Rize’nin İyidere ilçesinin Yapraklar Köyü’nde 1933 yılında dünyaya geldi. Niyazi Mete ve Zekiye Mete’nin oğludur. İlkokul beşinci sınıfta okurken gurbette olan babasının haberini aldı. Üçüncü kardeşi babalarının ölümünden hemen sonra dünyaya geldi. İlkokulun hemen ardından gurbete çıktı. Dayısının yanında miço olarak çalıştı.
ÇALIŞKANLIK VE DÜRÜSTLÜK İLKESİYDİ
Çalışkanlığı dürüstlüğüyle insanların sevgisini kısa zamanda kazandı. Sürekli kitap okuyor kendisini geliştiriyordu. Denizcilik Okulu imtihanlarına dışarıdan katılıp en genç gemi makineleri mühendisi oldu. Evliliğinin ardından askere gitti. Askerde kendi işini yapmaya karar vermişti. Bir süre kaynatasının yanında çalıştı. ‘’Tayyar’’ isimli geminin sahibi Veysel Kaptan kendisiyle çalışmasını istedi.
KENDİ İŞİMİ YAPACAĞIM
Ben kendi işimi yapacağım dese de araya büyükleri girdi. Veysel Kaptan da ‘’Arkadaş, sen kendi işini yapacaksan, ben de seninle beraber iş yapacağım. Sen bu gemiye geleceksin” deyince onunla çalışmaya başladı. Veysel Kaptan Unilever için fıçı ile yağ taşınıyordu. Bu şekilde Unilever’e merhaba demiş oluyordu. Türkiye’de ilk nebati yağ tankerinin yapımını gerçekleştirdi. Gemiyi tankere çevirince iş yükü azalmaya başladı. Ortağı olan Hüseyin Bey ile tanışmış ve ortak bir kamyon almışlardı. Hem geminin boşalmasına yardım ediyor, hem de başka işlerde kullanıyorlardı. 68 yılında Akar Nakliyat’ı kurarak Unilever’e ham yağ taşımaya başladı. 17 tane Bedford arabasını satın alarak bir satış filosu oluşturdu.
ÖRNEK BİR GİRİŞİMCİ
1982 yılında Karsan’ı kurarak araç sayısını çoğalttı. Daha sonra bunları büyük kamyonlar ilave ederek İstanbul toptancılarına dağıtım yapmaya başladı. Bakırköy’deki margarin fabrikası Çorlu’ya taşınınca Marmara Bölgesi de dağıtım ağına dâhil oldu. Algida Bölge Distribütörlüğünü aldı. Depoculuğa da başlayarak yağları depolarda toplayıp Unilever’e satıyordu. Unilever büyüdükçe işleri de büyüyorduk. Farklı iş alanlarında yeni şirketler kurmaya, onlarla da hizmet vermeye başladı.
UNUTMAK OLMAZ
Kızılay, Onursal Başkanı olduğu İyidere Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, Rize Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı başta olmak üzere ve çok sayıda vakıf, dernek ve hayır kurumlarına katkılar sağlayan Ali Rıza Mete; eski günleri yaşadıklarını anlatırken “Benim en büyük kazancım itibarımdır. Ben bu itibarla ölmek istiyorum” derdi. Öyle de oldu. Bulunduğu her ortamda sözüne itibar edilen sevilen hayırsever iyi bir insandı. 29 Mart 2016 günü Hakk’ın rahmetine kavuştu. 30 Mart 2016 Çarşamba günü (bugün) Kuzguncuk Aile Mezarlığında toprağa verildi. Rahmetle ve özlemle anıyorum.