Ülkede o kadar harcama kolu vaki, gece gün matbaalar para bassa yine bu ülkedeki giderlere yetmez, 17 milyon emekli, yaşlılar, engelliler, bakıma muhtaç kişiler, yol, su, sağlık hizmetleri, milli savunma ve o kadar çok kalem var ki, birde bunun yanında SGK ve Vergilerini ödemeyen belediyeler, kulüpler, şirketler, vergi kaçıranları düşündükçe devleti ayakta tutmak hiçte kolay değil.
Bunun yanında memur, işçi giderleri ile birde insanlara karşı suç işleyen, canı veya dolandırıcı, hırsız, terör suçlusu veya çeşitli suçlardan tutuklu veya hükümlü 400 bin dolayında insanın beslenme, ısınması, elektrik harcaması, güvenlik, adliyelere verdikleri yükü sayacak olursak cezaevlerimin yükü devlete ayrı bir yük vermekte. Her ay ortalama 10- 15 milyar TL Bir yük getiriyor.
NE YAPILMALI?
Cezaevlerinde yatan tutuklu ve hükümlülerin mutlaka çalışma hayatına geçirilmesi gerek.
0-5 yıl arası tutuklular için çeşitli iş alanları oluşturuldu, tabii hepsi için değil.
Ancak bunlar bir yekûn etmemekte, cezaevlerinde ömür boyu, 30 yıl, daha fazla ve az ceza alanlar hazır yiyiciler.
Bunlar ile ilgili hazırladığım proje ilgi çekti ancak her hangi bir adım yok.
Neydi proje?
Doğu, Güneydoğu Anadolu hayvancılık bölgesi, buralarda kurulması gereken ve yine belli cezaları olan tutukluların çalıştırılacağı hapishanelerde hayvancılık geliştirilmesi, bu cezaevlerinin enerjisi bile güneş enerjisinden karşılana bilir. Cezaevlerinde hayvancılık, ağır suçlulara 5 veya 10 ar hayvan bakıcılığı tabii bunların giysileri farklı olmalı müebbet hapis cezası olanlar Siyah giyim, 20- 30 yıl Kırmızı, 10-20 yıl sarı, 5-10 yıl mavi ve 0-5 yıl olanlar Yeşil olmak üzere mahkûm ve tutuklular ayırt edile bilir.
Müebbet hapis cezası olanlara 5 veya 10 ar adet boğa veya inek bakımı ve alt temizliği, hayvanların sağımı 10-20 yıl arası tutuklulara, süt ürünleri yapımı 5-10 yıl arası tutuklulara, hayvan gübrelerinin araçlara yüklenmesi 20-30 yıl arası ceza alanlara, gübrelerin tarım alanlarına taşınması 0-5 yıl arası ceza alanlara yaptırıla bilir.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği Kars, Ardahan, Erzurum, Ağrı, Siirt, Erzincan gibi illerde, Küçükbaş hayvancılığı Van, Bingöl, Muş, Konya, Diyarbakır ve o bölgelerde, Bu bölgelerde yine aynı şekilde mahkûm ve tutuklular cezalarına göre çalışma ortamları ayarlanmalı.
Tavuk ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği Ege bölgesi Uşak, Isparta, Kütahya, Denizli, Aydın bölgelerinde tabii kurulacak olan çiftlikler yine mahkûmlar tarafından kurularak devletin gideri sadece malzeme olmalı.
Cezaevlerinde her meslekten insanlar var bunlar meslek kuruluşlarına göre kurulacak tesislerde çalıştırılmalı.
Kadın hükümlü ve tutuklular Akdeniz ve Marmara bölgeleri, Karadeniz gibi bölgelerde sebze ve tekstil işlerinde değerlendirile bilir.
Bu sayede tutuklu ve hükümlüler sözleşme imzalatılarak çalışma hayatına aktarıla bilir.
Bu sayede cezaevleri devletin sırtına yük olmaktan belli aşamalar ile çalışma hayatına aktarılır.
Bu sayede ülkede et, Tavuk, Sebze, hatta mobilya ve çeşitli ürün fiyatları aşağıya düşeceği gibi enflasyonunda düşüşü sağlanır.
Bu sayede tutuklu ve hükümlüler hem belli oranda maaş alacakları gibi, onlara ödül olarak her yattıkları yıl 12 ay yerine 13 ay sayılır, sözleşmelerinde yeni suç işlemeleri halinde daha ağır işlerde çalışacakları af sisteminden yararlanamayacakları belirtilecek.
Hatta. Tarım sektöründe, Çay bahçelerinde cezaları az olan tutuklular çalıştırıla bilir. Bu sayede yabancı işçi tarım sektörüne girmemiş olur.
400 Bin dolayında tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu cezaevlerinde ayrı bir düşüncem ise müebbet hapis cezası olanların tek bir ceza veya iki cezaevinde toplanması sağlanarak bunlara çalışma ortamı ayarlamak.
Mahkûm ve tutuklular müebbetliler 1-2 cezaevinde, bu tutuklu ve hükümlüler suçlarına göre yanı terör suçu işleyenler hayvan altı temizliği, uyuşturucu baronları hayvan bakımı, kadın cinayeti hayvan sağımı, çocuk katılı veya ıstırmacılar hayvan gübresi taşıması gibi, bunlar tek tip elbise yanı Siyah elbise giydirilip elbiseler numaralandırılmalı.
Ülkede bulunan cezaevlerinden suçlarına göre mahkûmlar çeşitli ceza ve tutuk evlerine taşınmalı.
Onlara göre iş ortamı ve giysiler giydirilecekler.
Belirli cezaevleri değişimler ile iş sahasına dönüştürülmüş olabilir.
Örnek olarak, Rize cezaevi 950 kişilik ancak 1700 dolayında tutuklu ve hükümlü bulunmakta, cezaevinde ağır cezalılar ağır cezalıların bulunduğu cezaevlerine nakil edilebilir. Rize cezaevinde 200-250 kişi bırakılarak, burada kalan 0-5 veya 5-10 yıl arası tutuklu ve mahkûmlar çay fabrikasında veya 3 yılı kalanlar orada bulunan organize sanayi sitesinde sözleşme imzalatılarak çalıştırılıp, cezaevi masrafları tahsil edilebilir.
Rize cezaevinde çay paketlemesi ile paketlenen çaylar, ülke genelinde adliye ve cezaevlerinde satılarak cezaevine gelir elde edilir.
Bu tür tutuklular ve hükümlüler ülke genelinde değerlendirilip, çalışma hayatına aktarılarak ülkede Adalet bakanlığının cezaevlerine yaptığı ödemeler düşürülerek milletin vergisinden cezaevlerine yapılan aktarma azalır.
Sonrası ise suç işlenmesini önlemek. Cezaevlerinde bulunan ve çalışma ortamlarına geçişleri sağlanan hükümlüler. Tahliyelerinin ardından cezaevlerinde edindikleri meslekler ile ilgili iş kurmaları için devletten kredi kullanarak kendiişlerini kurup, hem kredi borçlarını ödeyip. Hem vergi mükellefi olmaları ve istihdam sağlamış olurlar.
Bugün cezaevlerinden çıkanların yeniden suçlu olduğunu ve suçlara karıştıklarını görmekteyiz.
Cezaevlerinde üretilecek süt ürünleri, sebze çeşitleri, tavuk ürünleri ve diğer ürünler adliyelerde kurulacak market veya satış alanları, Kooperatif mağazalarında satışa sunula bilir, hatta bazı cezaevleri özelleştirilerek özel sektörün emrine verilerek güvenlikleri kontrol edilip yasal düzenleme ile tutuklu ve hükümlülerin çalışma hayatına geçişleri sağlanmış olur.
Bugün milletin vergileri ile millete ve devlete karşı suç işleyen ve cezaevlerinde yine milletin vergisi ile beslenen, devletin sırtında yük olan 400 bine yakın hantal yapıdan kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu konudan Cumhurbaşkanına söz ettim ve bunu daha geniş şekilde yazma imkânı buldum.
Hukukçular ile birlikte üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Bu milletin kardeşini, evladını öldüren, bu milleti zehirleyen, bu devleti bölmek isteyen kişiler maalesef yine bu devletteki milletin vergileri ile beslenmekte.