RİZE: Sağlık il müdürü Mustafa Tepe son günlerde Korona virüs vaka sayılarında yoğun bir artış olduğuna dikkat çekti.
Tepe açıklamasında “Ne yazık ki son günlerde ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de vaka sayıları hızlı bir tırmanışa geçmiştir. Özellikle son iki aydır durağan hatta düşüş eğiliminde olan vaka sayılarımız kasım ayı ile beraber hızla yükselmiştir. Bu yükseliş ilimiz merkez ve nerdeyse tüm ilçelerimizde kendini göstermiştir. Özellikle son bir iki günde nerdeyse ekim ayı ortalamasının iki katına yaklaşmış durumdayız. Havaların soğumasının da bu sürece ciddi anlamda olumsuz etki ettiği açıktır. Tüm vatandaşlarımızdan içinde bulunduğumuz bu durumu son derece ciddiye almalarını, kendilerinin, sevdiklerinin ve toplumun sağlığı için üzerlerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirmelerini istiyoruz. Artık virüs çok hızlı yayılmaktadır. En ufak bir tedbirsizliğimizde, en ufak bir rehavetimizde virüsün bizlere bulaşması an meselesidir. Bu sebeple pandemi sürecinin başından beri belki de en kritik süreçte olduğumuz aşikârdır. O yüzdendir ki tehlikenin bu denli büyük olduğu bir dönemde artık keyfi sebeplerle riski alma lüksümüz asla yoktur.
Kıymetli halkımızdan lütfen ama lütfen çok gerekmediği sürece asla kalabalık hiçbir ortama girmemelerini, zaruri olmadıkça çarşıya, şehire, pazara inmemelerini istirham ediyoruz.
Hiçbir esnafımızın kesinlikle en ufak bir maddi kayıba uğramasını istemiyoruz. Lakin artık vatandaşlarımızdan zaman geçirmek, stres atmak, eğlenmek, sohbet etmek vb. hiçbir sebeple kuralların harfiyen uygulanmadığı, bir tek kişinin dahi maskesiz olduğu mekânları tercih etmemelerini ve buralara asla girmemelerini istemek zorundayız. Masalar arası mesafenin yeterli olmadığı, ortamın kalabalık olduğu özellikle de kapalı hiçbir mekânda asla bulunmamalıyız.
En yakın arkadaşlarımız veya aynı ortamı paylaştığımız iş arkadaşlarımızla bile bir masa etrafında karşılıklı, yakın mesafede yeme-içme gibi maskenin çıkartılmak zorunda kalındığı hiçbir aktivitede bulunmamalıyız. Artık misafir kabul etme, misafirliğe gitme, dışardan gelene hoş geldin ziyareti, doğum günü, altın günü vb. birlikteliklerden kesinlikle uzak durmalıyız.
Hatta ne yazık ki mümkün mertebede eğer ayrı evde oturuyorlar ise en yakın anne, baba ve diğer büyüklerimizi dahi onları korumak adına ziyaretlerine de gitmemeliyiz. Aynı ev içerisindeysek yine de elden geldiğince özellikle yaşlılarımızdan uzak durmalı, ortak havlu, bardak vb. eşya kullanmamalı, evi sık sık havalandırmalı ve özellikle eve girerken el hijyenimize maksimum dikkat etmeliyiz. Çünkü gelinen zamanda herhangi bir sebeple dışarda bulunduğumuz her süreç virüsü akşam eve getirmek için net bir sebeptir.
Tüm toplum olarak hepimiz çok yorulmuş, sıkılmış olabiliriz. Nerdeyse birçok insandan nasıl olsa bize de bulaşacak, sıkmayalım artık diye söylemler duyuyor olabiliriz. Tüm bunlar asla ve asla bizde umutsuzluğa, yılgınlığa sebep olmamalıdır. Unutmamalıyız ki gecenin en karanlık olduğu an şafağa en yakın olan zamandır.
Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere yöneticilerimizin, ilgili kamu çalışanlarımızın bu denli fedakârlıkla, özveriyle mücadele ettiği bir dönemde lütfen çok zaruri olmadıkça evimizde, bahçemizde, kırsalda vb. daha izole ortamlarda kalalım. Çalışmak zorunda olan insanlarımız ise virüsün en yakınımızdaki arkadaşlarımızdan bize bulaşacağını düşünerek tedbirlerini almalıdırlar.
İçinde bulunduğumuz zaman beklenen olası aşı sebebiyle belki de zorlu sürecin son ayları olabilir. Bu sebeple kurallara aykırı istek, arzu ve keyfi alışkanlarımız asla tedbirlerimizin önüne geçmemelidir.