Cemal ŞİŞİK
RİZE: Türk Eğitim Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu enflasyon karşısında ezilen memurların maaşlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Köseoğlu, TÜİK'in 2019 Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıkladığı hatırlatarak, "Bu kapsamda 2019 yılı ikinci altı aylık veriler ışığında memurların 2020 yılı alacakları enflasyon farkı zammı da kesinleşmişti. Çünkü 2020 yılı ilk altı ayı için yüzde 4 maaş zammı verilecek, enflasyonun bir önceki dönemde kısmı aşması durumunda da bu zamma eklenecekti. Dolayısıyla 2020 maaş zammına ek olarak da yüzde 1.49 da enflasyon farkı zammı kesinleşerek toplamda yüzde 5.49 zam alan memurlar için süreç tamamlandı" dedi.
Yoksulluk sınırı araştırmasını değerlendiren Köseoğlu, bu şartlar altında ek zam zaruret haline gelmiştir, açıklamasında bulundu ve enflasyon farkının sıfır zam olacağını, memurlara ek zammın zaruret olduğunu bir kez daha ifade etti. 2019 yılı boyunca ailenin harcamalarına gelen zamların hız kesmediğini belirten Köseoğlu, “Yıllık enflasyon her ne kadar gerilemiş gibi görünse de vatandaşın cebine yansıyan enflasyonun açıklanandan yüksek olduğunu görüyoruz.Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezinin TÜİK verilerinden yararlanarak yapmış olduğu araştırma da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Vatandaşın mutfak masrafları artmaya devam ediyor. Dolayısıyla vatandaşın bütçesindeki açık her geçen ay biraz daha büyüyor ve kapatılamaz bir hal alıyor" açıklamasında bulundu.
Memurlara enflasyon farkı verilmesine rağmen, maaşların erimiş durumda olduğunu belirten Köseoğlu şunları söyledi:
"Zaten enflasyon farkı demek en iyi ihtimalle sıfır zam demektir. Bugün dört kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamaları ortalama memur maaşının neredeyse iki katına yükselmiştir. Dolayısıyla, her ay memur bir maaşı tutarında içeriye girmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı ülke ekonomisinin yüzde 5 büyüyeceğini ifade etti. Herkes küçülme beklerken ekonominin büyüdüğü görüldü. Ekonomi büyürken pastadan memurun, işçinin, asgari ücretlinin aldığı pay küçülüyorsa ya da aynı kalıyorsa burada gelir dağılımı bozuluyor demektir. Bu bağlamda, sıfır zam doğuran enflasyon endeksli artışlardan bir an önce vazgeçilmesi zorunluluk haline geldi. Maaş zamlarında mutlak surette enflasyonun üzerine büyüme ve refah payının da eklendiği daha adil bir sisteme ihtiyacımız var. Mutfakta yangın bütün hızıyla sürerken bu yangını enflasyon farkının söndürmesi mümkün değildir. Memur ve emekliye ek zam verilerek piyasalara can suyu sağlanmalıdır. Bu bir dilek değil, zarurettir"