Devletimiz, karayolları ve demiryollarıyla ülkemizi âdeta örmektedir. Özellikle doğu bölgelerini gezenler, bu durumu çok net bir şekilde müşahede edebilirler. Dağlara tepelere duble yollar yapılmış. Fakat en acil ve farz mesâbesinde olan hattın sona bırakıldığını düşünüyorum. SAMSUN-SARP Hattından bahsediyorum. Neden böyle bir giriş yaptığımı izah etmeye çalışayım. Hemen hemen bütün iller, duble yollarla birbirine bağlanmıştır. Haliyle SAMSUN-SARP Hattında da duble yol vardır. Fakat gel gör ki, bu Karadeniz Sahil Yolu, ülkemizdeki duble yollar arasında, en yoğun olanlarından biridir, belki de en yoğunudur. Bundan birkaç sene önce, Karadeniz Sahil Yolunda ortalama hız, 50-55 km.'ye düşmüştü. Muhtemelen şimdi daha da düşmüştür. Bu alternatifsiz yolu kullanan Doğu Karadeniz Halkı, Samsun'a gidene kadar, âdeta belediye otobüsü gibi, dur-kalk'la gitmek zorunda. Rize'den İstanbul’a giden bir araba, Samsun'a 6-7 saatte gidiyorsa, Samsun'dan İstanbul’a da yine aynı 6-7 saatte gidiyor. Halbuki Samsun-İstanbul Hattı, Rize-Samsun Hattının iki katı uzunluğundadır. Yani gece iki-üç gibi yola çıkmaz iseniz, bu sıkıntıyı çekmek zorundasınız. Neyse ki, yetkililerimiz, bu durumu anlamış olacak ki, SAMSUN-SARP DEMİRYOLU ‘nu gündemlerine almışlar. Ben devletimizin yerinde olsam, mubâlağa etmiyorum, bütün yol yapımlarını durdurur, bu hattı mümkün olan en kısa sürede yaparım! Sayın Ulaştırma Bakanımız, SAMSUN-SARP DEMİR Yolu’nun yapılacağını ve 10 milyon nüfusa hizmet vereceğini açıklamıştır. Dikkat edersek, bu nüfus yoğunluğu bile, durumun vehâmetini anlamamız için yeterlidir. Ne şekilde planlanacağını bilmemekle beraber, yetkililere önerim âcizâne şu olacak: Madem bu işe baş koydunuz ve hazır demiryolu planlanıyor; bu demiryolunun sağ ve solundan, karayolu otobanı yapılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Belki masrafı bir iken bir buçuk olacak, fakat o masrafa değeceğine inanıyorum. Allah, devletimize güç ve kuvvet versin. Âmîn.