Son yıllarda yerli- yabancı turistlerin ilgisinin de arttığı köylerde düzenlenen şenlikler ise renkli görüntüler ortaya çıkarıyor. 
Şavşat'ın yüksek rakımlı köyleri, doğal güzelliğiyle ziyaret edenleri hayran bıraktırıyor. Köyler, 1000 metrenin üzerinde yer alırken, yeşil doğasıyla kartpostallık görüntüler sunuyor. İlçede Yediyol ayrımındaki Nislata adı verilen denizden 1600 metre yükseklikteki tepeye çıkan ziyaretçiler, görsel şöleni izliyor. Köylerde yaz aylarında düzenlenen şenliklerde bir araya gelenler ise hasret giderip, horon oynayarak, eğleniyor.

‘Ormanlarımız hayat dolu’
Şalcı köyünde araştırmacılık yapan İmsak Kılıç, bölgenin eşsiz güzelliklere sahip olduğunu belirterek, "Bilbilan, Sahara ,Cengelek, Gençiyan, Arsiyan , Karisad, Sarıçayır ve Karçal dağları ile çevrilen Şavşat’ta köylerin çoğunluğu muazzam bir manzaraya hakim. Köylerimiz tamamen yayla havasında, ormanlarla çevrili, bol oksijenli ve hayat dolu. Nislata’dan bakılınca Şavşat’ın yüzde 60 köylerini görmek mümkün. Ayrıca Gürcistan sınırındaki Papart, Sarıçayır, Karisad Yaylalarının sunduğu muhteşem manzarayı da izliyoruz. Artık tatil için tercih edilen köylerimizde, yaylalarımızla iç içe, yayla havasında yaşantımız sürüyor" dedi.
Her yaz ailesi ile beraber Şavşat'a geldiğini anlatan Ali Miroğlu da "Bu muhteşem doğanın bize sunduğu tüm imkânlardan faydalanıyoruz. Serin havası, doğayla iç içe geçen atmosferi, huzur verici manzarası, yem yeşil doğası bizi dinlendiriyor" diye konuştu.

‘Türkiye- Gürcistan sınırındaki dağları izliyoruz’
Ordu Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ali Miroğlu ise bölgenin biyoçeşitliliğine dikkat çekerek, "Artvin’le beraber Gürcistan sınırındaki bölge iki tarafın biyoçeşitliliğini barındırmakta. Kendine has bitki ve hayvan toplulukları içermekte. Türkiye’de göremediğiniz birçok hayvan ve bitki çeşitlerini burada görebiliyorsunuz. Buradaki biyoçeşitlilik bu bölgeye gelmek isteyenlere farklı bir alternatif oluşturuyor" dedi. 
Atalar köyünde geleneksel hale gelen şenlikleri düzenleyen Dursun Özdede, Burası dağ sayılır, yayla sayılır. Biz buradan Türkiye- Gürcistan sınırındaki dağları izliyoruz. Bize sunulan muhteşem manzaranın keyfini çıkarıyoruz. Köylülerimiz kış aylarında iş dolayısıyla köy dışına çıkıyorlar, ama yaz aylarında tatil için tekrar geliyorlar ve buluşuyoruz" diye konuştu. 
Atalar köyünün muhtarı Mehmet Küçük de son yıllarda köylere yerli- yabancı turistlerin ilgisinin arttığını söyledi. Küçük, "Bizim buralar başka yerlere benzemez. Köy diyoruz ancak bizim köylerimiz yayladan daha yayla" diyerek, herkesi bölgeye davet etti.