Rizem Kültür ve Turizm Derneği tarafından hazırlanan "Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Kültür ve Turizm Köprüsü Projesi" kapsamında, konuk turizmcilerin de iştirakiyle Rize Ticaret ve Sanayi Odasında bir istişare toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Rize Valisi Erdoğan Bektaş’ın yanı sıra Rize Belediyesi Başkan Vekili Saffet Kopuz, Rize İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Kazancı, Rize Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, Rize’de faaliyet gösteren turizmciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Toplantının açış konuşmasını yapan Rizem Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aydoğan, projenin ilk ayağında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 6 ilde temaslarda bulunduklarını, ikinci etap olarak da bu illerden gelen temsilcileri Rize’de ağırladıklarını ifade etti.
Aydoğan, ayrıca Doğu Karadeniz ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni birbirine bağlayacak olan Ovit Tünelinin bitmesiyle bölge insanı 8 – 10 saatlik bir yolculukla Karadeniz sahiline ulaşacağını, bu sayede de bölgeler arasındaki gönül köprülerinin daha sağlam bir şekilde kurulabileceğini belirtti.
Toplantının son bölümünde Rize Valisi Erdoğan Bektaş yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir bütün olduğunu, bu bütünlüğü bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek; “Tarihin çok önemli bir diliminde yaşıyoruz. Gerek ülke içinde gerekse ülke dışında cereyan eden olaylar nedeniyle birçok hesap yeniden kurgulanıyor. Biz hep birlikte, millet olarak, ülke olarak, devlet olarak bu topraklara geldik, var olduk ve kök saldık. Yani 1000-1500 yıllık ortak geçmişimizde aramızda ortak duygular ve ortak yaşam kültürleri oluştur. Geçmişte ve bugün aramızda oluşan bu bağları koparmaya çalıştılar. Bunu Çanakkale’de denediler, 15 Temmuz’da denediler ama başaramadılar ve başaramayacaklar. Onlar uğraştıkça biz daha yakınlaşacak ve daha da büyüyeceğiz” şeklinde konuştu.
Anadolu coğrafyasının çok farklı bir toprak parçası olduğunu, tarihin bu topraklarda kurulduğunu belirten Vali Bektaş, “İnsanlık tarihi adına şimdiye kadar bildiğimiz tüm bilgileri tekrar gözden geçirmemize sebep olan ve 12 bin yıl önce inşa edildiği tahmin edilen dünyanın ilk tapınağı Şanlıurfa’ya 15 km mesafede Göbeklitepe bulunuyor. Burada yapılan arkeolojik kazılar sonucu insanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, yerleşik tarih anlayışını değiştirip, dinler tarihini sorgulayacak bulgulara ulaşıldı. Yani insanlık tarihinin beşiği, merkezi artık Urfa. Belki biz farkında değiliz ama dünya bunun farkında. İşte Anadolu coğrafyasının tarihi bu kadar eski ve bu kadar köklü. Urfa ayrı bir zenginlik, Adıyaman, Diyarbakır, İstanbul ayrı bir zenginlik ve Rize ayrı bir zenginlik. Burada bizim sorgulamamız gereken bir şey var. Biz Anadolu coğrafyasının ruhuna layık mıyız? Bunu hak edecek kadar gayret sarf ediyor muyuz? Bu anlamda hepimize düşen görevler var. Biz millet olarak birbirimize yeteriz. Yeter ki bu sağlam köklerimize sahip çıkalım” dedi ve Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Kültür ve Turizm Köprüsü Projesinin de buna katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Yapılan konuşmaların ardından, bölgelerin tarih, kültür ve turizm değerlerini içeren sunumlar yapıldı ve Mardin’den gelen fotoğraf sanatçısı Adnan Avuka’nın Mardin temalı fotoğraf sergisi gezildi.
