Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya Alım,, 3 yıldır Genel Müdür vekili olarak yazdık, kelime fazlalığı vardı, 3 yıl denendi, belki bu kadar denenmeyecekti, kardeşi il başkanı olmazsa idi.
Elbette Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tepki almamak, muhalefetin diline düşmemek için AK Parti İl Başkanının Abisini Genel Müdür yaptı dedirtmek istemedi.
Bu benim düşüncem, tabii Cumhurbaşkanının düşüncesini bilemem, ama ben Cumhurbaşkanı olsam bu düşünce içinde olurdum.
Genel Müdürlük ondan başkasına yakışmazdı, tutumlu, devletin tek kuruşunun hesabını yapan, kimseye taviz vermeyen, kurumun her aşamasını bilen ve ekibi ile sürekli istişare halinde olan bir kişi, 3 yıl süre ile kendisini takip ettim. Tecrübeli bir gazeteci olarak, tüm attığı adımları, yaptığı çalışmaları takip etme şansı yakaladım, takıldığım yerde kendisini aradım, sormam gereken soruları sordum ve samimi bir şekilde cevaplarını aldım.
Biri olur ulaşılmaz, biri olur, telefonlara bakmaz, eleştiriye açık olmaz, üretilen projeleri umursamaz, işte o zaman keserin sapı çıkar, Yusuf Ziya Alım için böyle olmadı, her konuyu kendisine sorduğumuzda veya öneride bulunduğumuzda net bir cevap ile karşılığını aldık.
39 uncu yılımı meslekte verdim, birçok Genel Müdür, vali, Belediye Başkanı ve bürokratlar ile çalıştım, zaman zaman ulaşamadığımız oldu. Sorularımıza kaçamak cevaplar verenler oldu. Her tür insanı gördüm.
Çay bölgemizin tek geçim kaynağı, kurumun kapasitesi belli ve bunun üzerine çıkmak demek, çayı denize dökmek demektir. Bu gözler o dönemleri de gördü, lise çağlarımda deniz kenarlarının çaylarla dolu olduğunu da gördüm. Devletin parasının kimlere peş keş çekildiğini o dönemlerde gördük, kimlere ihaleler verildiğini de gördük. Bu meslekte her tür insana rastlamak mümkün.
Önce samimi olmak gerek, öncelikle her konuya ve eleştirilere, yeni proje üretenlere açık olmak gerek, İmdat Sütlüoğlu döneminde kendisine önerdiğim soğuk Çay olayının ardından DİDİ çıktı, bunu geliştirmek gerek, fazlalık çayları soğuk çay sanayinde kullanmak gerek. Çünkü Japonlar bunu yapıyor, inanıyorum ki Yusuf Ziya Alım bu konuya da el atacaktır.
Yusuf Ziya Alım kendisini 4-5 yıldır tanıyorum, son 3 yıldır iyi tanıma şansım oldu, ilkeleri, çalışma azmi ve düşüncelerine saygılıyım. Çay kampanyası döneminde ne kadar mücadele ettiğini de gördüm, makamda durma yerine fabrikalarda sürekli denetimlerde oldu. Üreticinin yanında yer aldı ve üreticilerin zor durumda kalmaması için canla başla çalıştı, şimdi ise kuru çay satışı için canla başla çalışmalarını sürdürüyor.
Yusuf Ziya Alım in kurumun başında başarılı olacağına inanıyorum, tüm STK lar, siyasiler ve halkın desteğini arkasına aldı. 3 yılın sonunda bu desteği almak kolay değil, hele Cumhurbaşkanının memleketinde il başkanının abisinin genel müdür olması ve eleştirilmemesi kolay değil. İşte Yusuf Ziya Alım bunu başardı.
Artık işine ve özüne döndü, dönmesi de gerekiyordu, başarılı olacağına inanıyorum, kendisini yürekten destekliyorum. İnanıyorum ki Çay ile ilgili yeni buluş ve icatlar ortaya çıkartacaktır.
Başarı kitlesel olur, Ben yaptım, doğru yaptım demek ile olmaz, çevredeki insanların düşünceleri, oluşturacakları projelerden yararlanan insanlar her zaman başarılı olurlar. Bu konuda Yusuf Ziya Alım in duyarlı olduğunu biliyorum.
Hiçbir zaman kardeşinin il başkanı olmasına rağmen siyaseti ağzına almayan Yusuf Ziya Alım artık 202 bin çay üreticisinin tek sorumlusu. Yaptığımız ziyarette genel hatları ile bilgilerini aldık, inşallah girdiği yolda, yürüdüğü hedefte başarılı olur.
Dileğim bu yönde, kendisine bir gazeteci olarak, üretici olarak, Rizeli olarak güvenim tam, Allah yolunu açık etsin.