Neden Evet denilmesi gerektiği yöndeki soru üzerine Rize Milletvekili Hasan Karal, referandumda neden evet denilmesi gerektiği konusu saatlerce konuşulabilecek bir konu olduğunu söyleyerek; “Özetlemek gerekirse Türkiye’de istikrarın yakalanması adına evet dememiz gerekiyor. Çok başlılığın kaldırılması için evet dememiz lazım. Türkiye’de şu an bir istikrar varsa bu sistemden kaynaklanmıyor. İstikrarın nedeni Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ne sıkıntınız varda anayasayı değiştiyorsunuz diyorlar. Evet sıkıntı var, ama sistemde sıkıntı var. İstikrar var evet buda tek kişiden kaynaklanıyor. Sistemin kendisi her zaman probleme gebe bir sistem. Yakın siyasi tarihe bakıldığında bir sürü koalisyonların olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu ülke koalisyonlardan sürekli kan kaybetmiştir” diye konuştu.
25 GÜNLÜK HUKÜMETLER GÖRDÜ BU ÜLKE
1923’ten bu yana 94 yıl içinde 65 hükümetin kurulduğunu hatırlatan Karal, “Bu hükümetlerin 34’ünün ömrü 1 yıldan daha az olmuştur. 13 tanesi bir ila iki yıl arası sürmüştür. 47 tanesi iki yıldan daha az süre hükümette kalmıştır. Böyle bir ülkede istikrardan kim bahsedebilir. Bunlar parlamenter sistemin sonucudur. Son yılarda bu Ak Parti’nin hükümetlerinde süreyi de uzatmıştır. Kurulması ile yıkılması 25 gün süren hükümetlerde gördü bu ülke. Böyle bir hükümet nasıl icraat yapıp hizmet yapsın. Bu anayasa değişikliğinin en önemli argümanı budur. Gerisi teferruattır onlara hiç girmiyorum. Türkiye’de çok aktif, hızlı ve verimli bir yönetim anlayışı için çok daha etkin karar alma sürecinin kısa olacağı bu sistem ülkemiz için şarttır. Yöresel deyimle söylemek gerekirse ‘Ne kadar az baş o kadar fazla aş’ diyorum. Çok başlılık azalırsa hizmetler daha da artacaktır. Bürokrat Başbakan’ın ağzına mı bakayım Cumhurbaşkanının ağzına mı bakayım diye düşünmeyecek. Bakacağı yer tek olacak orayamı burayamı bakayım diye zaman kaybetmeyecek. 7 Haziran’da bir istikrar kayboldu bu ülkeye 1 Kasım’a kadar çivi çakılmadı. Kasım seçiminde oyların artışının da nedeni bu. Orta yaş üzeri herkes koalisyonları bildiği için bir anda oy oranı yüzde 9 artmıştır. Dünyada hiçbir parti 4 ay sonra yapılan seçimde böyle bir oy artışına rastlamamıştır. Türkiye o zaman istikrardan yana oy kullandı. Bugünde aynı nedenden dolayı sandığa giderken istikrar için evet demeliyiz” ifadelerini kullandı.
2001 Rize’si ile bugüne bakıldığında kıyaslanmayacak kadar değişiklik olduğunu söyleyen Karal; “O dönemlerde Türkiye şartları çok farklıydı. İnsan hak ve hürriyetleri gerekse demokrasi alanında çok büyük sorunlar vardı. Siyaset adeta kilitlenmişti. Bu siyasetin açılması gerekiyordu. Ak Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşu bir umut oluşu bu yıllara denk geliyor. O yıllarla bu yılları kıyaslamamız mümkün değil. Partiyi kurmaya başladığımızda bir çok insan bizlere kendinize yazık ediyorsunuz, emeklerinizi heba ediyorsunuz diye çıkışmışlardı. O dönemler Rize’de başka siyasi partilerin egemenliği vardı. Burası Mesut beyin memleketidir bu işten vazgeçin diye tavsiyelerde bulunan hemşerilerimiz vardı. Biz dik durduk pes etmedik doğru yolumuzdan asla vazgeçmedik liderimize inanıp güvendik. Şimdi Türkiye’nin Rize’nin geldiği nokta bellidir. Ak Parti döneminde Rize için milat denecek projeleri başlattık. Geçmişle bugünü milat öncesi milat sonrası diye değerlendirebiliriz. Rize’nin hayali olan projeler hükümetlerimiz döneminde hayata geçti ve hayata geçmeye devam ediyor. Gerek Ovit Tüneli, gerekse Havalimanı, Lojistik Merkez, ulaştırma noktasında ki onlarca projemiz, çay sektöründe attığımız ciddi adımlar organik tarıma geçiş gibi bir çok devasa atılım ve yatırımlar bölgemize ciddi katma değer katmıştır. Turizm alanında yaptığımız yatırımlarla ilimiz cazibe merkezlerinden biri olmuştur. İnsanımız bu gelişmeleri görüp yaşıyor gördükçe yaşadıkça da bizlere destek veriyor. Biz bu anlamda şanslı siyasetçileriz. Tayyip Erdoğan’ın partisinde siyaset yapmak bir şanstır” diye konuştu.