Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle Rize ve çevresinde kış aylarında sahil kesimlerine beklenen kar yağışının gerçekleşmemesi, su kaynakları açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. “Yağmurun ülkesi” olarak anılan Rize’nin, su kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle aslında su fakiri bir bölge olduğu gerçeği, bu tehditin önemini artırıyor.
Yüksek kesimlerdeki su kaynakları geçici bir çözüm sunsa da, kar yağışının azlığı, yaz aylarında bu kaynakların hızla tükenmesine yol açabilir. Özellikle Ardeşen ve Pazar gibi bölgelerde, su kıtlığının ciddi boyutlara ulaşabileceği belirtiliyor. Kar yağışının yetersizliği nedeniyle, yaz aylarında eriyerek su kaynaklarını beslemesi gereken karlar, şimdiden eriyerek kaynakları zayıflatıyor. Bu durum, bölgeyi kuraklık riskine daha da yaklaştırıyor.
Önlemler ve Öneriler
• Vatandaşlara Çağrı: Yetkililer, su kaynaklarının korunması adına, bireylerin bilinçli su tüketimine yönelmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle içme suyu kaynaklarının korunması için, halı ve araç yıkama gibi işlemlerde belediye şebeke suyunun kullanılmaması gerektiği belirtiliyor.
• Yerel Yönetimlerin Rolü: Belediyelerin ve yerel yetkililerin, su krizini önlemek için şimdiden altyapı çalışmaları ve koruma planları yapması önem taşıyor. Su depolama kapasitesini artıracak projeler, acil öncelikler arasında yer almalı.
• Toplumsal Sorumluluk: Bölge halkının su israfını önlemek ve tasarruf tedbirlerine uymak konusunda duyarlı davranması, su krizini engellemek adına hayati bir adım.
Doğu Karadeniz gibi su zenginliğiyle bilinen bir bölgede, küresel iklim değişikliği ve yerel sorunların etkisiyle ortaya çıkan bu tablo, suyun ne kadar değerli ve sınırlı bir kaynak olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hem bireysel hem de toplumsal sorumluluk, bu sorunun üstesinden gelmede kritik rol oynayacaktır.