Korona virüs tablosuna baktığımızda tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkında varıyoruz, ama maalesef kısıtlamalara rağmen Marketlerde ailelerin çocukları ile gelmesi ne kadar vurdumduymaz olduğunu göstermekte.
Kısıtlama günlerinde marketlerin ve bakkalların açık olması ile birlikte alış veriş yapma bahanesi ile market ve bakkallara giden ailelerin çocukları ile market ve bakkallara gitmesi tehlikenin çok daha büyük boyutlara gelmesine neden oluyor.
Denetimler yetersiz mi sorusunu sormak istiyorum, her marketin kapısına bir polis veya bekçi mi dikmek gerek, biraz da insanın içinde olmalı, televizyonlar ve sosyal medya tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
3 Nisan tablosu Türkiye’nin bir yılda en karamsar tablosu 186 kişi hayata gözlerini yumdu, bir yılda 32 bin 078 kişi bu illet hastalıktan hayatını kaybetti. 2 bin 231 ağır hasta 44 bin 756 seviyesine ulaşan test sonucu virüse yakalanan kişi sayısı.
Karadeniz tehlikenin en büyüğünü yaşıyor, tabii her zaman olduğu gibi Samsun yüz binde 678. 72 ile başı çekiyor, İstanbul u bile geçen Samsun adeta ölüme meydan okuyor. İstanbul da yüz binde 591. 45 olan pozitif test sonucu ilimizde ise yüz binde 404 olarak hesaplandı.
331 bin olan Rize nüfusun da günde 820 kişinin virüse yakalandığını göstermekte, bu tablo her gün değişiyor ve Rize sağlık müdürlüğü geçtiğimiz günlerde zor durumda olduğunu belirtmek için yayınladığı basın bildirisinde mücadelenin ve durumun ciddiyetini kaleme almıştı.
İlk kez Trabzon u geçtik, Trabzon yüz binde 353,49 seviyelerinde seyir ederken, Rize de vaka sayılarının artması önlemlerin biraz daha ciddi olması gerektiğini ön plana çıkartıyor.
Denetimler artmalı, market ve bakkallara ailelerin çocukları ile işleri ne?, market ve bakkallar uyarılmalı, aileler bu tür yerlere çocukları ile gitmemeli, Market ve bakkallar para kazanacak diye bunlara karşı sessiz kalınmamalı, kurallar herkes için geçerli olmalı.
Cumhurbaşkanı tedbirlerin alınması konusunda valilikleri uyardı, her valilik kendi kurallarını uygulamalı, burada Rize valisine büyük görev düşüyor, artık tedbirlerden kaçınmamalı ve vatandaşların çok daha ciddi boyunlara virüs ulaşmadan tedbirleri artırması gerekiyor. İlçelerde durum vahim ve mutlaka ciddi önlemler almak gerekiyor.
Tabii Cumhurbaşkanının baba ocağında vatandaşı sıkmak istemeyen Rize valisi tehlikenin boyutunu halka anlatacak şekilde sürekli beyanlarda bulunup gerek sosyal medya, gerek Rize medyasından destek almalı.
Ölümler kaçınılmaz, hastaneler dolup taştı, evlerde uygulanan karantina kurallarına ne kadar uyuluyor, sokaklar pimi çekilmiş bomba gibi, kimin ne olduğu belli değil, insanlar tehlikenin boyutunu bilmek zorunda.
Elbette güvenlik güçlerine verilen talimatlar yerine getiriliyor, ancak bunun dozu biraz daha artmak zorunda. Bazı şeylerden kısıtlamalar mutlaka olmalı. Sonucu devletin sırtına dayandığı Korona virüs vakalarında milli gelire yönelen hastalığın önüne geçmek için tüm il valilerine görev düşüyor.
Market ve bakkallar uyarılmalı, hiçbir aile çocukları ile market ve bakkallara gitmemeli, bu konuda gerekirse bazı kurumlardan seçilecek olan denetmenler ile bu tür iş yerleri denetlenmeli ve kurallara uymayan bakkal ve marketler ile çocukları ile marketlere giden kişilere cezalar kesilmeli, hızlı bir şekilde yayılmaya devam eden vakaların önüne geçmek kısıtlamalardan geçiyor. Aksı halde vurdum duymazlık devam edecek ve artan vakaların ceremesini devlet ve masum insanlar çekecek.