Esin BAYRAK
RİZE: Salı günü saat 16 sıralarında çocuklarını dere kenarına getirerek kafalarına birer kurşun sıkan imam Emre Göktaş in şizofren hastası olduğu ve ilaç kullandığı iddia edildi.
Trabzon ve Rize ile birlikte ülkeyi yasa boğan İmam Emre Göktaş ile gazetemize gelen ihbarlar üzerine yaptığımız araştırmada babası da imam olan Emre Göktaş in daha önce Derepazarı ilçesinde müezzinlik yaptığı ardından Fener Mahallesine müezzin olarak atandığı belirtildi.
Fener Mahallesinde sürekli cemaatle tartışmaları üzerine mahalle muhtarı ve görevli imam tarafından uyarıldığı ancak uyarıların işe yaramaması üzerine il müftülüğüne şikayetlerin arttığı müftülük tarafından çağrılarak kendisi ile görüşüldüğü belirtildi.
Sakın biriydi
Rize il müftülüğünden aldığımız bilgilere göre müftülüğe çağrılan Emre Göktaş ile görüşme yapıldığı ve kendisinin hal ve hareketlerinden dolayı mahalleden şikayetler geldiği kendisine iletildi, yapılan açıklamada “ Sakın görünüşlü biriydi, ancak hastalığı olup olmadığını bilmiyorduk, zaman zaman eşi ile tartıştığı duyumları alıyorduk, eşi ile de görüştük ve şikayetler artınca cami ile ilişkisini kestik ve kendi ilçesine gitti” denildi.
İlaç kullanıyordu
Yapılan açıklamada Emre Göktaş in ilaç kullandığı ancak bunu çevresinden sakladığı belirtildi, Şizofren hastası olduğu iddia edilen imamdan böyle bir hareket beklenmediği belirtildi.
Of Müftülüğü emrindeydi
Fener Mahallesinde 1 yıl kadar müezzinlik yapan Emre Göktaş in Haziran ayında Rize il müftülüğünden ve Fener Mahallesinden ilişkisinin kesildiği belirtildi. Of Müftülüğü emrine verilen Göktaş müftülük emrinde çalışıyor ve henüz görev almadığı belirtildi.
3 Masum çocuğunu öldürdü
Emre Göktaş, daha sonra kızları Y. Göktaş (11), H. Göktaş (8) ve E. Göktaş'ı (5) bir süre sonra evinden 1 kilometre uzakta dere kenarındaki ıssız bir yere götürerek silahla kafalarına birer kurşun sıkarak öldürdü.
Şizofreni Belirtileri Nelerdir?
Şizofreni, bireyin düşünme tarzı yani bilişi, davranışları ve duygularıyla ilgili bir dizi sorundan meydana gelir. Şizofreni belirtileri ve semptomları her bireyde farklılık gösterir ancak, genellikle bireyde sanrılar, halüsinasyonlar veya düzensiz konuşmaların varlığı ile genel bir işlev bozukluğu gözlemlenebilir.
Sanrılar gerçeğe dayanmayan yanlış inançlar olarak tanımlanır. Birey zarar gördüğünü veya tacize uğradığını düşünebilir, belirli hareketler veya yorumların her zaman kendisine yönelik olduğuna inanabilir, olağanüstü bir yeteneği veya şöhreti olduğunu düşünebilir, başka bir bireyin kendisine aşık olduğuna inanabilir veya büyük bir felaketin meydana gelmek üzere olduğu fikrini savunabilir. Şizofreni hastası bireylerin çoğunda belirti olarak sanrılar gözlemlenir.
Halüsinasyonlar ise genellikle var olmayan şeyleri görmek, duymak veya algılamak olarak tanımlanır. Halüsinasyonlar gerçek olmasalar dahi, bir şizofreni hastası için, normal bir deneyimin tüm etkisine ve gerçekçiliğine sahiplerdir. Halüsinasyonlar beş duyudan herhangi birinde gözlemlenebilir, ancak en yaygın olarak çeşitli seslerin duyulması şeklinde ortaya çıkar.
Bireyde düzensiz düşünme semptomunun varlığı genel olarak düzensiz konuşma belirtisinin gözlemlenmesi sayesinde ortaya atılabilir. Bireyin çevresindekiler ile etkili iletişim imkanı bozulur ve kendisine sorulan sorulara verilen cevaplar çoğunlukla kısmen veya tamamen ilgisiz olabilir. Daha nadir vakalarda konuşma anlaşılamayan, anlam taşımayan veya uydurma kelimeleri bir araya getirmek şeklinde gerçekleşebilir.
Çocuksu hareketlerden öngörülemeyen ani ajitasyona kadar geniş bir yelpaze üzerinde son derece düzensiz veya anormal motor davranışlar gözlemlenebilir. Bir çok vakada bu hareket ve davranışlar bir hedefe odaklanamaz, bu yüzden bireyin çeşitli görevleri yerine getirmesi çok zor bir hal alır. Anormal motor davranışlar, verilen talimatlara karşı koymayı, uygunsuz veya tuhaf bir vücut duruşu almayı, çevresel etkenlere karşı tam bir tepkisizliği ya da bulunan duruma göre gereksiz ve aşırı hareketlenmeyi içerebilir. Negatif belirtiler ise bireyin normal bir şekilde işlevini sürdürme yeteneğinin azalması veya bütünüyle bulunmaması durumudur. Örneğin, birey kişisel hijyeni bütünüyle ihmal edebilir veya göz teması kurmayarak, yüz ifadesini değiştirmeyerek ya da monoton bir şekilde konuşarak duygusuz bir hal alabilir. Bütün bunlara ek olarak birey günlük hayatın gerektirdiği aktivitelere dahi ilgisini kaybedebilir, sosyal olarak kendisini uzaklaştırabilir veya haz alma bütünüyle yeteneğinden yoksun kalabilir. Şizofreni belirti ve semptomlarının tipleri ve şiddeti zaman içerisinde değişiklik gösterebilir. Bazı semptomlar hafifledikleri ve ağırlaştıkları bir dalga düzenini takip ederken, diğer semptomlar sürekli ve kalıcı olabilir. Tipik vakalarda şizofreni semptomları erkekler arasında 20'li yaşların başından ortalarına kadarlık dönemde başlarken, kadınlar arasında semptomlar tipik olarak 20'li yaşların sonlarında görülür. Ergenlik dönemi öncesi çocuklar ile 45 yaşından büyük bireylere şizofreni tanısı konulması çok nadir görülen bir durumdur.
Şizofreni Hastasına Nasıl Yardım Edilir?
Şizofreni hastaları, yaygın olarak içinde bulundukları zorluğun ağır ve ciddi bir tıbbi müdahale gerektiren bir zihinsel bozukluktan kaynaklandığının farkında değillerdir. Bu sebeple şizofreni hastaları için yardım almak sorumluluğu genellikle aileye veya arkadaşlara düşer.
Bir bireyin şizofreni belirtileri gösterdiğini düşünen kişiler öncelikle endişeleri hakkında o bireyle konuşmalıdır. Her ne kadar bireyi profesyonel yardım almaya zorlamak mümkün olmasa dahi, bireyin uzman bir doktor veya akıl sağlığı uzmanına ulaşması konusunda bireye yardımcı olmak mümkündür.
Bazı vakalarda ve dönemlerde bireyin acil olarak hastaneye yatması gerekebilir. Eğer birey, kendisi veya başkaları için tehlike oluşturuyorsa veya kendi beslenmesini, barınmasını ya da giyimini kendisi sağlayamıyorsa, durumun bir zihinsel sağlık uzmanı tarafından değerlendirilebilmesi için bireyin yakınlarının bir sağlık uzmanına veya bir acil durum görevlisine başvurması tavsiye edilir.