedi.
“Lap Paran Olacak”
“O Yılar zor yıllar. Başkan, yönetici elini cebine atacak, takım deplasmana öyle gidecek yıllar. Sokaktan para toplayacaksın. Benim deyişimle ‘lap para olacak’ Bu iş parasız olmaz. İsmet Sevimli’nin çok emeği var, bu takımda. Yine aynı şekilde Bahattin Çoşkun, bonkör adamdı. Güler yüzlü bir insandı. Beni de kamplar müdürlüğü görevine vermişti”
“ bu maçı satan anasını, karısını satar…“
Tuncay Mataracı’nın Bakanlık yaptığı yıllar, Rizespor süper ligde ilk çıktığı yıl. Galatasaray maçımız var, deplasmanda. O sezon Galatasaray’ın küme düşme tehlikesi var. Başkanımız Pehlivantaşlı Ali Rıza Feyiz. İstanbul’da Maçka otelde kamptayız. Galatasaraylı yöneticiler kaleci Bahattin’e baskı kuruyorlardı. Bahattin’de bize Galatasaray’dan transfer olmuştu. “Bu maçı bize verin hesabı” Teknik direktörümüz de Zeynel Soyuer’di. Arifler, Osmanlar, Sinanlar…
Ligde gol rekoru kırdığımız sezon. Galatasaraylı yöneticiler bu maç öncesi para teklifi yapıyorlar. Bir nevi gönül şikesi istediler. Bende as başkanım. Aşağıya inerek raconu kestim, Allah’ın kulunu buraya sokamazsınız dedim. Ben kafile başkanıyım, kafile başkanı maddi destek veren, takımı deplasmana getiren kişi. 4 Milyon para teklif edeceklerdi. Tuncay Bakan’da ‘centilmen” olsun’ diyordu. Yani Galatasaray’a karşı ‘yumuşak’ oynayın mesajını verdi. Bunu tüm İstanbul konuştu. Bu iş o kadar basit iş değildi. Koca Galatasaray takımı küme düşecekti. Ben bu maçı kimse satayım hesabına gitmesin dedim. Raconunu kestim, hakkım olanı konuştum ve ilave ettim “ Bu maçı satan anasını, karısını satar “ diyerek lobiden çıktım. Maçka oteli yokuşunda “Allah Allah” diyen Galatasaraylı 50 kişilik bir kafile geldi. Ben korkmadım, çıktım otelin ana kapısı önüne gelin bakalım dedim, çektim silahı tek başıma, hepsi çil yavrusu gibi dağıldılar. Sorsan maç öncesi psikolojik baskı kuracaklardı, bize. Valla ben gözümü karartmıştım en azından mermim bitene kadar sıkacaktım. Velhasıl maç bitti bizimkiler sahada mücadele etti ama 3 – 0 kaybettik. Tuncay benden korkardı. Tabi deli deliden korkar hesabı!” Rahmetli Başkan Ali Rıza Feyiz “Ali baba madem yenildik, hiç olmazsa parayı alsak” diyerek latife etmişti.
Tek başıma hallediyordum
Ali Baba da Spor ile ilgili anı çok, devam ediyor “ Şimdileri A . Ş yönetimi yurt dışı transferinde özel uçakla gidip, milyon Euro’lar vererek alamadığı futbolcuları döneminde Ali Baba tek başına hallediyordu.
İşte Osman Denizci’nin Trabzon’dan Rize’ye gelmesi ve o imzanın öyküsü
“Ali Kemal Denizci’nin kardeşi Osman Denizci. O zamanlar 6 Milyonluk futbolcu. Tek başıma bindim arabama, belimde silah, gittim Trabzon’a. Eski hastanenin karşısında bir kahvede oturuyor. Bu adresi abisi Al Kemal’den almıştım. Bastım gaza Rize’den Trabzon’a 20 dakikaya gittim. Kahvenin kapısından Osman’ı attım arabama. Geldik Rize’ye yönetim kurulunun karşısına çıktı ve imzayı attı. O dönemde birçok takım Osman Denizcinin peşindeydi. Memleketi Trabzon’dan kaldırdım onu Rizespor’a kazandırdım”
“Piç Arif Rize’yi Fener’e Satıyor”
Ali Baba çekilen çileleri ve o dönemleri anlatırken günü yaşıyor ve bazen oturup bazen ayağa kalkarak hareketleri ile adeta o günü yaşıyor “ Arif’i, biz Fenerbahçe’den transfer etmiştik. O sezonda Fenerbahçe’nin küme düşme korkusu var. Osman beni uyardı ;” Abi, piç Arif bu maçı Fener’e verecek, takım arkadaşlarına oynamayın uyarısında bulunuyor” diyerek bana mesajı verdi. Bende gittim takımın kamp yaptığı otel olan Emirgan’da. Toplayın takımı dedim, içtimaya aldım takımı. Ulan Arif, bak bu maçı senden istiyorum dedim. Bu maçı almadığın an, senin bacaklarını kırarım. Belini kırarım, bunu yapmayan Ali Baba’nın….. Bu maçı Arif senden istiyorum dedim. Senin dininin, kitabının………..” dedim.
Ali Baba bazen racon kesmek işe yarıyor diyerek o günkü hareketleri aynen uygularcasına heyecanlanıyor ve anlatırken o günü yaşıyordu. Ali Baba devam ediyor “ Bu sözler sonrası Arif öyle bir korktu ki maçta ilk golü de atan oyuncu oldu. Sahada tüm arkadaşlarına yalvardı, durdu. Topu bana verin dedi. Maçı İstanbul’da 3 – 2 kazanmıştık ama sezon sunu Fenerbahçe takımı averajla lige kalırken biz küme düştük” ifadesini kullandı.
Beşiktaş”ı kara gömdük
“Unutulmaz bir maç daha olan Beşiktaş maçı. Rizespor, Beşiktaş’ı o maçta İstanbul’da kara gömdü başlıkları atılmıştı. Karşılaşmayı 2 – 1 kazanmıştık”
“Rize Atatürk stadında Trabzonspor maçında Şenol Güneş’in başına atılan taş ve Milli kalecinin başı yarılması olayı.” Ben Şenol Güneş’e oyna diyorum, o bana başını gösteriyor, Ali Baba başım dönüyor” dese de Şenol Güneş beni çok sevdiği için maça tekrar döndü ve o maç tatil olmadı.
“Şampiyonluk Silah Zoruyla Geldi!”
Yine süper ligde çıkma yolunda son hafta maçlarından biri. İzmir temsilcisinin kalecisi kedi olmuş. Uçana kaçana atlıyor, bir türlü gol yemiyordu. Geçtim deniz tarafı kale arkasına “kaleci, kaleci diye bağırdım. Kaleci döndü arkasına bana baktı. Bende çektim silahı mermiyi aldım ağza, vurayım mı seni dedim” Kaleci koştu hakeme “ silah çektiler bana” dedi. Hakem dön kalene dedi ona. Sonra maçın son bölümünde silah korkusundan bir gol yedi. O maç şampiyonluk maçımızdı”
Bazen siyasetçi bazen spor adamı
Sporun içinde sürekli yer alan Ali Baba siyasetten de uzak kalmadı. Her zaman kendini gündeme tutmasını bilen Ali Baba Tuncay Mataracı dönemlerinden uzanan siyaset ayağı ile bugün Cumhurbaşkanı sevgisi, daha önce Mesut Yılmaz ile iyi diyalogu ve Rizelilik sevdalığı, Ali Baba siyasi ayağını anlatıyor” Rizeli olsun, çamurdan olsun. Siyasette her zaman yer aldım, ama işin içine Rizelilik girince işte siyasette benim yönüm Rizeli olmaktır. Rizeli olmak ayrıcalıktır. Rize’de doğdum, Rize’de öleceğim. Her zaman hemşerilerimin yanında yer aldım. Rize’nin sokak köpeğini başkasının kurt köpeğine değişmem” dedi.
