Çocukluğumuzun Bakkalları, Hasan dayı, Mustafa amca ve birçok isim, köylerde, mahallelerde ve ara sokaklarda.
     Elimizde küçük bir defter, bakkala giderdik “ Pirinç, şeker, Sabun veya çeşitli malzemeler alırdık, Bakkal amcalar ise fiyatları ile birlikte bizim ve kendi defterinde bunları kayıt ederdi.
    Bakkal amcalarla babalarımız veya büyüklerimiz yaptıkları görüşme sonrasında birer defter tutulurdu, ÇAY PARASINA aldığımız ürünler çay parası veya babalarımız çalıştıkları yerden aldıkları maaşlar sonrası defterler karşılaştırılır ve toplanırdı. Ardından hesap ödenirdi.
   Şimdi ise bakkal amcalar yine aynı, yine maaşlara ve Çay paralarına kalan defter hesabı, bunun yanında ise sokaklar, caddeler, yol güzergahları, kasaba ve köylere kadar uzanan marketler, günü birlik etiket değişen, yan sanayi ürünleri asıl ürün diye halka veren, insanların sağlıkları ile oynayan market zincirleri.
    Ne oldu bizim Bakkal amcalara, aslında onlara bir şey olmadı, olan bizlere oldu, peşin para veya kredi kartımızla marketlerden alış veriş ederken, veresiye defterini yine bakkal amcalara tutturuyoruz.  Adaletsizliği asıl bizler yapıyoruz.
    Son günlerde bazı marketlerin sürekli etiket değişmesi, bazı ürünlerde aşırı fiyatlar uygulaması Cumhurbaşkanının kulağına kadar gitti, bazı önlemler ve ağır cezalar verileceğini söyledi.
   Bir ara marketlerde sınırlama getirilecek denmesine rağmen bir türlü bu kural yerine getirilmedi. Şimdi ise Pandemi ve belirli saatlerde market ve bakkal amcalar kapatılıyor. 
   Ama bu arada akaryakıt istasyonları ise açık, halkın ve köylünün derdini çeken Bakkal amcalar belirli saatlerde açık tutturulabilirdi. Hele şehirlerde ve mahalle aralarında bulunan bakkallar belirli bir sıra verilerek yine halka hizmet edebilirler.
    Zaten var olma savaşı gösteren Bakkallarımız marketlerle aynı statüye tutulması kanımca doğru bir karar değil, aynı isimde illerde ve mahallelerde bulunan marketlerin bazılarının kapatılması doğru bir karar olurdu.
    Haksız bir rekabet bu rekabete el koyacak kişi ise yine devlet olacak, vergisini veren, insanlara hizmet eden, insanların zor günlerinde yanında olan Bakkal amcalar marketlerden ayrı bir statüye sahip olması gerekiyor.
    Rize Bakkallar ve Bayiler odası Başkanı Galip KOÇ, seslenişlerinde  haklı ve sürekli olarak üyelerinin haklarını savunan ender STK bakanlarından biri, sürekli olarak Bakkal ve bayilerin haklarını savunmakta, gücü yettiği kadar sesini duyurmaya çalışmakta. 
    Keşke aynı duyarlılığı diğer STK lar üyeleri için göstere bilse, Esnaf Odaları, Ticaret Odası ve diğerleri, bu kritik dönemlerde üyelerini düşünmek zorunda. 
    Küçük esnaf maalesef büyük marketler karşısında ezilmekte,  halkın her zaman yanında olan küçük esnafa halkında destek vermesi gerektiğini düşünüyorum.  Zor günümüzde yanımızda yer alan Bakkal amcalarımızı bu süreçte yalnız bırakmamamız gerekiyor.
    Adalet terazisi maalesef büyük marketlerden yana, buna dur diyecek olan yine hükümettir, bu adaletsizliği gidermek, küçük esnafa destek vermek, hükümet kadar bizlerin de görevidir.